Diş ağrısı sebebiyle doktora başvurduğunuzda, doktorun size ilk sorduğu şey ağrıyı tarif etmeniz olacaktır. Dişiniz gece ağrıdı mı, sizi uykunuzdan uyandırdı mı?
Ağrı kişiden kişiye algıda değişiklik gösteren, tamamen subjektif bir kavramdır. Aynı uyaran bir kişiyi çok rahatsız ederken, başka birinde en ufak bir sızıya bile sebep olmaz. Bunun asıl sebebi tabii ki ağrı eşiğinin kişiden kişiye değişkenlik göstermesidir.
Diş ağrısı da tam olarak böyledir işte. Ağrı eşiğinin düşük olduğu bireylerde, en ufak bir çürük başlangıcı bile ağrıya sebep olur. Kısa zamanda erken teşhis ile tedavi edilir. Göreceli olmakla beraber, bu aslında iyi bir şeydir. Çünkü ağrı eşiğinin yüksek olduğu bireylerde, çürük ilerler ama kişi çok az bir sızı hisseder. Tedavisini, müsaitlik durumuna göre erteler. Fakat uzun süre ertelenen tedavi sebebiyle, çürük aşırı ilerlemiş olabilir. Bir gece aniden başlayan zonklama şeklinde ağrılar başlar ve ağrı eşiği ne kadar yüksek olursa olsun, gece başlayan diş ağrısı hemen herkeste aynı şekilde etki yapar ve maalesef hiç de hayırlı değildir.
Burada akla gelen bir soru da, vücudumuzun herhangi bir yerindeki yara gece ağrı yapmazken, diş çürüğü neden ağrı yapıyor. Vücudumuzda bulunan bütün sert dokuların üzeri örtülü ve dış ortamla ilişkileri yoktur. Fakat dişlerimiz için durum çok farklıdır. Dişlerimiz, vücudumuzda hem kemik içinde kapalı ortamda hem de kemik dışında, dış ortamla ilişkide olan tek organdır. Dişin ağız içinde görünen kısmında çürük ve iltihaplar olurken, kemik içinde bulunan kısımda iltihabın direne olması zorlaşıyor. Direne olamayan iltihap basınç ve zonklama şeklinde ağrıya sebep oluyor.
Peki diş ağrısı neden gece başlar ya da artar? Aslında ağrı kavramının geneline baktığımızda, sadece diş ağrısı değil, vücutta meydana gelen bütün değişikliklerin acısı gece çıkıyor. Gece, gün ışığından faydalanma olmadığı için saat 03.00 civarında, gün ışığından aldığımız fayda tamamen bitiyor. Vücutta hormonal değişiklikler başlıyor. Vücut metabolizması, bazal metabolizma dediğimiz en düşük seviyeye iniyor. Uyurken, vücuttaki tek aktivite, hücrelerde yenilenme ve iyileşme oluyor. Kan hücreleri, problemli bölgelere hücum ederek, yaraları onarmaya ve hücreleri yenilemeye çalışıyor. Aslında buraya kadar her şey sistemin ne kadar güzel çalıştığını hatırlatıyor insana. Ama sorun şu ki; vücut bazal metabolizmaya geçtiğinde, dişlerimizde var olan bir çürüğü ya da dişetlerimizde var olan bir iltihabı onarmaya çalışırken, problemli bölgenin etrafında, iyileştirici kan hücrelerinin miktarı oldukça artıyor ve o bölgede bir basınç ağrısına sebep oluyor. İşte bu diş ağrısı, kemik içinde sıkışan hücrelerin yaptığı basınç ağrısı, gecenin bir yarısı herkesi uyandırıyor.
Gece yarısı başlayan diş ağrısına çözüm olarak, en doğrusu bir sağlık kuruluşunun acil bölümüne gitmek olacaktır. Halk arasında bilinen, diş üzerine aspirin, sarımsak, kolonya gibi maddelerin konulması, diş ağrınıza tam bir çare olmayacağı gibi, çevre yumuşak dokulara da zarar verecek ve ikincil ağrılara sebep olacaktır. Kısa zamanda doktora gidemiyorsanız ve yüzünüzde şişlik oluştuysa, şişen bölgeye soğuk kompres yapabilirsiniz. Soğuk ağrıyı da bir miktar azaltacaktır. Ağrı kesicilerden faydalanabilirsiniz. Fakat ağrı kesicilerin etkisi kısa süre sonra geçecek ve ağrı tekrar başlayacaktır. Gözle görülen bir çürük var ise, çürük üzerinde yemek birikintisi olmadığından emin olmak için dişlerinizi fırçalamanızı ve o bölgeyi temizlemenizi tavsiye ederim. Çürük diş içerisine yemek artığı kaçtığı zaman ağrınız oldukça artacaktır. Bunun dışında, evinizde bulunması az ihtimal de olsa, karanfil yağı diş ağrınıza iyi gelecektir. Küçük bir pamuğa karanfil yağı dökerek, çürük dişinizin üzerine koyarsanız, diş ağrınız hafifleyecektir. Karanfil yağını uygularken çevre yumuşak dokulara zarar verebileceğinden, sadece diş üzerine uyguladığınızdan emin olmanız gerekir.
Dişinizde bir ağrı hissettiğiniz zaman, en doğrusu diş hekiminizi ziyaret etmektir. Uygun bir anestezi ile ağrı tamamen bloke edildikten sonra, gerekli tedaviler yapılabilir. Sonrasında da ağrınızın tekrarlaması beklenmez.
