Malumlarınız olduğu üzere geride kalan hafta sonunda millet olarak sandık başındaydık. Ülkemiz artık başkanlık sistemiyle yönetilen bir ülke oldu. Seçimin galibi de artık sıradan hale gelen AKP oldu. Seçim sonuçlarının ülkemize hayırlar getirmesini mevladan diliyorum. Fakat seçimin asıl galibi Erzurum diliyle Katrol (Patates) oldu. Seçim öncesinde 1 lira civarlarında seyreden kartol, 5-6 liraya kadar tezgahlarda müşteri buldu. Öyle ki; nüfusunun büyük kısmı ülkemizde zorunlu misafir olan Suriye’den Patates ithali bile yapıldı..(!) O topraklarda kim patatesi yetiştiriyor, kim satıyor onu da anlamış değiliz ya neyse… Şimdi soruyorum; seçimin galibi kim..?
Ülkemizin 15. Patates üretici Erzurum’un Pasinler ilçesi. Diğer adıyla Hasankale. Pasin ovasında yetişen Patatesin en büyük özelliği ‘’Kum gibi’’ olması. Yani, ağızda eriyen, çabuk pişen bir nimet. Binlerce dönümlük Pasin ovasında bu mahsül çıktığı zaman en büyük Patates üreticisi Nevşehir Patatesinin fiyatında düşüş yaşanıyor. Yani piyasayı sallayabilen, dengeleyebilen bir güce sahip. Ne var ki, bizim kartol, öyle 5-6 lirayı hiçbir zaman görmedi. Bundan sonrada görmeyeceği aşikar. Kendi topraklarımızda böyle bir nimet varken, miktarı artırmak yerine başka ülkelerden ithalata ne gerek…
Eskiden okullarda ‘’Yerli malı haftası’’ kutlanır ve ‘’Yerli malı Türk’ün malı, her Türk onu yemeli’’ denilerek, yerli üretim çocuklara anlatılırdı. Ama bugün, et, süt derken, kartol’u bile dışarıdan yemeye başladık. Madem ülkemizde ‘’Yerli ve milli’’ sloganıyla icraatlar yapılıyor şu boğazımızdan geçenler konusunda da yerli ve milli olma zamanı geldi de geçiyor. Misal, ilk adım olarak da bereketli ovasıyla Pasinler’i sadece Patates deposu, üretim üssü yapsak hoş olmaz mı? Yüzde yüz ekim sağlanması ve işin uzmanlarının el atması halinde, Hasankale, ülkemiz sofralarını şenlendirebilir.
Hazır yeni seçilmiş birisi deneyimli bakan, diğeri genel başkan yardımcısı, diğeri eski Emniyet Genel müdürü ve şehrin her bir karışını bir aydır arşınlayan tecrübeli işadamlarından oluşan siyasi neferlerimiz bu konuyla ilgilenirseler, hem beklentilere cevap vermiş olurlar hem de 9 ay sonra yapılacak yerel seçimler için çok büyük bir avantaj sağlamış olacaklardır.
Sözün özü; ‘’Elden gelen öğün yemek olmaz, o da her zaman bulunmaz’’.