SAHİ MİLLET OLARAK BİZ NE YAPTIK?

Yaklaşık 5-6 yıldır kaçırılmış olan ve Kahraman Güvenlik güçlerimizin sınır ötesi Gara operasyonunda maalesef ki emperyalizmin ve siyonizmin taşeron örgütü, "Pe-Ka-Ka" tarafından şehit edilen güvenlik görevlilerimizin bulunabilmesi için,

Onların mücadeleleri, çileleri, ıstırapları ve şahadetleri üzerinden, sıcak yuvamızda rahat yaşayan Millet olarak bizler ne yapmışız..

Merak ettim ve şahadetle nihayetlenen serüvenleri süresince maalesef bizler Diyarbakırlı anneler kadar bile olamamışız.

Merak ettim bu rahatımızı borçlu olduğumuz evlatlarımız için ne bir platform kurabilmişiz, ne bir sivil toplum refleksi oluşturabilmişiz, nede haklarını ulusal ve uluslararası kamuoyu nezdinde gündeme getirebilecek, çalışmalar, etkinlikler, refleksle, reaksiyonlar gerçekleştirememişiz.

Bu evlatlarımızın bulunmasını her zaman ki gibi devletten beklemiş, sivil inisiyatif ile terörü sübvanse eden ulusal ve uluslar arası terörize örgütlere, devletlere, yöneticilere bile rahatımızı riske edip bir tavır ve refleks gerçekleştirememişiz..

Ve maalesef ki bu evlatlarımızın anneleri babaları, teröre çanak tutan sözde insan hakları derneklerinden, kuruluşlarından medet umacak bir noktaya gelmiş olmalarına rağmen..

Hadi uluslararası dengeleri, hukuku ve maalesef ki bazı tarihi mahkumiyet ve mecburiyetlerimiz eşliğinde terörle ve teröristle mücadele etmeye çalışan Devletimizin yanında, millet ve sivil inisiyatif olarak..

Mücadeleleri ve şahadetleri üzerinden keyfe değer yaşamlarımızı idame ettirmeyi başaran bizler millet olarak, Sivil toplum kuruluşları, şehit ve gazi dernekleri, vakıfları, odalar, borsalar, sendikalar, iş adamları, sanatçılar, partiler, vesaire Milletin genel ekseriyetini temsil eden bütün kurum ve kuruluşlar olarak...

Ne ülkemizde, nede tüm dünyanın dikkatini çekecek, vicdanlarını yaralayacak, yüreklerini sarsacak maalesef ki hiç bi rşey yapamadık..

Ne mi yaptık, bir çoğunun şahadeti ile varlıklarından, kaçırıldıklarından haberdar olabilecek kayıtsızlıkla, kanıksama ile, nemelazımcılık ve vurdum duymazlıkla timsah gözyaşları döküp, tabutlarına hazır kıta omuz verip, slogan ve semboller ile kendimizi avuttuk ve kandırdık vesselam...

Düşmanın silahı ile silahlanıp, yöntemi ile mukabele edip, stratejisine alternatif üretip, taşeronlardan ziyade, menbaasına inip..

Kapımızı çalanın kapısını kırmadan, canımıza kastedeni can evinden vurmadan, huzurumuzu bozanın kimyasını bozmadan, boğazımıza sarılanı, boğazlamadan ve bu milli iradenin arkasında topyekün millet olarak durmadan bu binlerce yıllık kardeşliği bitirmeye kurgulanmış ihanetin önüne geçemeyiz vesselam...

Selam saygı dua…