Ağrı kişiden kişiye algıda değişiklik gösteren, tamamen subjektif bir kavramdır. Aynı uyaran bir kişiyi çok rahatsız ederken, başka birinde en ufak bir sızıya bile sebep olmaz. Bunun asıl sebebi tabii ki ağrı eşiğinin kişiden kişiye değişkenlik göstermesidir.
Diş ağrısı da tam olarak böyledir işte. Ağrı eşiğinin düşük olduğu bireylerde, en ufak bir çürük başlangıcı bile ağrıya sebep olur. Kısa zamanda erken teşhis ile tedavi edilir. Göreceli olmakla beraber, bu aslında iyi bir şeydir. Çünkü ağrı eşiğinin yüksek olduğu bireylerde, çürük ilerler ama kişi çok az bir sızı hisseder. Tedavisini, müsaitlik durumuna göre erteler. Fakat uzun süre ertelenen tedavi sebebiyle, çürük aşırı ilerlemiş olabilir. Bir gece aniden başlayan zonklama şeklinde ağrılar başlar ve ağrı eşiği ne kadar yüksek olursa olsun, gece başlayan diş ağrısı hemen herkeste aynı şekilde etki yapar ve maalesef hiç de hayırlı değildir.
Burada akla gelen bir soru da, vücudumuzun herhangi bir yerindeki yara gece ağrı yapmazken, diş çürüğü neden ağrı yapıyor. Vücudumuzda bulunan bütün sert dokuların üzeri örtülü ve dış ortamla ilişkileri yoktur. Fakat dişlerimiz için durum çok farklıdır. Dişlerimiz, vücudumuzda hem kemik içinde kapalı ortamda hem de kemik dışında, dış ortamla ilişkide olan tek organdır. Dişin ağız içinde görünen kısmında çürük ve iltihaplar olurken, kemik içinde bulunan kısımda iltihabın direne olması zorlaşıyor. Direne olamayan iltihap basınç ve zonklama şeklinde ağrıya sebep oluyor.
Peki diş ağrısı neden gece başlar ya da artar? Aslında ağrı kavramının geneline baktığımızda, sadece diş ağrısı değil, vücutta meydana gelen bütün değişikliklerin acısı gece çıkıyor. Gece, gün ışığından faydalanma olmadığı için saat 03.00 civarında, gün ışığından aldığımız fayda tamamen bitiyor. Vücutta hormonal değişiklikler başlıyor. Vücut metabolizması, bazal metabolizma dediğimiz en düşük seviyeye iniyor. Uyurken, vücuttaki tek aktivite, hücrelerde yenilenme ve iyileşme oluyor. Kan hücreleri, problemli bölgelere hücum ederek, yaraları onarmaya ve hücreleri yenilemeye çalışıyor. Aslında buraya kadar her şey sistemin ne kadar güzel çalıştığını hatırlatıyor insana. Ama sorun şu ki; vücut bazal metabolizmaya geçtiğinde, dişlerimizde var olan bir çürüğü ya da dişetlerimizde var olan bir iltihabı onarmaya çalışırken, problemli bölgenin etrafında, iyileştirici kan hücrelerinin miktarı oldukça artıyor ve o bölgede bir basınç ağrısına sebep oluyor. İşte bu diş ağrısı, kemik içinde sıkışan hücrelerin yaptığı basınç ağrısı, gecenin bir yarısı herkesi uyandırıyor.
Gece yarısı başlayan diş ağrısına çözüm olarak, en doğrusu bir sağlık kuruluşunun acil bölümüne gitmek olacaktır. Halk arasında bilinen, diş üzerine aspirin, sarımsak, kolonya gibi maddelerin konulması, diş ağrınıza tam bir çare olmayacağı gibi, çevre yumuşak dokulara da zarar verecek ve ikincil ağrılara sebep olacaktır. Kısa zamanda doktora gidemiyorsanız ve yüzünüzde şişlik oluştuysa, şişen bölgeye soğuk kompres yapabilirsiniz. Soğuk ağrıyı da bir miktar azaltacaktır. Ağrı kesicilerden faydalanabilirsiniz. Fakat ağrı kesicilerin etkisi kısa süre sonra geçecek ve ağrı tekrar başlayacaktır. Gözle görülen bir çürük var ise, çürük üzerinde yemek birikintisi olmadığından emin olmak için dişlerinizi fırçalamanızı ve o bölgeyi temizlemenizi tavsiye ederim. Çürük diş içerisine yemek artığı kaçtığı zaman ağrınız oldukça artacaktır. Bunun dışında, evinizde bulunması az ihtimal de olsa, karanfil yağı diş ağrınıza iyi gelecektir. Küçük bir pamuğa karanfil yağı dökerek, çürük dişinizin üzerine koyarsanız, diş ağrınız hafifleyecektir. Karanfil yağını uygularken çevre yumuşak dokulara zarar verebileceğinden, sadece diş üzerine uyguladığınızdan emin olmanız gerekir.
Dişinizde bir ağrı hissettiğiniz zaman, en doğrusu diş hekiminizi ziyaret etmektir. Uygun bir anestezi ile ağrı tamamen bloke edildikten sonra, gerekli tedaviler yapılabilir. Sonrasında da ağrınızın tekrarlaması beklenmez.
Editör
Son Güncelleme: 11.12.2014 14:47