Kadını, kadın evlerine atıp bir nevi hapiste tutacağına, tehdit edeni hapse at bir onbeş sene yatsın, aklı başına gelsin!
Hayatta memnun olmadığımız durumları tespit edebilir, onarabilir, değiştirebiliriz! Kabul etmediğimiz bir şeyi kimse bize zorla kabul ettiremez. Yaparsa bunun adı şiddettir, şiddet uygulamaktır!
Kadına, çocuğa doktora, sağlık personeline, kısaca insana, hayvana şiddet uygulamak aşağılık ve iğrenç olan bir eylemdir, acıları, psikolojik yaraları yıllara rağmen çıkmamakta ve izleri nesillere taşınmaktadır.
Şiddet ve şiddeti uygulayanları anlatacak ne kadar makale, kitap yazılırsa yazılsın, şiddetin ortadan kalkmasına katkı sağlamayacaktır. Ancak kamuoyu oluşturup devletin dikkatini çekerek, şiddet uygulayıcılarına gerekli cezalar verilerek ortadan kaldırılabilir. Devlet otoritesi esastır.
Çünkü şiddet uygulayanlar kitap, gazete, dergi okumazlar. Dünya klasiklerinden habersizdirler. Beyinleri karanlıktır. Arkadaş ve akrabaları genelde şiddet uygulayanın haklı olduğunu düşünürler. Adaletten, nezaketten yoksundurlar.
Şiddeti azmettiren büyük bir sebep de televizyon dizileridir. Ellerinde palalar, ellerinde bellerinde silahlar kabadayılıların, katillerin kutsandığı filmler şiddete meyli artırmaktadır. Katiller modellenmektedir ne yazık ki!
Şiddet kelime anlamıyla istenmeyen, bulaşıcı, insanların hayatlarını sonlandıran veya devletin otoritesinin olmadığını, masum vatandaşı koruyamadığı veya korumadığı olarak algılanır; ben öyle algılanıyorum!
Devlet seyrediyor, seyredemez! Kadını, kadın evlerine atıp bir nevi hapiste tutacağına, tehdit edeni hapse at bir onbeş sene yatsın, aklı başına gelsin! Hayatları zehir eden, ruhları parçalayan her türlü baskı, dayak atmak, aletle yaralamak, öldürmeği bırakın aklından bile geçiremez kimse!
En sevimsiz işlerden birisi, başkasının istemediği bir şeyi ona zorla yaptırmak veya yapmak! Bu dini inançlarda da sıkıntı yaratır, hayatı yaşarken de birisinin size istemediğiniz bir işi yaptırmak için dayatması da!
Ne demek ya benim olacaksın ya kara toprağın? Bu hakkı bu aşağılık katillere kim verebilir ki? Boşanırsan öldürürüm tehditleri ve sonunda öldürmekle sonuçlanan tehditler!Yaşama hakkı kutsaldır, insanların istedikleriyle evlenme, boşanma hakları kutsaldır, saygı duyulmalıdır.
Şiddet denince aklıma ilk kadın cinayetleri geliyor. 2021 yılında 285 kadın cinayeti işlenmiş, 217 kadın ise şüpheli şekilde ölü bulunmuş! Her gün başına bir buçuk cinayet işlenmiş. Şiddetin boyutunu kavrayabilmek için lütfen birden başlayarak beşyüz ikiye kadar saymayı deneyin, kaç dakikanızı alacak, her bir rakam bir can! Ve o beşyüz iki kişinin anaları babaları kardeşleri ve diğer çok sevenlerini de kattığınızda beş on bin kişinin hayatı zehir olmuş demektir. Ve onbine kadar sayarak on binin ne kadar olduğunu anlayabiliriz. Ev empati yapalım, empati yapın! Ve bir şiddetin başka cahil yobazlarca modellendiği gerçeğini unutmayın. Ve nasılsa ceza vermiyorlar diye düşünen katil veya katil adaylarının motivasyonunu!
Devletimiz bunu öncelikle çözmeli; lamı cimi yok! Devlet sorumludur. Devlet sorumluluğu üstüne almalıdır. Öğütle, bağırmakla, suçluları tehdit etmekle, insanları yatıştırmak için vaat etmekle hiç olmuyor. Suçlunun yirmi suç dosyası var, mahkeme serbest bırakıyor, gidip yirmi birinci suç olarak cinayet işliyor!
Koruyamadığı her tehdit altında olan kadın için devleti ve suç işleyen katili büyük tazminat ödemeye mahkûm edecek yasaların acilen çıkarılması lazımdır. İnsanlar kendilerini her yerde güvende hissetmelidirler. Bu devletin mutlak görevi ve vatandaşın anayasal hakkıdır.
Tehdit edeni yargılamalı ve gereken cezasını vermelidir, cinayet gerçekleşmişse; hem devlet hem cinayeti işleyen suçludur!
