Dr. Mehmet Yavuz, “Bonzai kullanan kişilerin bu uyuşturucuyu hafife almaları ve esrar ayarında bir kategoriye koymaları çok yanlıştır. Çünkü bonzai, kokainden bile daha tehlikeli neredeyse eroin düzeyinde bağımlılık yapabilen çok tehlikeli bir uyuşturucudur” diye konuştu.
REEM Nöropsikiyatri Merkezi kurucusu Nöroloji Uzmanı Dr. Mehmet Yavuz, Türkiye’de Bonzai, Jamaican, Yabancı, Fişek isimleriyle anılmakla beraber, yurtdışında K2 ve Spice olarak adlandırılan sentetik uyuşturucuların çeşitli bitkilerin, zehirli kimyasallarla karıştırılmasıyla elde edildiğini belirterek, “Bu kimyasal maddelerden bazılarının neler oldukları ve uzun vadede ne gibi zararlara neden oldukları henüz tam keşfedilememiştir. Türkiye’de kullanımı gün geçtikçe artan bu sentetikler Türkiye’de öncelikli olarak önüne geçilmesi gereken büyük tehlikelerden. Bonzai kullanan kişilerin bu uyuşturucuyu hafife almaları ve esrar ayarında bir kategoriye koymaları çok yanlıştır. Çünkü bonzai, kokainden bile daha tehlikeli neredeyse eroin düzeyinde bağımlılık yapabilen çok tehlikeli bir uyuşturucudur. Bu kadar yaygın kullanılmasının sebebi, halk arasında sentetik ot, sentetik esrar diye adlandırılmasıyla beraber, kokusunun yoğunluğunun esrar kadar olmaması, küçük miktarlarda taşındığı için polis aramalarında kolayca gözden kaçması ve esrar gibi ekstra çaba ve hazırlamaya gerek kalmadan sadece sigaraya küçük miktarlarda koyularak içilmesi sebebiyle ağını gün geçtikçe arttırmaktadır” diye konuştu.
ÜLKEMİZE ÖZELLİKLE Mİ SOKULMAK İSTENİYOR?!
Bonzainin en korkutucu tarafının ülkemizde hızla adeta salgın hastalık düzeyinde yaygınlaşması olduğunu kaydeden Dr. Yavuz, şunları kaydetti; “Yaptığımız incelemelere göre diğer Avrupa ülkerinde pek gündem konusu oluşturmayan bu sentetik uyuşturucunun, bizde çok ucuza piyasaya verilip hızla yaygınlaşması bir çok soru işaretini de beraberinde getirmektedir. Acaba bazı gizli güçler genç beyinleri tahrip etmek için, planlı ve sistemli bir çalışma mı yapmaktadır. Doğrusu devletimizin güvenlik birimlerinin incelemesi ve araştırması gereken bir konudur.
NASIL OLSA BIRAKIRIM DEMEK FELAKETE GÖTÜRÜYOR.
Bonzai’yi kullanan gençler, esrar kullananlar gibi ot olma masumiyetine sığındıkları halde gerçekte kimyasal maddelerle oluşturulan Bonzai en tehlikeli uyuşturucular arasında yer almaktadır. Kaldıki, esrar da tehlikeli bir uyuşturudur. Meslek hayatımda esrar ve benzeri maddeler nedeniyle beyin fonksiyonları bozulan ve alzheimer benzeri tablolar gelişen çok sayıda hastaya şahit olmuşumdur.
Bonzaide de diğer uyuşturucularda olduğu gibi bazen tedavi ile ya da etkili telkin ile veya psikoterapi ile bir süre ara verilmesi, kişide ‘’nasıl olsa istediğim zaman bırakabiliyorum, bir kere içmemde ne varki’’ diyerek uyuşturucuya tekrar dönülmesi felaketle sonuçlanmaktadır. Çünkü kullanıcı sudan bahanelerle tekrar tekrar uyuşturucuya dönmekte bu ise kalıcı fiziksel ve psikolojik arazların ağırlaşmasına git gide beynin ve bedenin tükenmesine neden olmaktadır.
