Ömer İKBAL - Palandöken Gazetesi

Türkiye’de “sağlık devrimi” yapan adamın ismi kesinlikle Recep Akdağ’dır. Türkiye’nin en uzun dönem Sağlık Bakanlığı yapan bir ya da ikinci ismiydi.

Bugün, “iyi ki yapılmış” dediğimiz hani vaktiyle birilerinin yerin dibine soktuğu şehir hastanelerini kuran adam, Recep Akdağ…

Hiç lafı eğip bükmeye gerek yok, biz hemşerileri olarak tamam her defasında O’nu vekil seçtik, ama haksızlığa uğradığında da adam gibi yanında duramadık, Tayyip Bey’e, itiraz cümleleri kuramadık.

Kusura bakmasın, ama Tayyip bey de O’na ahde vefada bulunmadı…

Yok tarikatçıydı, yok beşeri münasebetleri zayıftı deyip, ötekileştirdik…

İşte bugün ortaya çıktı ki, her birimizin “asosyal” olarak görüp çoğu zaman da eleştirdiğimiz Recep Akdağ’ın yaptığı o hastaneler sayesinde, Türkiye Koronavirüs’e karşı dimdik ayakta…

Ülke genelinde de durum çok iyi, ama ben size Erzurum’dan örnek vereyim. Bugün Erzurum’da neredeyse 4 bin 500 yatak kapasiteli hastanelerimiz var. Sadece 300 tane yoğun bakım ünitemiz var. İster inanın ister inanmayın nüfusa göre oranlayın, bu rakam İstanbul’da bile yok.

Beyler; işte bu, çoğu zaman eleştirdiğimiz Recep Akdağ’ın eseridir.

Tamam; hükümet onay verdi, ama bu proje Recep Akdağ’ın projesiydi.

Ben kendi adıma, Recep Akdağ’a dair tüm ön yargılarım ve yaptığım eleştirilerden ötürü özür diliyor, eğer mümkünse kendisinden helallık rica ediyorum…

Belki kimse bilmiyor, ben sizinle paylaşayım:

Erzurum Sağlık Müdürlüğü’nün depolarında kuş gribinden kalma 18 bin maske var.

Yani Recep Akdağ sadece büyük hastaneler yapmakla kalmamış, kara gün için stok bile yapmış…

Erzurum Bölge Eğitim Hastanesi bin 300 kapasiteli ya, Allah korusun yarın sıkıntı daha büyürse işte gördüğünüz o hastane, anında üç bin yataklı bir hastane olabilir, çünkü yapısı buna müsait…

Haydi Recep ağabeyi küsme; sen de bize elini uzat lütfen…