Büyük uzuv kopmalarında literatürün önerdiği bekleme süresinin geçilmesine rağmen risk alan doktorlar, 23 yaşındaki Yunus Savurmak'ın kopan sol kolunu Erzurum'da 6 saatlik mikrocerrahi müdahalesiyle yerine dikti.
Geçirdiği trafik kazası sonucu sol kolu kopan 23 yaşındaki Yunus Savurmak, Erzurum'da doktorların literatür önerilerinin dışına çıkıp risk aldığı ameliyatla yaşama tutundu.
Van'da yaşayan Savurmak'ın kullandığı otomobil bir ay önce Ağrı'nın Patnos ilçesi yakınlarında bariyerlere çarparak kaza yaptı. Kaza sonucu sol kolu kopan Savurmak, ilçe hastanesindeki müdahale sonrası Erzurum Atatürk Üniversitesi Araştırma Hastanesine sevk edildi.
Hastanenin el cerrahı Dr. Ömer Ayık ve kalp damar cerrahı Yasin Kılıç tarafından ameliyata alınan Savurmak'ın kolu, zamana karşı yarışan ve büyük uzuv kopmalarında literatürün önerdiği bekleme süresinin geçilmesine rağmen risk alan doktorların 6 saatlik mikrocerrahi müdahalesiyle yerine dikildi.
"UZUV KOPMALARINDA ZAMAN ALEYHE İŞLİYOR"
El cerrahı Ayık, AA muhabirine, vakanın kendilerine bildirilmesiyle ameliyat hazırlıklarına başladıklarını söyledi.
Kol ve bacak gibi büyük uzuvların koptuğu yaralanmalarda zamanın aleyhe işlediğini ifade eden Ayık şöyle konuştu:
"Geçen her saniyede kopan uzuvdaki dokular beslenmemeye bağlı ölmekte ve geciken vakalarda uzuv yerine dikilse bile uzuvdaki ölen dokular hastanın kanına karışıp kanın zehirlenmesine, böbrek yetmezliğine ve ileri derecede enfeksiyona yol açıp hastanın hayatını riske atmakta. Hasta kazadan yaklaşık 11 saat sonra bize geldi. Dünya literatürü, yaralanmanın üzerinden 6-8 saati geçtikten sonra kopan uzvun yüksek hayati risk taşıdığı için dikilmemesini ve uzuv kaybının kabulünü önermekte. Fakat hastanın genç yaşı ve kol kaybının hem işlevsel hem psikolojik sonuçları düşünüldüğünde literatürün önerdiği sürenin dışına çıkılarak anestezi ekibiyle mevcut riskler göğüslendi ve kolu yerine dikme kararı alındı."
Ayık, ameliyat esnasında damar ve sinir dokularının yoğun hasardan dolayı uç uca gelemediğini belirterek, 8 santimetre kemik çıkararak kısalttıkları sol kolun damar ve sinir dokularını uç uca diktiklerini anlattı.
Ameliyat sonrası bu tarz hastaların hayati tehlikesinin sürdüğünü ve Savurmak'ı 5 gün yoğun bakımda takip ettiklerini aktaran Ayık, "Ameliyat sonrası yaşayan kolumuz vardı. Fakat yaralı bölgeler kirli ve toprakla temas etmişti. Enfeksiyona karşı geniş çaplı antibiyotik tedavi uygulandı. Açık kalan yaralar plastik cerrahi önerisiyle bacaktan alınan cilt dokusunun kola nakliyle kapatıldı." diye konuştu.
"AMELİYATIN BİRİNCİ AYINDA BİLE HASTA PARMAKLARINI HAREKET ETTİRDİ"
Ayık, bu tarz vakalarda kolun yaşamasının yanında fonksiyonunun da geri kazanılmasın önem arz ettiğini ve fonksiyonu bulunmayan kolun yaşasa bile hasta için yük olduğuna işaret ederek, "Sinirleri kopan kolun tam iyileşmesi için yaklaşık 1 yıl gerekiyor. Ameliyatın birinci ayında bile hastanın parmaklarını hareket ettirmesini olumlu gelişme. Bundan sonraki süreçte fizik tedavilerle kolu daha fonksiyonel ve işlevsel hale getireceğiz." ifadesini kullandı.
Dr. Kılıç da gecikmiş uzuv kopmalarında ameliyat kararının zor olduğunu vurguladı.
Kopmalarda genelde kirli yara nedeniyle enfeksiyon riskinin çok yüksek olduğunu dile getiren Kılıç, "Çevre illerden de geldiği için gecikmiş vaka olduğundan kolu ya da bacağı kurtarayım derken hastayı kaybetme durumları oluyor. Ameliyat kararı zordu, belirli riskleri aldığımız hastada kemiğin ve kolun boyunu kısaltıp araya yama koymadan damar, sinir ve kasların uç uca tamiri sağlandı." dedi.
Yunus Savurmak ise Dr. Ömer Ayık ve ekibi sayesinde kolunun ve hayatının kurtulduğunu, parmaklarının da hareket etmesine sevindiğini ifade etti.
Savurmak, "Kazada kopan kolumda his yoktu. Küçük bir et parçasına tutunup sarkıyordu. Ömer Hoca umudum oldu. Yolda anlık dalgınlık mı ne olduysa kontrolü kaybettim, yavaş olsaydım kontrolü sağlardım. Kimse usta şoförüm demesin, araç sürerken çok dikkatli olun, dikkati dağıtacak davranışlarda bulunmayın. Telefonla meşgul olmayın, hız sınırına uyun." diye konuştu.
Editör