YÜKSEK BAĞIMLILIK OLUŞTURUYOR
Bu uyuşturucuya alışan bir çok kişi, arkadaş ortamlarında ‘’ya korkma esrar gibi bir şey, bazı ülkelerde yasak bile değil, bir fırt çek, eğlenip kafamızı bulalım’’ söylemleri ile malesef bağımlı hale getirilmektedir. Aslında bonzai kullanan bir çok kişi, henüz bu sentetik uyuşturucunun nasıl bir zehir olduğu konusunda yeterli bilgiye sahip değil. Ayrıca kokoain ve eroin gibi git gide artan dozlara ihtiyaç duyulmaktadır. 7-8 ay sonra başlangıçta alınan miktarın 20-30 misline çıkılmakta bu ise beynin iflası anlamına gelmektedir. Bonzai, süratle bağımlılık geliştirmekte, kullanıcıları bir gün bile kullanmadan duramamaktadır. Hayatları sadece uyuşturucu üzerine odaklanmaktadır.
Bonzai’nin yerli ve yabancı internet sitelerinde futursuzca reklamı yapılmakta ve gümrükten bitki tozu, tütsü, kimyasal gübre ya da bitkisel aroma ürünleri şeklinde geçirilmektedir. Şurası unutulmamalıdır ki, her uyuşturucu madde, daha kuvvetli bir uyuşturucuya dönüşüm yapar ayrıca kullanılan maddenin dozu ya da gücü giderek artar ve en sonunda ölüm vuruşuna kadar gidebilir. Elde edilen suni ve sahte keyif hali ne kadar yüksekse bağımlılık derecesi de o kadar şiddetli olur. Kişi, doğal zevklerden keyif alamaz olur, nihayetinde beyin ve beden iflasa gider.
BONZAİ KALICI PSİKOLOJİK HASTALIKLARA NEDEN OLUYOR
Fiziksel ve ruhsal olarak dışa vurumu yüksek olan Bonzai, en çok kullananlarda ölüm hissini yoğun bi şekilde yaşatmaktadır. Bir nevi panik atak etkilerini ortaya çıkararak, nefes alamama, bayılma hissi, kalp çarpıntısı gibi etkilerin devamlılığı kronik bir psikolojik rahatsızlığa da davetiye çıkartmaktadır. Diğer uyuşturucular gibi mutluluk, coşkunluk vermesinden çok ajitasyon, sinirlilik, algılarda bozukluk yaratması sebebiyle suç işlemeye büyük mahal vermektedir.
Ayrıca duygu durum bozukluğu, depresyon, odaklanamama, anksiyete, içe dönüklük, yalnız kalma isteği, tedirginlik, aşırı korku, kaygı, telaş, unutkanlık, öğrenme güçlüğü, sinirlilik, agresiflik, ani tepkiler ortaya çıkabilmektedir.
ÖLÜM TRİPLERİNE NEDEN OLUYOR
Bonzai kullanıcılarının çoğunluğunda geçici sahte keyif hissinden sonra ölüm triplerine neden olmaktadır. 15 dakika - 1 saat arası süren bu dönemde kişi sanki ruh ve beden birbirinden ayrılmış gibi bir yanılsamaya girmektedir. Tüm duyuları ile gerçek boyuttan sapmaktadır. Örneğin bu esnada duş alan bir kişi, suyun bedenine değdiğini hissetmemekte, havuza girse bile ıslanmadığını zannetmektedir. Sanki orada kendisi değil bir başka kişi yıkanmaktadır. Toksik tablo nedeniyle kusarken bulantıyı hissetmemektedir.
BONZAİ KALBİN DURMASINA NEDEN OLABİLİR
Bonzai, çeşitli ülkelerde farklı zehirli kimyasallar katılarak değişik isimlerde piyasaya verilmektedir. Ülkemizde de bir kaç kimyasal maddeden dolayı sanki daha kaliteli bir maddeymiş gibi kullanıcılar kandırılmaktadır. Esasında bir kaçı bilinmekle beraber hangi kimyasallardan oluştuğu da tam olarak bilinmemektedir. Ancak bir gerçek varki uyuşturucunun alınmasından 3-5 dk sonra yoğun bir ölüm korkusu ile beraber adeta bir panik tablosu yaşatmaktadır. Kalbin atışları anormal yükselmekte, bazen de yüksek ritme ayak uyduramamakta ve durmaktadır. Kişinin ölümü ise kalp krizinden oluştuğu sanılmaktadır. Bu nedenle şüpheli kalp krizi ölümlerinde bonzai kullanımı araştırılmalıdır.
BONZAİ BEYNİ ÖLDÜRÜYOR
Bonzai’nin beyne olan yıkıcı etkileri, bir açıdan extacy ile benzerlik göstermektedir. En kötüsü de bazen bir defa kullanımda bile, beynin algılama, idrak, öğrenme ve hafıza da yıllar boyu süren bazen de kalıcı olan bozulmalar yapması. Özetle beynin öğrenme ve algılama merkezlerinde kalıcı bozulmalar oluşturmakta insanı adeta robotlaştırmaktadır. İlerleyen süreçte dikkat ve düşünce yapısı da bozulmakta demans benzeri sendromlar ortaya çıkabilmektedir.
