Genel Başkan ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Ankara Spor Salonu'nda düzenlenen 6. Olağan Büyük Kongresi'nde konuştu.
Başkan Erdoğan, "Sevgili AK Partililer, aziz dava ve yol arkadaşlarım, dünyanın dört bir köşesinden gelerek heyecanımızı bizlerle paylaşan devlet başkanları, hükümet başkanları, bakanlar, siyasi parti temsilcileri, hanımefendiler, beyefendiler, sizleri en kalbi duygularımla selamlıyorum." diyerek başladı.
Erdoğan, vatan toprağının neresinde olursa olsun, fabrikada makine başında, atölyede tezgah önünde, inşaatta iskele üzerinde, ekmek teknesi olan aracının direksiyonunda, dükkanında iş yerinde nafakasını temin etmek için çalışan tüm emekçilere selamlarını sundu.
Pamuk, fındık toplayan, çay, ekin biçen, ürününü hasat eden, pancarını sulayan, serasını hazırlayan, hayvanını otlatan, balığa çıkmak için ağlarını hazırlayanlara selamlarını gönderen Erdoğan, ülkesi ve kendisi için üreten, ihraç eden, kazanan, yatırım yapan herkese selamlarını gönderdi.
Okullarda, üniversitelerde bilgisi ve gayretiyle ilim öğreten ve öğrenen hocalara, öğrencilere selam sunan Erdoğan, sınırlar içinde ve dışında dağlarda, ovalarda, şehirlerde, en izbe yerlerde ülkenin ve milletin güvenliği için hayatlarını ortaya koyarak görev yapan güvenlik güçlerini de selamladı.
15 Temmuz'da ve her nerede olursa olsun vatan müdafaası yolunda fedakarlık yapmış olan şehit yakınları ve gazilere selamlarını sunan Erdoğan, bu vesileyle tüm şehitlere Allah'tan rahmet, gazilere hayırlı uzun ömür diledi.
Ülkeye, millete, AK Parti ve şahsına muhabbet duyan herkese selamlarını gönderen Erdoğan, "Allah'ın selamı, rahmeti, bereketi, hepinizin, hepimizin üzerine olsun." dedi.
Erdoğan, salı günü idrak edilecek Kurban Bayramı'nı tebrik etti ve hac farizası için kutsal topraklarda bulunanların ibadetlerinin kabul olmasını diledi.
Kongrenin parti ve ülke için hayırlara vesile olmasını temenni eden Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Tam 17 yıl önce AK Parti'yi kurarken 'Bugün Türk siyaset tarihine hizmete sevdalı insanların kurduğu AK Parti'nin doğum günü olarak geçecektir.' demiştik ve devam ederek 'Bugünden sonra Türkiye'mizde hiçbir şey eskisi gibi olmayacak.' demiştik. Hamdolsun milletimize verdiğimiz sözü tutmuş olmanın bahtiyarlığı ile karşınızda bulunuyorum. Bu duygu ile kurulduğu 14 Ağustos 2001'de bugüne kadar AK Parti teşkilatında görev almış genel başkanından, teşkilat yöneticilerine, milletvekillerine, belediye başkanlarına, mahalle temsilcileri ve sandık müşahitlerine kadar herkese şükranlarımı sunuyorum. Dava ve yol arkadaşlarımızın ahirete irtihal etmiş olanlara Allah'tan rahmet diliyorum."
Erdoğan, Türkiye'de teşkilatın faaliyetlerindeki her seviyede, kadrolarında hanımlara ve gençlere özel önem veren tek partinin AK Parti olduğunu aktardı.
"İNŞALLAH DAHA NİCE 17 YILLARA"
Kadınlara ve gençlere özellikle teşekkür eden Erdoğan, "AK Parti'yi sizlerle bugünlere getirdik. İnşallah daha nice 17 yıllara da sizlerle birlikte ulaştıracağız. AK Parti kağıt üzerinde 14 Ağustos 2001'de kurulmuş bir partidir. AK Parti kağıt üzerinde 60 kurucu üye tarafından kurulmuş bir partidir ama asıl kurucusu da sahibi de milletimizin bizatihi kendisidir." diye konuştu.
