Rahmetli babamın memuriyeti sebebiyle olsa gerek kendimi Şeker ailesinin bir ferdi olarak görmüşümdür bugüne kadar hep. İki elim kanda da olsa Şeker Fabrikası'nın hemen hemen her alım kampanya törenine koşa koşa giderim. Bugün de öyle oldu. Selahattin Şener ile Ilıca'ya giderken eskisi gibi yine tarifsiz mutluluk ve heyecan içindeydim. Her santimetresini kendiminmiş gibi sahiplendiğim Şeker Fabrikası'ndan içeri girdiğimde yıllar öncesine gittim, şeker pancarının yanısıra leylak kokularının hakim olduğu o güzelim Pasinler Bölge Şefliği'ndeki günleri hatırladım. Babamın çalışma arkadaşlarını, yeşil brandalı jipleri ve zaman zaman kampanya dönemlerinde babamla gecelediğim istasyon kantarları gözümün önünden geçti, bir film şeridi gibi.. Bugün gerek ekim alanlarının daralması ve gerekse rekoltenin bir hayli düşmüş olmasından dolayı kapısına kilit vurulması gündemde olan fabrika, yeni kampanya dönemi için bir gelin gibi süslenmişti. Çalışanlardaki telaşa ve heyecan, gözlerinden okunuyordu. Bugün büyük gündü çünkü. Fabrika bahçesindeki tören, tıpkı eskisi gibi renkli geçerken, Fabrika Müdürünün konuşması, tadımı kaçırdı açıkçası. Yazar Ahmet Ümit'in Beyoğlu'ndaki en güzel ağabeyisi gibi Turan ağabeyi de benim için tanıdığım Horasan'ın en güzel ağabeyiydi! Turan ağabeyi, konuşmasının sonunda kuruma veda edeceğini açıklarken, ne yalan söyleyeyim, en yakını gibi çok duygulandım. Oysa az önce makamında çay içerken bundan hiç bahsetmemişti. Şok oldum adeta, şok! Evet.. Meğer bu kampanya, her yıl ancak tören için gelip görüşebildiğim Turan Bastem ile aynı zamanda veda görüşmesiymiş. O kürsüde, biz davetlilere 39 yıllık Şeker mensubu olarak Kasım'da vazifeyi bırakıp emekli olacağını ifade ederken, içim 'cız' etti. Sevdiğim ve de saydığım ağabeylerden birisidir Turan ağabey. Her zaman o sevgime karşılık o da sevgisiyle karşılık vermiştir. Babam ve onun arkadaşları gibi, o da artık olmayacağına göre, demek ki Şeker Fabrikası benim için yavaş yavaş masal oluyor.. Çocukluk hayallerimi yaşattığım bir masal.. Güle güle Şeker adam.. Seni ve kurumunu çok ama çok özleyeceğim..
NOT: Şeker Fabrikası'nın yeni sezon için alım kampanyası törenine protokolun fazla iştirak etmemesi, Fabrikanın aslında gözden bayağı bir çıkartıldığını gösterdi bana. Ne Vali, ne Büyükşehir Başkanı filan, çeşitli gerekçeler sebebiyle törende yoktular. Ama şunu söylemeden de geçemeyeceğim. Aziziye Belediye Başkanı M.Cevdet Orhan'ı ilk defa bir törende konuşurken gördüm. 4 dakika konuşmaydı ama bayıldım. Günün anlam ve önemini ancak biri bu kadar güzel ifade ederdi. Mükemmel cümlelerin yeraldığı ve hiç bir metine bağlı kalmadan gerçekleştirdiği bu güzel konuşmasından dolayı, dayanamadım, tören sonrasında tebrik de ettim kendisini..
---
vedat bey güzel yazınız için teşekkürler. yıl 1969 otraokul öğretmenimiz askeriyeden aldığı servislerke kandilliden ilıca şeker fabrikasını gezmiş kar yağışı altında o muhteşem şeker üretimini görmüş çıkarkende kristal 20 santimetre büyüklüğündeki şekerlerden hatıra olarak vermişlerdi. hala bugün ki gibi hatırlarım. yazınla bunu hatırladım.sağolasın.