Fiziksel olarak ise bonzai kullanımı anında ve sonrasında kişide ortaya çıkan semptomlar : Yorgunluk, konuşma bozukluğu, yürüme bozukluğu, gözde kanlanma ve morarma, göz bebeğinin ışığa tepkisinde farklılıklar, mide ve bağırsak problemleri, duyma problemleri (yankı, ses kaybı) şeklinde sıralanmaktadır.
Vücutta etkilerinin yüksek olduğunu düşünen kişi, bunu düşündüğü anda etkilerde artış olur. Kişi bir titreşimin içinde hapsolduğunu hissedip, keşke yapmasaydım, bir daha yapmayacağım diyerek o anın bitmesini bekler. Bittiğinde de bırakacağı düşünülen kişi hiçbir şey olmamış gibi kullanıma devam edebilir. Bu da psikolojik bağımlılığın yüksek olduğunu gösterir. Yeni bir uyuşturucu olduğu için fiziksel ve ruhsal olarak verebileceği zararlar henüz tam olarak ortaya konamamıştır.
Herhangi bir coşkunluk, mutluluk hissi yaratmadığı halde kişi histerik şekilde gülebilir ve aniden üzgün veya sinirli pozisyona geçebilir. Bu kişide duygularını yönlendirememe hali oluşturur ve uzun vadede kişi bunalıma sürüklenir.
Ülkemizde belki son 5 yıldır kullanılmakta olan bu sentetik uyuşturucular eskiden internet üzerinden sipariş edilebilirken, ülkemizde yasalar çerçevesinde suç oluşturacak pozisyona geçildiğinde üretimi ülke içinde yapılmaya devam edilip, gençlerimize satılmaya çalışılmaktadır.
BONZAİ BAĞIMLILIĞI TEDAVİSİNDE GEÇ KALINMAMALI
Çocuğunun kullandığından şüphe eden ebeveynlerin dikkatli olması, fiziksel ve psikolojik etkilerini takip edip bu problemin önüne geçmesi gerekmektedir. Gerektiğinde profesyonel yardım alma konusunda asla geç kalınmamalıdır. Gün geçtikçe artan bağımlılık kullanıcıyı daha büyük fiziksel ve ruhsal çöküntüye sevk etmektedir. Bunun önüne geçmek için ebeveynlerin çocuklarının hareketlerini, arkadaşlarını ve okul çevresini iyi takip etmeleri gerekmektedir.
Ruhsal ve fiziksel bağımlılık ilk kullanımda dahi kendini gösterdiği için geç olmadan profesyonel yardıma başvurulması gerekmektedir. Bu noktada ebeveynler ve yetkişkin madde kullanıcıları konuyu geçiştirmeyip, insanlar duyar korkusu yaşamadan tedaviye başlanmalıdır. Bonzai türevlerinin bağımlılık düzeyinin çok yüksek olması sebebiyle kişi bırakmayı önce kendisi istemeli ve tedavi için aşırı zorlanmamalıdır.
MANYETİK TEDAVİ (TMS) İLE BAĞIMLILIK BİTİYOR
Yıllardır kliniğimizde de hastalarımıza başarıyla uyguladığımız TMS tedavisi çalışmaları gösteriyor ki, depresyon, panik atak, alzheimer rahatsızlıklarında olduğu gibi, bağımlılık tedavilerinde de başarı göstermekte ve yoksunluk belirtilerini ortadan kaldırmaktadır. Özellikle son yıllarda yaygınlaşan sentetik madde ve türevleri sebebiyle kliniğimize başvuran hastalarımıza uyguladığımız TMS tedavisi yüz güldürücü sonuçlar ortaya koymaktadır.
Maddeyi bırakmaya bağlı olarak ortaya çıkan, uyku bozukluğu,öfke ve ağlama nöbetleri, depresyon, anksiyete, okb, unutkanlık gibi bir çok psikolojik rahatsızlığın da ilerlemeden önüne geçilmektedir. TMS tedavisi, ardışık manyetik uyarılarla, belirli hastalıkları, belirli beyin bölgelerine uygulama yaparak, hastalığa neden olan beyin bölgesinin tekrar normal çalışma fonksiyonlarına geri dönmesini hedefler. Bu süreçte bağımlılık düzeyine bağlı olarak psikoterapi ve ilaç desteği alınabilir.”