"AK PARTİ ANADOLU'DAKİ TÜM İZLERİMİZDİR"
Erdoğan, AK Parti'nin ne olduğunu anlayabilmek için önce medeniyet ve tarihe vakıf olmak gerektiğini vurgulayarak şunları kaydetti:
"AK Parti başlangıçtır. Hazreti Adem'in dünyaya gelmesiyle başlayan imtihanımızın takipçisidir. AK Parti hicrettir, Peygamber Efendimizin tüm cihanı aydınlatan nurunun, tüm insanlığı kucaklayan mesajının müntesibidir. AK Parti Malazgirt'tir, sadece Allah'ın rızası için kendisinden kat ve kat üstün düşmanın üzerine 'Ölürsem kefenim üzerindeki elbisemdir.' diyen Sultan Alparslan'ın yolundan gidendir. AK Parti, Anadolu'daki tüm izlerimizdir. AK Parti İznik, Söğüt, Bursa, Edirne, Konya, Sivas, Kayseri, Erzurum, Alanya, Kastamonu, Malatya, Balıkesir, Manisa ve Antalya'da devletler kuran atalarımızın varisidir. AK Parti Selçuklu'dur, Osmanlı'dır. Coğrafyamıza diktikleri çınarları 3 kıta 7 iklime yayan ecdadımızı takip edendir. AK Parti fetihtir, İstanbul'u alarak çağ açıp çağ kapatan Fatih Sultan Mehmet Han'ın mirasçısıdır. AK Parti hadimdir. AK Parti Hicaz'ı topraklarına katarak kutsal emanetlere sahip çıkan, kutsal beldelerin hizmetkarlığına talip olan Yavuz Sultan Selim Han'ın yoldaşıdır. AK Parti müdafidir. Dünyanın çalkantılı bir döneminde devletimiz onlarca yıl boyunca hem koruyup hem geliştiren Sultan 2. Abdülhamit'in hakkının hukukunun savunucusudur. AK Parti Çanakkale'dir, Kut'ül Amare'dir. AK Parti, yedi düvelin en modern silahlarla, en büyük ordularla üzerimize geldiği anda bile imanı ve cesaretiyle zincirleri kıran, oyunları bozan ecdadın torunudur."
Erdoğan, Dünya haritasının üzerinde Sultan Alparslan, Osman Gazi, Fatih Sultan Mehmet ve Recep Tayyip Erdoğan'ın resimlerinin bulunduğu "Tarih tekerrürden ibaret" yazılı bir pankartı işaret etti ve "Bu ne güzellik... Layık olabilirsek ne mutlu bizlere.." dedi.
"Ayın 26'sında Malazgirt'e var mıyız?" diye soran Erdoğan, salondan "Evet" cevabını aldı.
"AK PARTİ, TÜRKİYE'DİR"
AK Parti, İstiklal harbimizdir" ifadesini kullanan Erdoğan, sözlerine şöyle devam etti:
"AK Parti, cumhuriyetimizdir. 'Artık yıkıldı, yok oldu' denilen bir milleti, Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün liderliğinde küllerinden yeniden doğarcasına ayağa kaldıran milli mücadele ruhunun temsilcisidir. AK Parti, çok partili hayattır. Rahmetli Menderes'in bedelini canıyla ödediği demokrasi mücadelesinin bugünkü sancaktarıdır. AK Parti, kalkınmadır. Rahmetli Özal'ın binbir meşakkatle açtığı kalkınma yolunun günümüzdeki takipçisidir. AK Parti bugündür. Geçtiğimiz 16 yılda Türkiye'yi demokraside, ekonomide geliştirerek, 2023 hedefleriyle buluşturarak milletimizin hayalini gerçekleştirendir. AK Parti, gelecektir. Gençlerimize 2053 ve 2071 vizyonlarını emanet ederek, ülkemizin önümüzdeki yarım asrını, bir asrını aydınlatandır. AK Parti, Türkiye'dir."
Bunun için "AK Parti'yi milletimiz kurmuştur" dediklerini hatırlatan Erdoğan, AK Parti'nin tarihinin milletin tarihi kadar eski olduğunu söyledi.
Erdoğan, "Bunun için AK Parti'ye tüm gücümüze sahip çıkıyor, partimizi gözümüz gibi koruyoruz. Her bir AK Partilinin de bu şuurla partisine ve davasına sahip çıktığına inanıyorum. Bu şarkının sonu yok." dedi.
"BİZ ZALİMLERİN KARŞISINA İŞTE BU İNANÇLA DİKİLİYORUZ"
AK Parti'nin misyonunu en güzel Mehmet Akif Ersoy'un dizelerinin anlattığını belirten Erdoğan, İstiklal Şairinin "Zulmü Alkışlayamam" şiirini okudu.
Erdoğan, "Biz zalimlerin karşısına işte bu inançla dikiliyoruz. Biz, mazlumlara gönlümüzü ve imkanlarımızı işte bu anlayışla sonuna kadar açıyoruz. Biz ecdadımıza işte bu hissiyatla tüm gücümüzle sahip çıkıyoruz. Biz, istiklalimiz uğrunda gerektiğinde canımızı işte bu şuurla ortaya koymaktan çekinmiyoruz." dedi.
AK Parti'nin seçim şarkısı "Yoktur mazimde zulme teslim olan" şarkısının dizelerinin yer aldığı pankartı okuyan Erdoğan, "AK Kadınlarımıza teşekkür ediyorum." dedi.
