Sesimi duyan var mı..?

Dünyada nükleer, biyolojik ve tektonik silahlar deneniyor. Kahramanmaraş merkezli depremlerdeki anormalliklerden dolayı Tübitak, depremlerin araştırılması için bilim insanlarını harekete geçirdi. İsterseniz, komplo teorisi denilen Haarp sistemini sizde bir araştırın…

Erzurum iklim eylem planında deniliyor ki; ‘’Erzurum’da 1990’lı yıllarda, önce 26, ardından da 78 adet alan tarım dışı kullanıma açılarak, kentin gelişimi kuzeydeki ovaya çevrildi. Kuzey çevre yolu projesiyle süreç hızlandı. Sonraki yıllarda kar kalınlıklarında azalma ve hava kirliliği problemleri baş gösterdi’’.

Dünyada mekan ahrette iman diyerek, koca koca binalara taşındık. Detaylar, ‘‘Müstakil mi, Apartman mı’’ başlıklı yazımda. Fakat son bir aydır ülkemizdeki deprem sağanakları uykularımızı kaçırıyor. Asrın felaketiyle hepimizi korku sardı. Hepimiz evlerimizin güvenli olmadığını düşünmeye başladık. Kilometrelerce ötelerde meydana gelen depremler bizi sarsarken, ya Erzurum’da deprem olursa ne yapacağız..?

2021 yılı bina ve konut niteliği araştırmasına göre Erzurum’da; 197 bin 862 konut var. Tek katlı binalarda 60 bin 694, iki katlılarda 28 bin 971, üç katlılarda 12 bin 352, dört katlılarda 7 bin 593, beş katlılarda 13 bin 913 kişi yaşarken, 6 ve üzeri katlı binalarda ise 74 bin 338 kişi yaşıyor. Şehrin yüzde 14’ü alçak katlı binalarda, yüzde 35’i de yüksek katlı binalarda oturuyor.

Erzurum havzası yerleşim ve zemin ilişkisi araştırmasına göre; ‘’Şehrin yayılımı ovaya doğru ilerliyor. Alçak yerleri çökmüş, taban suyu seviyesi yüksek ve alüvyal toprakla örtülü tarım arazilerinden oluşuyor. Merkez ilçelerin üçü de alüvyon toprak üzerinde. Yer altı su seviyesi yarım metre ile 3 metre arasında bulunuyor. Bu nedenle çok katlı yerleşim için büyük risk taşıyor Erzurum’’.

İnşaat mühendisleri diyor ki; ‘’Binalardaki çıkmalar, evin dengesini etkiler ve salınımı hızlandırır. Binalar çam ağacı şeklinde yükselmeli. İlk kattaki kolonlar geniş, üstlere çıktıkça daralması gerekir. Aksi halde en ufak sarsıntıda bile bina bir ağaç gibi sallanır. Eksik malzeme kullanımı, kolon kesilmesi de cabası’’. Yani evlerin içi değil, dışı önemli. Bir çok binada var olan yatay ve dikey çatlakların ihmali de kederlerin habercisi.

Erzurum’un en sağlam zeminli alanlarını, ‘’Deprem hak, ilim gerçek’’ başlıklı yazımda, uzmanların tespitleriyle aktarmıştım. Can ve mal güvenliğiniz için yaşadığınız yerin çevresine değil, zeminine bakın. Oturduğunuz binayı da bir kere daha gözden geçirin.

Yarın çok geç olmadan..!