REEM Nöropsikiyatri Merkezi kurucusu Nöroloji Uzmanı Dr. Mehmet Yavuz, Türkiye’de Bonzai, Jamaican, Yabancı, Fişek isimleriyle anılmakla beraber, yurtdışında K2 ve Spice olarak adlandırılan sentetik uyuşturucuların çeşitli bitkilerin, zehirli kimyasallarla karıştırılmasıyla elde edildiğini belirterek, “Bu kimyasal maddelerden bazılarının neler oldukları ve uzun vadede ne gibi zararlara neden oldukları henüz tam keşfedilememiştir. Türkiye’de kullanımı gün geçtikçe artan bu sentetikler Türkiye’de öncelikli olarak önüne geçilmesi gereken büyük tehlikelerden. Bonzai kullanan kişilerin bu uyuşturucuyu hafife almaları ve esrar ayarında bir kategoriye koymaları çok yanlıştır. Çünkü bonzai, kokainden bile daha tehlikeli neredeyse eroin düzeyinde bağımlılık yapabilen çok tehlikeli bir uyuşturucudur. Bu kadar yaygın kullanılmasının sebebi, halk arasında sentetik ot, sentetik esrar diye adlandırılmasıyla beraber, kokusunun yoğunluğunun esrar kadar olmaması, küçük miktarlarda taşındığı için polis aramalarında kolayca gözden kaçması ve esrar gibi ekstra çaba ve hazırlamaya gerek kalmadan sadece sigaraya küçük miktarlarda koyularak içilmesi sebebiyle ağını gün geçtikçe arttırmaktadır” diye konuştu.
ÜLKEMİZE ÖZELLİKLE Mİ SOKULMAK İSTENİYOR?!
Bonzainin en korkutucu tarafının ülkemizde hızla adeta salgın hastalık düzeyinde yaygınlaşması olduğunu kaydeden Dr. Yavuz, şunları kaydetti; “Yaptığımız incelemelere göre diğer Avrupa ülkerinde pek gündem konusu oluşturmayan bu sentetik uyuşturucunun, bizde çok ucuza piyasaya verilip hızla yaygınlaşması bir çok soru işaretini de beraberinde getirmektedir. Acaba bazı gizli güçler genç beyinleri tahrip etmek için, planlı ve sistemli bir çalışma mı yapmaktadır. Doğrusu devletimizin güvenlik birimlerinin incelemesi ve araştırması gereken bir konudur.
NASIL OLSA BIRAKIRIM DEMEK FELAKETE GÖTÜRÜYOR.
Bonzai’yi kullanan gençler, esrar kullananlar gibi ot olma masumiyetine sığındıkları halde gerçekte kimyasal maddelerle oluşturulan Bonzai en tehlikeli uyuşturucular arasında yer almaktadır. Kaldıki, esrar da tehlikeli bir uyuşturudur. Meslek hayatımda esrar ve benzeri maddeler nedeniyle beyin fonksiyonları bozulan ve alzheimer benzeri tablolar gelişen çok sayıda hastaya şahit olmuşumdur.
Bonzaide de diğer uyuşturucularda olduğu gibi bazen tedavi ile ya da etkili telkin ile veya psikoterapi ile bir süre ara verilmesi, kişide ‘’nasıl olsa istediğim zaman bırakabiliyorum, bir kere içmemde ne varki’’ diyerek uyuşturucuya tekrar dönülmesi felaketle sonuçlanmaktadır. Çünkü kullanıcı sudan bahanelerle tekrar tekrar uyuşturucuya dönmekte bu ise kalıcı fiziksel ve psikolojik arazların ağırlaşmasına git gide beynin ve bedenin tükenmesine neden olmaktadır.
YÜKSEK BAĞIMLILIK OLUŞTURUYOR
Bu uyuşturucuya alışan bir çok kişi, arkadaş ortamlarında ‘’ya korkma esrar gibi bir şey, bazı ülkelerde yasak bile değil, bir fırt çek, eğlenip kafamızı bulalım’’ söylemleri ile malesef bağımlı hale getirilmektedir. Aslında bonzai kullanan bir çok kişi, henüz bu sentetik uyuşturucunun nasıl bir zehir olduğu konusunda yeterli bilgiye sahip değil. Ayrıca kokoain ve eroin gibi git gide artan dozlara ihtiyaç duyulmaktadır. 7-8 ay sonra başlangıçta alınan miktarın 20-30 misline çıkılmakta bu ise beynin iflası anlamına gelmektedir. Bonzai, süratle bağımlılık geliştirmekte, kullanıcıları bir gün bile kullanmadan duramamaktadır. Hayatları sadece uyuşturucu üzerine odaklanmaktadır.