"MİLLETİMİZİN AYAĞINA TAKILMAYA ÇALIŞILAN PRANGALARI PARÇALAYIP ATIYORUZ"
Başkan Erdoğan, "Biz işte bu imanla, ülkemizin ve milletimizin ayağına takılmaya çalışılan prangaları parçalayıp atıyoruz. Biz, işte bu sorumlulukla, soysuzlara zağarlık yapmak yerine onlara meydan okuyoruz. Ne demek zağarlık, av köpeği..." değerlendirmesinde bulundu.
Hazreti Ali'ye atfedilen "Haksızlığa karşı susarsanız, hakkınızla birlikte şerefinizi de kaybedersiniz" sözüne işaret eden Erdoğan şunları kaydetti:
"Biz, sadece hakkımızı değil aynı zamanda ülkemizin ve milletimizin de şerefini savunuyoruz. Bazıları bunu anlamakta zorluk çekebilir. Bazılarının dünyalarında şeref, namus, haysiyet, dik duruş, onurlu bir hayat sürmek gibi kavramların karşılığı olmayabilir. Bizim için bu değerlerimiz her şeyimizdir. İmandır o cevher ki ilahi ne büyüktür. İmansız olan paslı yürek sinede yüktür. Bizim hayatımızın manası budur. Milletimizle birlikte 16 yıldır karşımıza çıkan onca sıkıntıya, önümüze konan onca engele, kurulan onca sinsi tuzağa, yapılan onca saldırıya işte bu inançla karşı koyduk ve zafere ulaştık. 15 Temmuz destanını işte bu hissiyatla verdiğimiz mücadele sayesinde kazandık. Bugün de birileri, bizi güya ekonomiyle yaptırımla, kurla, dövizle, faizle, enflasyonla tehdit ediyor. Biz de onlara diyoruz ki 'Oyununuzu gördük ve meydan okuyoruz.' Biliyoruz ki; iman varsa imkan da vardır."
"HİÇ KİMSE BU MİLLETLE, BU ÜLKEYLE OYNAMAYA KALKMASIN"
Milletin bugüne kadar nice ihanetleri, tuzakları hep imanıyla boğduğuna işaret eden Erdoğan, "Kardeşlerimizin ve dostlarımızın duasıyla, desteğiyle her türlü zorluğun üstesinden geldik. Bugün de yine imanımızla mücadelemizi yürütüyoruz. Türkün cesareti ve Müslümanın aklı, imanının tezahürüdür. Hem cesareti, hem aklı olan bu milletin karşısında duracak hiçbir fani güç tanımıyoruz. Hiç kimse bu milletle, bu ülkeyle oynamaya kalkmasın. Çünkü biz, 'Ya olacağız ya öleceğiz' diyerek, hedeflerimize doğru yürüyen bir milletiz." değerlendirmesinde bulundu.
Başkan Erdoğan, buradan bir kez daha haykırdığını belirterek, "Başaramayacaksınız, milletimizi bölemeyeceksiniz, ezanlarımızı susturamayacaksınız, bayrağımızı indiremeyeceksiniz, devletimizi yıkamayacaksınız. Türkiye'nin yükselişini durduramayacaksınız. Hedeflerimize ulaşmamıza engel olamayacaksınız. Çünkü biz Türkiye'yiz. Çünkü biz Türk milletiyiz. Çünkü biz Müslümanız. Çünkü biz insanlığın ortak sesi ve vicdanıyız." diye konuştu.
Başkan Erdoğan, hiçbir zaman mücadeleden kaçan, davası ve ülkesinin yıpranması pahasına kendi alanını korumaya çalışan bir parti olmadıklarını, olmayacaklarını belirtti.
Görülen her haksızlık, adaletsizlik, zulüm ve riyakarlık karşısında seslerini yükseltmekten geri durmadıklarını, durmayacaklarına işaret eden Erdoğan, hak, vatan, millet, insanlık için kavga verilirken pencereden seyretmediklerini, bundan sonra da seyretmeyeceklerini vurguladı. Erdoğan, şöyle devam etti:
"Zalimler vurdukça sinenlerden, teröristlere boyun eğenlerden, acılardan çıkar sağlamaya çalışan menfaatperestlerden olmadık, olmayacağız. Önde yiğitler, aslan gibi vuruşurken arkada başka hesaplar içinde el ovuşturanlara benzemedik, benzemeyeceğiz. Ülke yanarken fırsatçılık peşinde koşanlara itibar etmedik, etmeyeceğiz. Dünyayı sömürerek kendilerine refah düzeni kuranlara boyun eğmedik, eğmeyeceğiz."
Erdoğan, hayatlarını ve geleceklerini kurtarmak için yollara dökülen masum insanlar, denizlerin, okyanusların, ırmakların karanlık sularında, tel örgülerin, yüksek duvarların önünde ağlarken gülenlerden, onlara çelme takanlardan olmadıklarını, olmayacaklarını dile getirdi.
