Onca yıl sahada çalıştım, oldum olası fırıncıların bir fiyat ayarlaması talebine tepki gördüm durdum.
Sayısız temel gıda maddelerine zam yapılmasına uysal kedi muamelesi yaparken hep ekmek fiyatlarının artmasını isteyen fırıncı esnafına karşı aslan kesilir olmuşuzdur.
Sanki ekmeğe zammı gerektiren girdilere hiç zam yapılmıyormuş gibi hem de acımasızca eleştirdik durduk.
Kendimi de içine katarak diyorum ki, var bu fırıncı esnafı ile bir alıp vereceğimiz ama çözemiyorum nedenini.
Oysa fırıncı esnafı en korunası, en acınası ve hem de el üstünde tutulası bir esnaf kesimidir. Bu son dönemlerde de aynı oldu.
O kadar kaleme hem de saat başı fiyat ayarlaması yapılırken fırıncılar küçük bir artış istedi diye kızılca kıyamet kopardık durduk.
Sadece kızmakla kalmadık, içimizden birileri hakaret etti, işi sövmeye bile getirdi.
***
Onu bıraktım, bakıyorum koskoca Büyükşehir Belediyesi bile boş durmuyor, adını uzun süredir unuttuğumuz Halk Ekmek’i hemen piyasaya sunuyor, açıktan olmasa da sırf vatandaşa şirinlik olsun diye fiyatta denge rollerine giriyor.
Birincil temel gıda maddesi diye ekmek üzerinden aslında fırıncıların üstüne gidiyor.
O kadar ürüne zam yapılırken gık’ını çıkarmayan, hiçbir yorumu yapmayanlara, yapmak istemeyenlere sesleniyorum.
Empati yapın lütfen.
Bu zam furyası altında ekmeğin zamlanmaması mümkün olabilir mi?
Kaldı ki hep derim.
Halen daha en ucuz şey gazete ile ekmektir diye.
(Bu kadar yıkama yağlamadan sonra kesin bunun yakınları fırıncıdır diye düşünenler ve diş gıcırtanlar için çok üzgünüm. Ne yakından ne de uzaktan bir yakinim yoktur, bilin istedim!)
TUTTUĞUM BABA SÖZLER : Cehennem acı çektiğiniz yer değil, acı çektiğinizi kimsenin duymadığı yerdir (Hallacı Mansur)
DUVARIN DİLİ : Ben dokunamıyorum, yazdıklarım dokunsun!