Bonzai’nin yerli ve yabancı internet sitelerinde futursuzca reklamı yapılmakta ve gümrükten bitki tozu, tütsü, kimyasal gübre ya da bitkisel aroma ürünleri şeklinde geçirilmektedir. Şurası unutulmamalıdır ki, her uyuşturucu madde, daha kuvvetli bir uyuşturucuya dönüşüm yapar ayrıca kullanılan maddenin dozu ya da gücü giderek artar ve en sonunda ölüm vuruşuna kadar gidebilir. Elde edilen suni ve sahte keyif hali ne kadar yüksekse bağımlılık derecesi de o kadar şiddetli olur. Kişi, doğal zevklerden keyif alamaz olur, nihayetinde beyin ve beden iflasa gider.
BONZAİ KALICI PSİKOLOJİK HASTALIKLARA NEDEN OLUYOR
Fiziksel ve ruhsal olarak dışa vurumu yüksek olan Bonzai, en çok kullananlarda ölüm hissini yoğun bi şekilde yaşatmaktadır. Bir nevi panik atak etkilerini ortaya çıkararak, nefes alamama, bayılma hissi, kalp çarpıntısı gibi etkilerin devamlılığı kronik bir psikolojik rahatsızlığa da davetiye çıkartmaktadır. Diğer uyuşturucular gibi mutluluk, coşkunluk vermesinden çok ajitasyon, sinirlilik, algılarda bozukluk yaratması sebebiyle suç işlemeye büyük mahal vermektedir.
Ayrıca duygu durum bozukluğu, depresyon, odaklanamama, anksiyete, içe dönüklük, yalnız kalma isteği, tedirginlik, aşırı korku, kaygı, telaş, unutkanlık, öğrenme güçlüğü, sinirlilik, agresiflik, ani tepkiler ortaya çıkabilmektedir.
ÖLÜM TRİPLERİNE NEDEN OLUYOR
Bonzai kullanıcılarının çoğunluğunda geçici sahte keyif hissinden sonra ölüm triplerine neden olmaktadır. 15 dakika - 1 saat arası süren bu dönemde kişi sanki ruh ve beden birbirinden ayrılmış gibi bir yanılsamaya girmektedir. Tüm duyuları ile gerçek boyuttan sapmaktadır. Örneğin bu esnada duş alan bir kişi, suyun bedenine değdiğini hissetmemekte, havuza girse bile ıslanmadığını zannetmektedir. Sanki orada kendisi değil bir başka kişi yıkanmaktadır. Toksik tablo nedeniyle kusarken bulantıyı hissetmemektedir.
BONZAİ KALBİN DURMASINA NEDEN OLABİLİR
Bonzai, çeşitli ülkelerde farklı zehirli kimyasallar katılarak değişik isimlerde piyasaya verilmektedir. Ülkemizde de bir kaç kimyasal maddeden dolayı sanki daha kaliteli bir maddeymiş gibi kullanıcılar kandırılmaktadır. Esasında bir kaçı bilinmekle beraber hangi kimyasallardan oluştuğu da tam olarak bilinmemektedir. Ancak bir gerçek varki uyuşturucunun alınmasından 3-5 dk sonra yoğun bir ölüm korkusu ile beraber adeta bir panik tablosu yaşatmaktadır. Kalbin atışları anormal yükselmekte, bazen de yüksek ritme ayak uyduramamakta ve durmaktadır. Kişinin ölümü ise kalp krizinden oluştuğu sanılmaktadır. Bu nedenle şüpheli kalp krizi ölümlerinde bonzai kullanımı araştırılmalıdır.
BONZAİ BEYNİ ÖLDÜRÜYOR
Bonzai’nin beyne olan yıkıcı etkileri, bir açıdan extacy ile benzerlik göstermektedir. En kötüsü de bazen bir defa kullanımda bile, beynin algılama, idrak, öğrenme ve hafıza da yıllar boyu süren bazen de kalıcı olan bozulmalar yapması. Özetle beynin öğrenme ve algılama merkezlerinde kalıcı bozulmalar oluşturmakta insanı adeta robotlaştırmaktadır. İlerleyen süreçte dikkat ve düşünce yapısı da bozulmakta demans benzeri sendromlar ortaya çıkabilmektedir.