"BİZİ STRATEJİK HEDEF HALİNE GETİRMEYE ÇALIŞANLARA TESLİM OLMADIK"
Filistinlilere zulmedilirken, ilk kıble Kudüs'teki kutsallar çiğnenirken kafasını başka tarafa çevirenlerin safına katılmadıklarını ve katılmayacaklarını vurgulayan Erdoğan, şunları söyledi:
"Sınırlarımızın dibinde oluşturulmaya çalışılan terör koridoruna rıza göstermedik, göstermeyeceğiz. Zahirde bize stratejik ortak gibi gözüküp de attığı her adımla bizi stratejik hedef haline getirmeye çalışanlara teslim olmadık, olmayacağız. Kısa çöpün uzun çöpten hakkını bir gün mutlaka alacağına inandık, inanmayı sürdüreceğiz. Zalim Nemrut'u öldüren küçücük sineğin hikmetinden şüphe duymadık, duymayacağız. Kimsenin hakkına göz dikmediğimiz gibi kendi hakkımızın gasbedilmesine izin vermedik, vermeyeceğiz. Kendi umutlarımızı, hayallerimizi, hedeflerimizi başkalarının insafına terk etmedik, etmeyeceğiz. Kazandığımız her başarıyı bir sonraki başarıların başlangıç noktası olarak gördük, göreceğiz. Rabbimizin ihsanından, lütfundan, yardımından, kereminden asla şüphe duymadık, duymayacağız. Tarihin dolgu malzemesi değil, inşacısı olduğumuzu unutmadık, unutmayacağız."
Masa başı siyaset yapmadıklarını aktaran Erdoğan, asla karanlık odakların dümen suyuna girmediklerini, siyaset mühendisliklerine itibar etmediklerini belirtti.
"MİLLETİMİZİN TALEP VE BEKLENTİLERİNE GÖRE İCRAAT YAPTIK"
Rakip bulamadıklarında kendi kendileriyle yarıştıklarını anlatan Erdoğan, güçlerini darbecilerden, vesayet odaklarından değil milletten aldıklarını bildirdi. Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Elimize tutuşturulan programlara göre değil, milletimizin talep ve beklentilerine göre icraat yaptık. Merhum Aliya, 'Büyük milletlerin imtihanı da büyük olur.' derdi. Milletimizin büyüklüğünden şüphe etmediğimiz gibi sınamalarımızın büyüklüğünü de hiçbir zaman unutmadık. Bir ayağımızla İstanbul'a, Ankara'ya, 81 vilayetimize sıkı sıkıya basarken, diğeriyle Bosna'dan Bakü'ye, Semerkant'tan Hartum'a bölgemizin ve dünyanın dört bir yanını adımlıyoruz. Biz medeniyetimizin köklerini Medine'nin mimberinde, Mescid-i Aksa'nın kubbesinde, coğrafyamızın dört bir yanındaki kürsülerinde, Selimiye'nin, Süleymaniye'nin, Fatih'in, Sultanahmet'in minarelerinde ararız. Biz geçmişimizi Dede Korkurt'un hikayelerinde, Yunus Emre'nin şiirlerinde, Hacı Bayram Veli'nin öğütlerinde, Buhurizade Itri'nin tekbirinde, Karahisari'nin hattında buluruz. Vatanımıza sadece nüfus cüzdanımızla değil, kalbimizle ruhumuzla, her şeyimizle bağlıyız. Böyle olduğu içindir ki gerektiğinde onun uğruna canımızı dahi feda etmekten çekinmeyiz."
Türkiye'yi çok sevdiklerini ifade eden Erdoğan, bu nedenle "Türkiye'ye birinci sınıf demokrasi, ekonomi, hizmet yakışır." dediklerini, AK Parti'nin kuruluşundan bugüne kadar da bunun için çalışıp mücadele ettiklerini söyledi.
Erdoğan, kimlik siyaseti değil millet siyaseti, kavga siyaseti değil hizmet siyaseti yaptıklarını, hep inşa etmenin, üretmenin, büyütmenin peşinde olduklarını dile getirdi.
Hiç kimseyi aynı kalıba sokmaya çalışmadıklarına işaret eden Erdoğan, tüm renkleri zenginlik görerek olduğu gibi kabul ettiklerini bildirdi.
"Soframızın paylaştıkça bereketlendiği inancıyla yardım eli için uzanan hiçbir eli boş çevirmedik." diyen Erdoğan, Türk milletinin birliği, beraberliği güçlendikçe Türkiye'nin gücünün arttığını, imkanlarının genişlediğini anlattı.
"EKONOMİK DARBE YAPMAYA KALKTILAR"
Aynı zamanda husumetlerin de çoğaldığını aktaran Erdoğan, "Dışarıdan kurdukları tuzaklar yetmedi, içerideki ihanet odaklarını da harekete geçirdiler. Sokak darbesi, yargı-emniyet darbesi, çukur eylemleriyle terör darbesi, ülkemiz dışından taciz atışlarıyla sınır darbesi, seçim sonuçlarını bahane ederek siyaset darbesi yapmaya kalktılar. Kuru, dövizi, faizi kullanarak ekonomik darbe yapmaya kalktılar." değerlendirmesinde bulundu.
