SEN KİM OLUYORSUN BE ADAM?

Raillife'nin şubat sayısında"Trenden Kaçan Oğlan" yazısıyla edepsiz edipliğini ve çakma entelektüel oluşunu ve konjonktürün sürüklediği isimlerden biri olduğunu ifşa eden Mehmet Aycı, Erzurum'a ve Erzurum kadınına karşı yaptığı hatadan sonra aldığı tepkileri de anlattığı "Nasıl Bir Kentin Lanetlisi Oldum?" adlı bir kitap yayımladı.
Anlaşılan Mehmet Aycı, üslubuyla "bir şehre söven adam" olmanın reytinginden yararlanma çabasında…  Popüler kültürün fabrikasyon yazarlarında olduğu gibi Mehmet Aycı da bu nahoş; lâkin kendisini ülkeye en çok duyuran hadiseden nemalanma, iyi kötü demeden yazar olarak adını bu olayla markalaştırma fırsatçılığına düşmüş.
Gazetemiz yazarlarından çok değerli dostum ve Erzurum'un entelektüellerinde sayın Vedat Aydın'ın geçtiğim günlerde bir irfan yuvası olarak gördüğü, bizim de beğenerek ve takdir ederek takip ettiğimiz "dunyabizim.com" da cumartesi günü Atilla Mülayim diye bir zat "Linç Etmeden Önce Bir Dinlemeli" başlıklı bir yazı yayımladı.
Atilla Mülayim zavallısı, Mehmet Aycı'yı temize çıkarmaya gayret ederken, Erzurum basınını, Erzurumlu siyasileri, Erzurum'un sivil toplum örgütlerini, Erzurumluları oldukça hafife alıcı bir dille eleştirdi.
Öncelikle bu yazının bu güzel sitede yayımlanmasına bir mana vermiş değilim. Hele yazının altına eklenen yorumun, sitenin editörünün kontrolünden geçtiğine inanmak istemiyorum.
Öncelikle Bay Mülayim Efendinin yazısına bakalım:
Mehmet Aycı'nın yazısını haber yapan basına tepki gösteren Bay Mülayim, basını "Pireyi deve yapma konusunda ihtisas yapmakla" ve "işgüzarlıkla" tepkisini dile getiren yerel yönetici ve siyasileri "yaklaşan seçimler ve yerel bazda siyaset endişesi"" taşımakla, sivil toplum örgütlerini de "birleşerek bir yazarı linç etmekle" suçluyor.
Bay Atilla Mülayin Efendi, aşağıdaki satırları yazan adamı savunmak, onun sözcüsü olmakla gündeme gelmeye gayret ediyor gibisin. Üzeri tozlanmış bu konudan sen de nemalan bakalım.
Velev ki, Mustafa Çetin Baydar özel bir ortamda böyle bir konuyu yazara anlattı. Anlatılan konuyu kamuoyuyla paylaşmak yazarın inisiyatifidir, anlatılan konuyu dillendiren nahoş sözcükleri seçmek yazarın şahsiyetidir. Yazının başlığında (Trenden Kaçan Oğlan) trenden kaçanın kız olmadığı oğlan olduğu, ancak yazının içeriğinde trenden kaçanların kızlar olduğunu ifade ederken çelişkiye düşenin yazar olduğu çok açık.
Acemi ve popülist yazarın düştüğü halleri savunurken bir şehri topyekun suçlamak senin ne haddine Bay Atilla Mülayim!
Bütün bir şehir yazıyı yanlış okudu da sen mi doğru okudun be adam?
Gel şu satırları bir daha beraber okuyalım da yanlış anlamayalım, mümkün mü be adam. Ne demişti acemi yazar Mehmet Aycı yazısında:
"Yeşilçam'da artist olma heveslisi Erzurum kızları, trenle İstanbul'a kaçarlar, türlü maceralar yaşadıktan hatta çam dibine yatırıldıktan sonra, tabii artist olamadan ancak 'kız gittim kadın geldim' havasında tekrar memleketlerine dönerler."
Atilla Mülayim, bu kan dondurucu ifadeler seni rahatsız etmedi mi? Bu ifadeler karşısında susmak, en azından buğz etmemek onursuzluktur.
Bir, "Erzurum kızları" ifadesini kullanan acemi yazar nasıl yanlış anlaşılabilir? "Filan şehirden birkaç kız" demekle "Filan şehir kızları" demek arasındaki anlam uçurumunu algılayamıyorsan kalemi ve yazarlığı bırak.
İki, yazının başlığında "oğlan" kelimesini kullanıp içeriğinde "kızlar" demenin çelişki olmadığını iddia ediyorsan kalemini kır.
Üç, yazarın bir Erzurumludan duyduğunu iddia ettiği olay "çam altına yatırılmak" "kız gidip kadın gelmek" gibi düzeysiz ifadeler kullanılmadan anlatılamaz mıydı?
Dört, yazar ayrıca özel bir ortamda anlatıldığını ifade ettiği bu olayı, özel paylaşımı tüm ülke kamuoyuna aktarmadan evvel M. Çetin Baydar'dan müsaade almış mıdır? Velev ki böyle bir nahoş olay olmuş, yazar bunu ifşa ederek gündeme gelme, popülist olma kaygısı taşımış mıdır?
Bizim mızıkacı rolüne bürünmüş Atilla Mülayim Efendi, sitedeki yazısında diyor ki: "Erzurumlular susup yazıyı görmeseler, kimseye göstermeseler, Erzurum algısı aynen devam edecekti."
Be adam, sen kim oluyorsun da Erzurum algısının ne olduğuna tek başına karar verebiliyorsun!
Sen kim oluyorsun da Erzurumluların susması gerektiğini söylüyorsun?
Sen neden susmuyorsun be adam!
Sen yazdın, yazının altına şu yorum yazıldı. Aslı Küçük adında aptal bir yorumcu tarafından: "Erzurum halkının kuyruk acısı varmış…" "Ateş olmayan yerden duman" Erzurumluları kast ederek Aziz Nesin'in sözüne atıfta bulunarak "Türk halkının %60'ı aptal demekle ne iyi yapmış" diyen yorumcuya neden kapı açıyorsun? Erzurumlulara akıl veren adam neden üzeri tozlanmış bir konu hakkında sen susmuyorsun? Site yöneticisi bu yorumun yayımlanmasına nasıl izin verebiliyor?
İşte o ahlâksız yazının linki:
http://www.dunyabizim.com/news_detail.php?id=6911