Ramazan ayı geride kaldı desek de ömür süreci işliyor, hiç durmadan. Bu süreç insan hayatının geri sayma süreci! Her gün bir adım daha ahret hayatına doğru hızla yol alıyoruz, hiç durmadan, duraksamadan.
Dünyada kalış süreci zaten birkaç saatlik mola gibi tarif edilmiş!
İbretli ve önemli vakalarımız yakınlarımızı indirdiğimiz duraklardır; hayat gene devam ediyor; kendi durağımızda ininceye kadar!
Gerisi boş; üryan geldiğimiz gibi üryan gidiyoruz; aradaki mallarımız çocuklarımız, damat veya gelinlerimiz için görünse de aslında onlar da üryan gidecekler; cilveli, süslü görünen bu hayattan.
Çırpınmak; meşgale.
Kendini kaptırmak ise bir felaket!
Zevkler gibi!
Alacakaranlıkta ahu dilber sandığın, ışığın altında mekir!
Bir fıkra anlatırlar: Kilisenin papazı Müslüman oluyor, vesilesine diyor ki, “Ey sebebim, ben köşedeki çiçekçi kadını kaç senedir görürdüm, güzel de değildir, selamlaşırdık, akılma hiçbir şey gelmezdi, şimdi içimde bir meyil var ki, sorma gitsin” der. Sebep olan da “İşte şeytanı tanıman için sana bir delil daha, sana güzel görünen şeytandır” der.
Nefis ve şeytan; kızgınlıklarımızda, şehvetimizde, günahımızda, benliğimizde, hırsımızda! Hırs; şeytanın dev hisseli silahı; hatta kendisi! Damarlarına girdi mi; eyvah; tut ki kendini tutabilesin, ne Allah korkusu ne cehennem azabı, ne haklı ne haksız; sadece iktidar olmak ve “ben’i” daha üstlere taşımak arzusu.
Arzu; dünya hevesine karşı yanan bir ateş!
Yedikçe kabaran iştahı, içtikçe susuzluğun arttığı bir ateş suyu; dünya!
Vefasız, zil zurna sarhoş, kahpe ve kalleş!
Malamat olacak malımız için ne kadar gözümüz dönük!
Bu sebepledir ki; ramazanda edindiğimiz güzel alışkanlıklarımızı devam ettirmek zorundayız.
Haramlardan kaçındıksa yeniden başlamamalı ve bir ibadete başladıysak ramazan sonrasında bir dahaki ramazana kadar tatil etmemeliyiz.
Bir fakirin elinden tuttuksa; el tutmaya devam edelim, gücümüz kuvvetimizce!
Namaza başladıksa devam edelim, orucu, zekâtı, sadakayı bir daha ki ramazana kadar beklemeyelim!
 
Günah denince neden aklımıza hemen büyük günahlardan sadece zina, kumar, içki gelir de gıybet, yalan, iftira, dek dubara, dedikodu gelmez?
Bir günahkâr arkadaşımız on sene önce tövbe etmiş namaza başlamış, yirmi senedir tanıdığım namaz kılan bir başka arkadaşım O ve O’nun durumunda olanlardan gülerek “yeni Müslüman olanlardan” diye söz ediyor!
“Ancak tövbe edenler, ıslahta bulunanlar ve açıklayanlar müstesna. İşte onların tövbelerini kabul ederim. Ve tevvâb, rahim olan ancak Benim!” Bakara S. 160 (Ömer Nasuhi Bilmen)
Allah günah işleyip günah işleyenlerin günahlarını kabul ediyor; (kul hakkı hariç)!
Ancak; kul kul’u affetmiyor; hâşâ(!)
 
Aslında daha çok okumalıyız. Okumadıkça “şu hoca şöyle dedi”, “bu hoca böyle dedi” ile uğraşıyoruz. Alıyoruz ağzımıza birer sakız; çekip uzatıyoruz! Veya “bizim cemaatte şu şekilde anlattılar” muhabbetine düşüyoruz.
Hele itikat bozukluğu, şirk, riya ve rant konuları ise insanı dinden çıkmağa götürecek kadar tahribatı yüksek konular. Acil tedavi gerekiyor!
Şirk ve itikat konuları üzerinde tefekkür yapmalıyız!
Sahih din kitaplarını okumalı ve itikadı düzgün fıkıh bilen birisinden yardım almakla olur. Yardım aldığınız kişi veya hocaların bence siyasetten ve cemaatlerden bağımsız olmasında fayda var; tehlike büyük ve gittikçe de tehlike büyüyor.
(Mâide Suresi 44. - 58. Ayetlerini okuyup anlamalıyız, idrak etmeliyiz). Hele Mâide Suresi 51.-52.-53.-55. (Bu Ayet-i Kelimeleri okuduğunuzda; niçin itikat konusunda düzgünlükte ısrarcı olduğum anlaşılacaktır!) 
 Ve İbrahim Suresi 40. Ve 47. Ayetlerini mümkün olduğu kadar tefsir ve tefekkürle değerlendirmemiz lazım.
Yahudi ve Hristiyanlar ve onlar için Allah (CC) ne buyurmuş, biraz tefekkür edelim; derim!
Buraya hem yer sıkıntısı olmasın hem de araştırmaya vesile olmak için bu Ayet-i Kelimeleri ben almadım.
 
Allah (CC) bütün ibadetlerinizi kabul etsin!
Bir daha ki ramazana da İnşallah sağ salim, iman ve Kuran’la hepimizi kavuştursun! Bayramınız mübarek olsun!
Ramazan yazılarını beşinci yazıyla noktalıyorum!
Hakkınızı helal edin!
                                                    BİTTİ!
Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.