Erdoğan, 2012'deki kongre konuşmasına, "Ülkendeki kuşlardan ne haber vardır / Mezarlardan bile yükselen bir bahar vardır / Aşk celladından ne çıkar, madem ki yar vardır / Yoktan da vardan da öte bir var vardır / Hep suç bende değil beni yakıp yıkan bir nazar vardır / O şarkıya özenip söylenecek mısralar vardır / Sakın kader deme, kaderin üstünde bir kader vardır / Ne yapsalar boş, göklerden gelen bir karar vardır / Gün batsa ne olur, geceyi onaran bir mimar vardır / Yanmışsam, külümden yapılan bir hisar vardır / Yenilgi yenilgi büyüyen bir zafer vardır / Sırların sırrına ermek için sende anahtar vardır / Göğsünde sürgününü geri çağıran bir damar vardır / Senden umut kesmem, kalbinde merhamet adlı bir çınar vardır/ Sevgili, en sevgili, ey sevgili." dizelerini okuyarak başladığını hatırlattı.
Bu şiiri okuduğu tarihten itibaren geçen dönemde yaşanılanları göz önüne getirdiğini ifade eden Erdoğan, kaderin üstündeki kaderin tezahürüne her vesileyle şahit olunduğuna dikkati çekti. Başkan Erdoğan, şunları kaydetti:
"Son 5, 6 yılda yaşadığımız her hadiseyle gördük ki bir, iri, diri, kardeş olduğumuzda, hep birlikte Türkiye olduğumuzda hiç kimsenin bize gücü yetmez. Bugün her türlü tehdidin karşısında dimdik ayakta kalan bir Türkiye'yi bu duruşumuza borçluyuz. Hep söylediğim gibi, bana böyle bir milletin evladı olmayı nasip eden Rabb'ime binlerce kez hamdediyorum. Rahmetli Cengiz Aytmatov, 'Gün olur asra bedel.' diyor. Türkiye'nin AK Parti'li yıllarında da milletimiz asırlara bedel hizmetlere kavuşmuştur. Her fırsatta, özellikle de illerimize her gittiğimizde bu hizmetleri kısaca özetleyerek ülkemizi nereden nereye getirdiğimizin muhasebesini yapıyoruz."
Erdoğan, "Kasım 2002'den bugüne kadar ülkemize kazandırdığımız hizmetleri kalem kalem anlatmaya kalksak, bu salondan günlerce çıkamayız." diye konuştu.
İktidara gelirken Türkiye'yi eğitim, sağlık, adalet ve emniyet üzerinde yükselteceklerini söylediklerini hatırlatan ve söyledikleri gibi de "Eğitim, sağlık, adalet ve emniyet" dediklerini ifade eden Erdoğan, AK Parti'nin bugüne kadar yaptığı hizmetlerin yer aldığı 14 dakikalık videonun tekrar izletilmesini istedi.
"EĞİTİM BÜTÇEMİZİ 10,5 MİLYAR LİRADAN 135 MİLYAR LİRAYA YÜKSELTTİK"
Başkan Erdoğan, Türkiye'yi dört temel üzerinde yükseltecekleri ilk adımın eğitim olduğunu söyledi.
Eğitimde, 12 yıllık zorunlu eğitimi 4+4+4 olarak üç kademeli hale getirerek çocukların önünde yeni bir dönem başlattıklarını anımsatan Erdoğan, üniversiteye girişteki tüm ayırımcı uygulamalara son verdiklerini dile getirdi.
Çocukların medeniyetlerini ve tarihlerini daha iyi öğrenebilmeleri için ortaokuldan itibaren Kuran-ı Kerim ve Siyer-i Nebi gibi seçmeli dersler getirdiklerini aktaran Erdoğan, Fatih Projesi kapsamında sınıflara 432 bin etkileşimli tahta, yaklaşık 46 bin çok fonksiyonlu yazıcı kurduklarını ifade etti.
Öğrencilere ve öğretmenlere 1,5 milyona yakın tablet bilgisayar dağıtıldığını belirten Erdoğan, "Eğitim bütçemizin büyüklüğünü 10,5 milyar liradan 135 milyar liraya yükselttik. İlköğretimde öğrenci sayımız 9,5 milyon civarında sabit kalmasına rağmen 288 bin yeni derslik yaparak okul sayımızı 51 binden 81 bine çıkardık. Bu okullarımıza 605 bin yeni öğretmen atayarak toplam öğretmen sayımızı 920 bine ulaştırdık." diye konuştu.
