“Sultan Alp Arslan ve kahraman ordusu 26 Ağustos 1071’de Malazgirt Zaferi’ni kazanarak Aziz Milletimize Anadolu’nun kapılarını aşmış ve bu cennet toprakları Türk Yurdu olarak tescil etmiştir. Bu zaferden yaklaşık dokuz asır sonra Anadolu’nun isimsiz kahraman evlatları, vatanı dört bir yandan saran düşmana karşı Ataları Sultan Alp Arslan’ın emanetine sahip çıkmıştır. Doğu ve Güneydoğu’da düşmanı vatan sınırları dışına atan Türk Ordusu, Batı’da da Büyük Taarruz Meydan Muharebesi’ni 30 Ağustos’ta kazanarak Türkleri Anadolu Topraklarından çıkartma hayalleri tamamen bitmiştir. 30 Ağustos Büyük Taarruz Zaferi, milletimizin bir bütün olarak düşmana karşı koyduğu ve çok zor şartlar altında kazanılmış büyük bir özgürlük mücadelesinin zaferdir.
Bugün içinde bulunduğumuz hassas durum gösteriyor ki, millet olarak birlik ve beraberlik içinde kardeşçe yaşamaya özen göstermeliyiz. Ülkemiz üzerinde oynanmak istenen oyunlara gelmeden kardeşliğimizi baltalamak için kurulan tuzakları bozmalıyız. Bizlere düşen, zor şartlar altında, büyük fedakârlıkla kazanılan Kurtuluş Savaşı ve bu destansı mücadele ardından kurulan Türkiye Cumhuriyeti’ni; birlik, beraberliğimizi muhafaza ederek, huzur ve güvenle gelecek nesillerimize bırakmaktır. Çok şükür bu Aziz Millet, “Gezi Parkı” üzerinden yürütülmeye çalışılan oyuna gelmemiş ve bu topraklar üzerinde tesis edilen bin yıllık kardeşliği bozmak isteyenlere bir kez daha ders vermiştir.
30 Ağustos Zaferi’nin 91. Yılını kutladığımız bugün, bir kez daha vatanın bağımsızlığı için her türlü fedakârlığı yaparak, bağımsızlık ve hürriyetinden asla vaz geçmeyeceğini tüm dünyaya kabul ettiren, sırtındaki bebeklerinin kundakları ile taşıdıkları cephaneleri koruyan kadınlarımızı - annelerimizi, Aziz şehitlerimizi ve gazilerimizi rahmetle anıyoruz. Ruhları şad, mekânları Cennet olsun.”
Editör