Bu şehir hep mi aldatılan hep mi, bürokrasi kurbanı olan taraf olacak?

Bari İkinci Organize Sanayi Bölgesi’nde çırak çıkmayalım

Arkadaşlar bana sordu, “yarın gazetenin manşeti ne olacak”?

Onlara da söyledim: Erzurum’da yatırımcının önü kesilmese ve yatırımcıya hala bürokratik engel konuluyor olmasa…

Şehir kim bilir bugün nerede olurdu

Bugün Balıkesir’de harıl harıl üretim yapan Türk-İtalyan ortaklığında bir traktör fabrikası var.

İşte o traktör fabrikası halbuki vaktiyle Erzurum’a kurulmak istenmişti.

İş insanı hemşerimiz Ali Şahsuvaroğlu ve Muammer Cindilli, fabrikanın Erzurum’da kurulması için ne kadar mücadele etmişler, ama o günün egemeni olan bürokrasiyi aşamamışlardı.

Bu hatırlatmayı, şunun için yapma ihtiyacı duydum:

Hafta içerisinde öğrendim ki Erzurum’a, ikinci organize sanayide yatırım yapmak isteyen irili ufaklı 170 talep var.

ETSO Başkanı Saim Özakalın da kendini parçalıyor, bu yatırımcıları kaçırmamak için…

Ve fakat her zaman olduğu gibi yine bürokrasi var gücüyle pres uyguluyor!

Erzurum’a yatırım gelip gelmesi bankamatik bu bürokratların zerre kadar umurunda değil.

Düşünün ki haftalarca işe gitmeden uyduruk raporlarla kendilerini izne ayırabiliyorlar!

İşte o anlayış, Erzurum’un yeniden ayağa kalkma fırsatına karşı direniyor!

İkinci organize sanayi hemen harekete geçmesin diye bilmiyor ki daha nasıl engel çıkarsın…

Peşinen dedikleri şu:

Hear iş veren hırsız her tüccar sahtekar!

Kamu bürokrasisi meseleye umumiyetle böyle baktığında, yatırımcı da ürküyor, korkuyor.

Bakıyorum; Sekmen de, Vali Çiftçi de ve Özakalın da canlarını dişlerine takarak bu hegemonyaya karşı anlamlı bir mücadele sürdürüyorlar.

Bir yanda yatırım yapmak isteyen170 müteşebbis, öbür yanda “bana ne Erzurum, ben işi yokuşa sürmekle görevliyim diyen tipler”

Anlaşılan o ki Saim Özakalın tam da bu müzmin sorunu, vakti zamanında Tayyip Bey’e anlatma imkanı bulmuş.

Öyle anlaşılıyor ki artık eli kulağındadır:

Erzurum’un ikinci organize sanayi bölgesi artık ayağa kalkıyor.

Tabii ki mesele, işletmelere arsa tahsisi ile bitmiyor.

Asıl mesele, birincisinden çok farkı olarak yepyeni bir organize sanayi bölgesi vücuda getirmektir.

Saim Özakalın ve ekibi işte bu noktada esaslı bir duruş sergilemek zorunda.

Organize sanayi bölgesi, öncesinde olduğu gibi kimi şirketlerin deposu olacaksa eğer bize gerekmez.

Mevcut bir organize sanayi bölgesi var!

Medyatik bir yönetim anlayışına sahip…

Haftada bir olmayan çalışmalarına dair açıklama yapmaya bayılıyorlar!

Sayın başkan…

Allah aşkınıza Erzurum’da sanayi anlamında bir organize sanayi bölgesi yok.

Destek verin ki belki sanayiden mürekkep bir organize sanayi uç versin…

Sayın başkan…

Farkındayım; gayretlisiniz… Eyvallah…

Biz de görüyoruz zaten…

Lakin artık hiçbir ilde organize sanayi bölgesi ardiye değil!

İkinci organize sanayi bu şehrin yarınlarına ait bir yatırım…

Tayyip Bey’in talimatlarına rağmen bu uğurda rampa yapanlara bakmak lazım…

Kim bu takozlar?

Ve en asıl soru da şu:

Bu takozlar niye Erzurum’un tekerine konulmak isteniyor, arka planda kimler neyin hesabını yapıyor?

Şayet Erzurum AK Parti milletvekilleri, seçmene Cuma namazı mesajı atmaktan fırsat bulup, “… hala niye ikinci organize sanayi meselesi çözülmedi” derse, anlayacağız ki, engeller aşılıyor.

“Ey Erzurumlu, senin bu Cumhur İttifakı’na verdiğin kesintisiz destek bizim canımızı yaktı. Bundan ötürü biz de senin lehine olacak her atılıma karşı elimizden gelen engeli çıkaracağız.”

Yapıyorlar nitekim…

Hem de CHP’liler değil, AK Parti’nin getirdiği bürokratlar!

Gençler sorup duruyor; Erzurum adına… Lakin duyan yok.

“Ölüm ne yana düşer?”

Başka yerleri bilmem; lakin Erzurum’da iktidar, peri bacalarının arkalarına gizlenip ateş eden müfrezeler karşısında büyük kayıp verdi.

İl başkanı ne yapabilirdi ki?

Nasılsa ipin ucu p… eline geçmişti.

AK Parti şayet asli kusurlunun yerine, tali kusurludan hesap soracak olursa nasıl ayağa kalkar?

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.