Başkan Erdoğan, okullardaki spor salonları sayısını 2 bin 781'den 9 binin üzerine, laboratuvar sayısını 22 binden 37 bine yükselttiklerini anlatarak, geçen eğitim-öğretim yılında öğrencilere 213 milyonun üzerinde ders kitabını ücretsiz dağıttıklarını söyledi.
"ÜNİVERSİTE SAYISI 76'DAN 207'YE ULAŞTI"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, İmam Hatip Ortaokulları ve liselerindeki öğrenci sayısının, bu kurumlara yönelik kasıtlı uygulamalar sebebiyle 64 bine kadar düştüğünü, bugün bu sayının bir milyon 240 bin düzeyinde olduğunu bildirdi.
Meslek liselerindeki öğrenci sayısını da 885 binden bir milyon 686 bine çıkardıklarını vurgulayan Erdoğan, fen liselerinde de bu sayının 12 binden, 119 bine ulaştığını kaydetti.
Üniversite sayısının 76'dan 207'ye ulaştığını belirten Erdoğan, akademik personel sayısının da 76 binden 160 bine yükseldiğini ifade etti.
Erdoğan, gençlere spordan, sanata kadar her alanda hizmet veren gençlik merkezlerinin sayısını 9'dan 286'ya çıkardıklarını aktararak, şöyle devam etti:
"Sadece geçtiğimiz yıl itibarıyla bu merkezlerde düzenlenen faaliyetlere 13 milyona yakın gencimiz katılmıştır. Yükseköğrenimdeki gençlerimizin barınma sorunlarını çözmek için yurtlarımızın yatak kapasitesini 188 binden 667 bine ulaştırdık. Yurtlarda kalan öğrencilerimize 330 lira beslenme yardımı yapıyoruz. Bu yıl 17 bin, önümüzdeki yıl 60 bin, 2020'de ise 41 bin kapasiteli yeni yurtları hizmete alıyoruz. Başvuran her öğrencimize lisans için 470 lira, yüksek lisans için 940 lira, doktora için de bin 410 lira burs veya kredi veriyoruz. Ülkemizdeki spor tesislerinin sayısını 3 bin 500'ün üzerine çıkardık. Futboldan basketbola, atletimizden yüzmeye kadar her branşta sporcularımızın yetişmesi için özel programlar uyguluyoruz. Milletimize söz verdiğimiz toplam 750 bin seyirci kapasiteli 32 yeni modern stadyumdan 15'ini tamamladık. 11'nin inşası, diğerlerinin proje çalışmaları sürüyor. Şimdi bunlara Kütahya, Denizli, Uşak, Tokat ve Sinop'ta 5 yeni stadyumu da ekleyerek, sayıyı 37'ye yükseltiyoruz."
Erdoğan, hastane ve diğer tedavi birimlerinde birinci basamakta yapılan test sayısını iki kattan fazla artırdıklarına işaret etti.
Sağlık çalışanlarının sayısını 378 binden 928 bine çıkardıklarını vurgulayan Erdoğan, hastanelerdeki cihazların sayısını da 20 kata kadar artırdıklarını bildirdi.
Ambulans sayısını 618'den 5 bine çıkardıklarını vurgulayan Erdoğan, daha önce hiç olmayan uçak, helikopter, bot ve paletli ambulansları hizmete sunduklarını belirtti.
Ambulans hizmetlerinden bu yılın ilk 6 ayında 2 milyon 600 binin üzerinde vatandaşın istifade ettiğini anlatan Erdoğan, "Şehir hastaneleri sağlık alanında milletimize verdiğimiz hizmetlerin en üst çıtasını oluşturuyor. Şu ana kadar Yozgat, Isparta, Mersin, Adana, Kayseri ve Elazığ şehir hastanelerini tamamlayıp, hizmete aldık. Ankara Bilkent, Manisa ve Eskişehir şehir hastanelerini bu yıl içinde hizmete alıyoruz. İnşaatı süren ve ihale sürecinde olanlarla toplam 44 bin 409 yatak kapasiteli 31 şehir hastanesini ülkemize kazandırıyoruz." ifadelerini kullandı.
Başkan Erdoğan, 16 yılda 245 adalet sarayı inşa ederek mahkemeleri köhne binalardan kurtarıp modern çalışma alanlarına kavuşturduklarını dile getirdi.
Hakim ve savcı sayısını 9 bin 349'dan 17 bin 179'a, adalet personeli sayısını da 26 binden 62 bine çıkartarak hizmetlerin daha hızlı ve kaliteli verilebilmesini temin ettiklerini vurgulayan Erdoğan, adli tıp sistemini geliştirerek, ülke geneline yaygınlaştırarak, delillerin en doğru ve en hızlı şekilde değerlendirilmesini sağladıklarını kaydetti.
İstinaf mahkemelerini hayata geçirerek yargılama sürelerini kısalttıklarını aktaran Erdoğan, arabuluculuk ve uzlaştırma sistemlerini getirdiklerini, bu reformlarla mahkemelerle birlikte Yargıtay ve Danıştayın da iş yükünü hafiflettiklerini söyledi.
