Önceki gün yaşama veda eden ve Fatih Karagümrük maçında 1 dakikalık saygı duruşunda bulunulan Gençlerbirliği’nin efsane Başkanı İlhan Cavcav, Erzurumsporlu yönetici ve taraftarlarca da sıklıkça anılan bir isimdi.
Özellikle eski başkanlardan, kendisi gibi renkli kişiliğe sahip Gıyasettin Yüksel’in döneminde adı Erzurumsporla fazlasıyla anılan ve rahmetli başkanla tanışıklığı olan İlhan Cavcav bir çok oyuncusunu mavi-beyazlı kulübe ucuz fiyatla bonservisiyle veya kiralık verirken bir çok oyuncuyu da transfer etmiş, Erzurumsporla ilişkilerini hep de sıcak tutmuştu.
Öyle ki, geçmişte Erzurumspor’un sezon açılışlarına da İlhan başkan takımını birkaç defa Erzurum’a getirmişti.
BB Erzurumspor döneminde de adı yine zaman zaman gündeme gelen İlhan Cavcavla eski başkan Saim Özakalın’ın da irtibatı olmuştu ve aralarındaki bir transfer görüşmesi basına da yansımıştı.
Hatırladığım kadarıyla 10 kamyon un meselesiydi bu transfer görüşmesine konu olan!
Aralarındaki bu görüşmenin nasıl olduğuna dair dün Saim başkanı aradım ve bu hikayeyi birinci ağız olan kendisinden öğrenmek istediğimi söyledim.
İşte Saim başkanın o konudaki söyledikleri:
‘’Bugün G.Saray’a transfer olan Ahmet Çalık başta olmak üzere, o sezon Gençlerbirliği’nin pilot takımı olan Haccettepe’den İrfan Can, Atabey Çiçek ve Berat’dan hiç olmazsa birisinin BB Erzurumspor’a gelmesini istiyorduk ve bu konuda o sezon TOBB Başkanı Rıfat Hisarcıklıoğlu’nu devreye soktuk. Rıfat bey, samimi olduğu İlhan Cavcav’dan Ankara’da bizim için randevu aldı ve biz de büyük bir hevesle yanına gittik. Amacımız, o sene ilerisi için umut veren ve bayağı da kulübün peşinde olduğu oyuncuların bize gelmesini sağlamaktı. Ahmet Çalık ve İrfan Can olmasa da en azından Atabey veya Berat’ı alabilmekti arzumuz. Bana, ‘Ben uncuyum. Un işi yaparım. Benden 10 kamyon un isteyin dediğiniz yere göndereyim dökeyim, ama benden oyuncu istemeyin. Rıfat’ı evladım gibi severim. Lütfen bu konuda da kimseyi araya koymayın’’ dedi. Bu cevap karşısında hem çok şaşırdık hem de güldük. Allah rahmet eylesin, güzel, unutulmayacak, iz bırakmış bir spor adamıydı.’’
Sen çok yaşa Nusret!
Yıldızın parlayacağı ve ününün tüm dünyaya yayılacağı belliydi hemşehrimiz Nusret’in.
Yaklaşık 3 ay önce Doktor Mehmet Yavuz ile Etiler’de ki mekanına gittiğimizde tanışmış, sohbet etmiş, onunla ve mekanıyla ilgili izlenimlerimi de siz DOĞUTÜRK okurları için bu sayfada yazmıştım.
Çoğu kişi fiyatlarını ve ‘medya maymunu’ suçlaması ile eleştirse de ben onun bu popüleritesinin artmasından büyük keyif duyduğumu belirtmek isterim.
Hürriyet’in başarılı röportajcısı Ayşe Arman’ın Pazar günkü söyleşisinde de onun fenomenliği ile ilgili yazılıp, çizilenler beni çok keyiflendirdi.
Hele eliyle eti tuzlama hareketini anlatırken, ‘Bir ressamın tablosuna dokunuşu’ benzetmesini de çok beğendim ve bayağı bir ‘akıllıca’ buldum.
Burada sadece Nusret’in değil bana göre Erzurum’un da reklamı yapılıyor ve çok da iyi oluyor.
O yaşadıkça Erzurum da yaşayacaktır.
Bugün nasıl İbrahim Erkal ve Acun Ilıcalı’nın henüz bir yatırımı olmasa bile Erzurum’a ne kadar çok dolaylı yollardan da olsa faydası dokunuyorsa Şenkayalı Nusret’in de bir gün Erzurum için bir kazanım olduğu illa ki ortaya çıkacaktır .
De demiş bir düşünür:
Mutluluk elin erişebileceği çiçeklerden bir demet yapma sanatıdır.
Eski tüfek başka bir şey!
Eski bir futbolcunun maça çıkıp oynaması gibiydi Hakkı ağabeyinin bar tutması.
Daha da gençken, aşağı yukarı 20 yıl öce de seyrederdim Hakı Kasil’i bar oynarken.
Son derece dinamik ve son derece renkliydi.
Kıpır kıpırdı.
Türkiye Buz Pateni Federasyonu’muzun EYOF öncesi TEST yarışlarının açılışında barbaşı olan Hakkı Kasil, ilk başlarda tıpkı eskisi gibi canlı, bir hayli hareketliydi.
Bir yere kadarmış demek ki o da.
Baktım, yoruldu, bitap düştü.
Bir bar daha tutmayı göze alamadı, davulcuya işaret yaptı, ‘bitir’ diye.
Yine de bizlere eski bir barcı olarak o mutluluğu yaşattığı için mutluluk duyduk, onurlandık.
Teşekkürler Hakkı ağabey.
Teşekkürler Halk Oyunları Derneği yönetimi ..
En acısı bu olsa gerek!
Aşağı yukarı son 30 yıldır o statta maç seyrediyorum, böylesine ilk defa rastlıyorum.
Sanırım BB Erzurumspor bir ilk’i gerçekleştiriyor ve bu sezon aldığı 3 mağlubiyeti de evinde tadıyor.
Elbette ki bugüne kadar gerek Erzurumspor ve gerekse BB Erzurumspor’un mağlubiyetleri oldu ama ligde aldığı 3 mağlubiyeti de evinde yaşadığına ilk defa şahit oluyorum.
Ve şu ana kadar görev yaptığı süre içerisinde son derece parlak bir istatistiğe sahip olan teknik direktör Ahmet Yıldırım da 3 mağlubiyeti de evinde yaşayan hoca olarak tarihe geçmiş oluyor.
Bir erkek için en zoru aşk acısı derler.
Galiba bir teknik adam için de en zoru da bu olsa gerek.
HAFTANIN FOTOSU: Haftanın fotoğrafı köşesine bu resmi aldım. Çok beğendiğim ve beni de alıp bir yerlere götüren ve bir çok anlam ifade eden bu fotoğraftan kim ne alıyorsa o! Bu arada, bu fotoğraf altına bir de beğendiğim özlü bir sözü yazıp, bu haftalık çarşıyı kapatıyorum. İstediği yere konamayan bir kuş havada esirdir!