Şehirlerin en önemli sıkıntılarının farkına önce şehrin yaşayan insanları varır. Sıkıntıların farkına varan insanlar rahatsız oldukları konuları birkaç şekilde dile getirirler.
Kalite ve konforlar da bölge insanının ihtiyacıyla doğru orantılıdır.
Mesela; Otobüs şirketlerinin eskiden batıya gittikçe daha kaliteli ve daha düzgün, temiz hizmet vermesi yolcuların hizmete itiraz etmeleriyle doğru orantılıydı. Hala daha batı ile doğu arasında hizmet farkı maalesef oldukça fazladır. Bizim oturduğumuz, yiyip içtiğimiz yerlerde bence başkası çok oturmaz gibime geliyor; takdir gene de sizindir.
Mesela, bir insan mahallesindeki çöp bidonlarının akmasından, kokmasından, belediyeler tarafından alınmamasından rahatsız olmuyorsa; çöp bidonları orada öylece kalır.
Şehir halkı rahatsız oluyor bunu başkalarına söylüyorsa; gene bir faydası yok, dedi kodu yapmaktan öteye geçmez!
Çöp kutularından rahatsız olan vatandaşın yapması gereken doğru yerlere başvurmaktır. Önce belediyelerin yetkili organlarına, çözüm olmuyorsa belediyenin üst makamlarına, bizzat başkana, gene olmuyorsa valiliğe, valiye ve başbakana, cumhurbaşkanına, mahkemelere, medyaya kadar yolu var. Olmuyorsa izinli gösteri yürüyüşleri, protestolar yapılabilir.
Erzurum’a hep sevgi gözüyle baktım, bakıyorum, herkes de bence öyle bakıyor! Bu yüzden aksaklıklardan rahatsızlık duymuyoruz. Oysa hata yapıyoruz. Esas göz; uzman ve dışarıdan gelen insanın gözüdür. Eğer onlar olumlu konuşuyorlarsa; ben sözlerimi geri alacağım.
Trafik sıkışık! Sola dönüşler, dar sokaklardaki çift yönlü trafik, gelişigüzel park etmeler, ana caddelerde iki sıralı park ve çift taraflı seyreden trafik insanları canından bezdirecek sıkışıklıklara sebep oluyor.
Hava kirliliği bir felaket!
Lokanta, fırın denetimlerinden vatandaşın zaten haberi ve hatta bir talebi de yok!
Erzurum’da sigara yasağı kalkmış; ilgililerin haberleri var mı acaba?
İlgilenmiyorlarsa en üst düzeyde şikâyetçiyim; davacıyım!
Eminim ki; takip etmediğim, savaşmadığım hiçbir şikâyet bir sonuca bağlanmamıştır, bağlanmayacaktır.
Şehir içi ulaşım zaten belli seviyede; araçların rengini tek renkte birleştirmek, sağlıklı ulaşım yerine ancak estetik görünümü etkiler.
Sesimizi çıkartmıyoruz!
İki defa daha önce yaptığımız şehirlerarası otobüs terminali bu sefer oldu mu? Bence giriş çıkıştan Erzurum’a kadar olan mesafesine kadar problemli!
Yaşadığımız şehirlerden tutun da temasta bulunduğumuz bütün muhatap olduğumuz resmi gayrı resmi ünitelerde kanuni hakkımızı bilerek hizmet alabilmeliyiz.
Hizmet almamızı engelleyen her iş başındaki insan şikâyet edilmeyi hak ediyor bence!
Not: Öncelikle ilçelerimizde cağ kebapçıların, dönercilerin, lokantaların etleri denetime tabi midir? Hatta lokantalar denetime tabi midirler; sanmıyorum! Ahbap çavuş ilişkisi ile yapılan denetim; denetim olmaz. Denetimsiz birçok lokantanın et kestiğini biliyorum. Bazı cağ kebap dükkânları kendi etlerini kendi imkânlarıyla sağlamaktadırlar.
Belediyeler oy kaybı endişesi ile denetimleri yapmıyorlar veya gevşek davranıyorlarsa o zaman işimiz zaten bitmiş demektir!