Anayasa Mahkemesine doğrudan başvuru imkanı getirdiklerini, kamu denetçiliği sistemini hayata geçirerek vatandaşlara yeni bir hak arama yolu açtıklarını anlatan Erdoğan, şu ifadeleri kullandı:
"Temel kanunlarımızın tamamını yeniledik. Vatandaşlarımızın lekelenmeme hakkına riayet için soyut ve genel ihbarlarla şikayetleri soruşturma konusu olmaktan çıkarttık. Emniyette vatandaşlarımızın huzur ve güven içinde hayatlarını sürdürebilmeleri gayesiyle her alanda çok önemli reformları hayata geçirdik. İllerimizin tamamında, ilçelerimizin büyük bir bölümünde hizmete geçirdiğimiz plaka tanıma ve kamera sistemiyle suçların aydınlatılma oranında ciddi artış sağladık. Mobil plaka tanıma ve elektronik denetleme sistemlerini yaygınlaştırarak bu alandaki etkinliğimizi daha da artırdık. Balistik inceleme, DNA analizi, parmak izi, yüz tanıma sistemi gibi yeni teknolojilerin kullanımını etkinleştirerek ülkemizin her yerinde suçla ve suçluyla mücadelemizi güçlendirdik. Merkezi nüfus idaresi sistemiyle kamunun vatandaşa verdiği hizmetlerde büyük bir devrim gerçekleştirdik. Bugün kamu hizmetlerinin tamamı bu sistem üzerinden ve tek bir kimlik numarasıyla yürütülebiliyor. Adrese dayalı nüfus kayıt sistemiyle de hem nüfusumuzun demografik dağılımını hem de nüfus hareketlerini kolayca takip edebilir, hizmetleri buna göre planlayabilir hale geldik."
Başkan Erdoğan, terör örgütleriyle mücadelede tarihin en büyük başarılarına imza attıklarını söyledi.
Erdoğan, emniyet, jandarma, sahil güvenlik teşkilatlarını, insansız hava araçlarından zırhlı taşıyıcılara, botlara kadar en modern araçlarla teçhiz ettiklerini belirterek "Sınırlarımız içinde terörle mücadelede kararlılığımızı gösterdik." diye konuştu.
Ülkeyi bölünmüş yollarla donattıklarını ifade eden Erdoğan, "6 bin 100 kilometre bölünmüş yolla teslim aldık ama şimdi hamdolsun bunu artık tırmandırdık. Ulaşım ağlarında trafik güvenliğini sağlamak için tüm önlemleri almaya devam ediyoruz." dedi.
Erdoğan, Kurban Bayramı dolayısıyla yola çıkan veya çıkacak olan vatandaşlardan güvenlikleri için hız sınırlarına uymaları ve emniyet kemerlerini takmaları ricasında bulundu.
Savunma sanayinde yerlilik oranını yüzde 20'den yüzde 65 seviyesine getirdiklerine işaret eden Erdoğan, havacılık ve savunma sektörünün cirosunu 1 milyar dolardan 7 milyar dolara, ihracatı da 248 milyon dolardan 2 milyar dolara yükselttiklerini aktardı.
Son aylarda ardı ardına imzalanan yeni anlaşmalarla ihracat rakamının katbekat arttığını vurgulayan Erdoğan, şöyle devam etti:
"Ülkemizde halen yürütülmekte olan savunma sanayi projelerinin tutarı 45 milyar dolarlık bir hacme ulaştı. Gelişmeler çok yakında 75 milyar dolara varacaktır. İstikbalimize güvenle bakabilmemiz, bu özellikle bir şart. Öncelikle savunma sanayinde kendi göbeğimizi kendimizin kesmesinden geçtiğini biliyoruz. Bunun için insanlı ve insansız hava araçlarından uçak ve helikoptere her sınıftan... Gemilerden uydulara, tankından topuna kadar her alanda araştırma geliştirmesiyle, yazılımıyla, donanımıyla savunma sanayimizi geliştirmeyi sürdürüyoruz, sürdüreceğiz.
Türkiye'nin sınır güvenliğinin sınır ötesinden başladığı inancıyla yürüttüğümüz operasyonları genişleterek devam ettireceğiz. Özellikle Suriye ve Irak'tan ülkemize yönelen tehditleri ne pahasına olursa olsun kaynağında kurutmakta kararlıyız. Daha önce Cerablus'ta, El Bab'da, dün Afrin'de ne yaptıysak Suruç'tan Cizre'ye kadar olan sınırlarımız boyunca da aynısını yapacağız. Kandil'i ülkemize yönelik terör saldırılarının üssü olmaktan çıkartacak adımları atıyoruz. Sincar aynı şekilde, Mahmur aynı şekilde. Kaynağında kurutacağız."
