Bize diyorlar ki, AVM’lerin açılması, kuaförlerin yeniden hizmet vermeye başlaması ve salgına karşı alınan bazı tedbirlerde gevşemeye gidilmesi doğru oldu mu acaba diye?
Evet, bu soruyu zaman zaman biz de kendimize sormuyor değiliz.
Kaldı ki, biz keşke imkanı ve fırsatı olsa da, sokağa çıkma kısıtlamalarının süresi bile uzatılabilse demiş olanlardanız; haliyle bazı tedbirlerin gevşetilmiş olmasından elbette endişe duyacağız.
Kabul ediyoruz, Türkiye’de güzel bir seyir izleniyor; rakamlar düşüyor, ölenlerin sayısı azalıyor, pozitif vaka sayısı düşüyor, falan filan…
Her şey güzel de, hemen herkes şu ayrıntıyı atlıyor!
Nedir o?
“Bu virüsün şu anda ilacı da yok, aşısı da…”
Ve unutmayalım ki, şeytan her zaman ayrıntıda gizlidir… Yani eğer siz bu salgına karşı koruyucu aşı ya da tedavi anlamında bir ilaca sahip değilseniz, o halde düşüşe geçmiş olan rakamların her an çıkışa geçmesi de muhtemel demektir.
Tamam, bu demek değildir ki, ilaç bulunana dek sıkıyönetim altında kalalım… Ve fakat hiç olmazsa şu bayramı geride bıraksaydık, daha doğrusu Mayıs sonuna kadar sabredebilseydik keşke…
Olmadı!
Ama sonucu hayırlı olur inşallah…
Ne diyebiliriz ki daha başka?
TARİFEYE TARİF GEREKİR!
Samsun’da Berberler Odası yeni bir fiyat tarifesi hazırlamış ve birlik onayına sunmuş. Onaylanmış mı, onaylanmamış mı bilmiyoruz ama sosyal medyadaki tepkilere bakınca, o tarifeye yeşil ışık yakıldığını pek düşünmüyoruz…
Her neyse…
Asıl mesele şu:
Bu tarifeyi elden ele gezdiren ve paylaşanların büyük bir bölümü, belli ki tarifenin hangi ile ait olduğunu pek görememiş, Erzurum zannetmiş!..
Saydıran saydırana…
Hakaretin, küfrün bini bir para!
Kuaför olan bazı dostlarımız rica etti; biz de “elçiye zeval olmaz” kabilinden kayda geçmiş olalım!
Beyler!
O tıraş tarifesinin Erzurum’la uzaktan-yakından ilgisi yok, pek tabii ki insanlıkla da ilgisi yok…
Hani olur ya!
Erzurum’daki berberler odası bu tarifeye bakar da, iştahı kabarır falan diye söylüyoruz…
Olur mu, olur…