Fiziksel olarak ise bonzai kullanımı anında ve sonrasında kişide ortaya çıkan semptomlar : Yorgunluk, konuşma bozukluğu, yürüme bozukluğu, gözde kanlanma ve morarma, göz bebeğinin ışığa tepkisinde farklılıklar, mide ve bağırsak problemleri, duyma problemleri (yankı, ses kaybı) şeklinde sıralanmaktadır.
Vücutta etkilerinin yüksek olduğunu düşünen kişi, bunu düşündüğü anda etkilerde artış olur. Kişi bir titreşimin içinde hapsolduğunu hissedip, keşke yapmasaydım, bir daha yapmayacağım diyerek o anın bitmesini bekler. Bittiğinde de bırakacağı düşünülen kişi hiçbir şey olmamış gibi kullanıma devam edebilir. Bu da psikolojik bağımlılığın yüksek olduğunu gösterir. Yeni bir uyuşturucu olduğu için fiziksel ve ruhsal olarak verebileceği zararlar henüz tam olarak ortaya konamamıştır.
Herhangi bir coşkunluk, mutluluk hissi yaratmadığı halde kişi histerik şekilde gülebilir ve aniden üzgün veya sinirli pozisyona geçebilir. Bu kişide duygularını yönlendirememe hali oluşturur ve uzun vadede kişi bunalıma sürüklenir.
Ülkemizde belki son 5 yıldır kullanılmakta olan bu sentetik uyuşturucular eskiden internet üzerinden sipariş edilebilirken, ülkemizde yasalar çerçevesinde suç oluşturacak pozisyona geçildiğinde üretimi ülke içinde yapılmaya devam edilip, gençlerimize satılmaya çalışılmaktadır.
BONZAİ BAĞIMLILIĞI TEDAVİSİNDE GEÇ KALINMAMALI
Çocuğunun kullandığından şüphe eden ebeveynlerin dikkatli olması, fiziksel ve psikolojik etkilerini takip edip bu problemin önüne geçmesi gerekmektedir. Gerektiğinde profesyonel yardım alma konusunda asla geç kalınmamalıdır. Gün geçtikçe artan bağımlılık kullanıcıyı daha büyük fiziksel ve ruhsal çöküntüye sevk etmektedir. Bunun önüne geçmek için ebeveynlerin çocuklarının hareketlerini, arkadaşlarını ve okul çevresini iyi takip etmeleri gerekmektedir.
Ruhsal ve fiziksel bağımlılık ilk kullanımda dahi kendini gösterdiği için geç olmadan profesyonel yardıma başvurulması gerekmektedir. Bu noktada ebeveynler ve yetkişkin madde kullanıcıları konuyu geçiştirmeyip, insanlar duyar korkusu yaşamadan tedaviye başlanmalıdır. Bonzai türevlerinin bağımlılık düzeyinin çok yüksek olması sebebiyle kişi bırakmayı önce kendisi istemeli ve tedavi için aşırı zorlanmamalıdır.
MANYETİK TEDAVİ (TMS) İLE BAĞIMLILIK BİTİYOR
Yıllardır kliniğimizde de hastalarımıza başarıyla uyguladığımız TMS tedavisi çalışmaları gösteriyor ki, depresyon, panik atak, alzheimer rahatsızlıklarında olduğu gibi, bağımlılık tedavilerinde de başarı göstermekte ve yoksunluk belirtilerini ortadan kaldırmaktadır. Özellikle son yıllarda yaygınlaşan sentetik madde ve türevleri sebebiyle kliniğimize başvuran hastalarımıza uyguladığımız TMS tedavisi yüz güldürücü sonuçlar ortaya koymaktadır.
Maddeyi bırakmaya bağlı olarak ortaya çıkan, uyku bozukluğu,öfke ve ağlama nöbetleri, depresyon, anksiyete, okb, unutkanlık gibi bir çok psikolojik rahatsızlığın da ilerlemeden önüne geçilmektedir. TMS tedavisi, ardışık manyetik uyarılarla, belirli hastalıkları, belirli beyin bölgelerine uygulama yaparak, hastalığa neden olan beyin bölgesinin tekrar normal çalışma fonksiyonlarına geri dönmesini hedefler. Bu süreçte bağımlılık düzeyine bağlı olarak psikoterapi ve ilaç desteği alınabilir.”
Editör
Son Güncelleme: 04.01.2015 14:52