"İŞTE BİZ BUYUZ"
Erdoğan, ulaştırmanın AK Parti iktidarlarının tarihi başarı hikayeleri yazdığı bir başka alan olduğunu ifade ederek 6 bin 100 kilometre olan bölünmüş yolu 20 bin kilometre ilaveyle 26 bin 100 kilometreye çıkardıklarını söyledi.
Bin 714 kilometre olan otoyol uzunluğunu 2 bin 657 kilometreye ulaştırdıklarına işaret eden Erdoğan, karayollarındaki mevcut 83 tünele 265 adet daha ekleyerek uzunluklarını 50 kilometreden 447 kilometreye yükselttiklerini vurguladı.
Bugüne kadar Marmaray'dan geçen yolcu sayısının 275 milyon olduğuna dikkati çeken Erdoğan, şunları söyledi:
"İşte biz buyuz. Osmangazi Köprüsü ve Yavuz Sultan Selim Köprüsü gibi, Avrasya Tüneli gibi, Ilgaz, Erkenek, Cankurtaran, Ovit, Sabuncubeli tünelleri gibi... Nissibi ve Ağın köprüleri gibi nice eserleri de milletimizin hizmetine sunduk. Şimdi de Kanal İstanbul'u hayata geçirmek için kolları sıvadık ve Kanal İstanbul 43 kilometre. Her iki tarafından inşallah 2 butik şehir oluşturacağız ve böylece Kanal İstanbul ile birlikte dünyaya büyük bir mesaj vereceğiz. İnşallah Türkiye'nin en büyük yatırımı olacak bu stratejik projeyi mutlaka gerçekleştireceğiz.
Ülkemizde daha önce olmayan yüksek hızlı tren hatlarında şimdilik bin 213 kilometreye ulaştık. Halen inşaatı hızla süren tren hatlarının uzunluğu 3 bin kilometreyi buluyor. Ayrıca 5 bin 300 kilometrelik kısımla ilgili etüt ve proje çalışmaları sürüyor. Hedefimiz ülkemizi 10 bin kilometre uzunluğunda hızlı tren hatlarıyla donatmaktır."
Bunun yanında mevcut 11 bin kilometrelik demiryolu hattını yenilediklerini, ilavelerin bu konuda da devam ettiğini bildiren Erdoğan, havayolunu halkın yolu haline getirdiklerini aktardı. Havalimanı sayısını 26'dan 55'e, yolcu kapasitesini de 55 milyondan 258 milyona çıkardıklarının altını çizen Erdoğan, diğer proje ve hizmetlere ilişkin şu değerlendirmeyi yaptı:
"İnşallah 29 Ekim'de İstanbul'daki dev, muhteşem havalimanımızı açıyoruz. Yurt dışında 60 noktaya yapılan uçuşlarla 316 noktada dünyanın bir numarası THY oldu ve sektörün cirosunu 2,2 milyar dolardan 25 milyar dolara yükselttik. İstanbul'da inşa ettiğimiz 90 milyon -29 Ekim itibarıyla söylüyorum- yolcu kapasitesi olacak. Havalimanımız inşallah 2023'te 150 milyona ulaşacak. Dünyanın en büyüklerinden olan havaalanımızın ilk etabında inşallah İstanbul'da buluşacağız.
Gümüşhane, Bayburt, Yozgat, Çukurova bölgesel ve denizin üzerinde kurduğumuz ikinci proje olan Rize, Artvin havalimanlarımızın inşası da sürüyor. Çeşme Alaçatı, Tokat, Karaman ve Batı Antalya havalimanlarını da yatırım programımıza aldık. Denizcilikte tersane sayımızı 37'den 78'e, işlenen yükü 190 milyon tondan 471 milyon tona, yat bağlama kapasitemizi 8 bin 500'den 18 bin 500'e çıkardık. Dış ticaret hedeflerimize uygun şekilde Filyos Limanı'nın inşası sürüyor. Çandarlı ve Mersin limanlarıyla ilgili çalışmalarda aynen devam ediyor."
Erdoğan, haberleşmede Türksat 3A'yı 2008'de, Türksat 4A'yı 2014'te, Türksat 4B'yi 2015'te başarıyla uzaya gönderdiklerini anımsatarak geniş bant internet abonesi sayısını 3 binden 70 milyona çıkardıklarını vurguladı.
Kültür alanında ülkenin tüm değerlerini kucaklayacak çalışmalara yöneldiklerini belirten Erdoğan, müzelerin yanında dizi ve film sektörünü dünyaya açtıklarını söyledi. Erdoğan, "Dünyanın 140 ülkesine yaptığımız dizi film ihracıyla bu alanda Amerika'nın ardından 2. sıraya yükseldik." diye konuştu.
Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde, İstanbul'da Rami Kışlası'nda Türkiye'nin kültür birikimine yakışır iki dev kütüphane kuracaklarını dile getiren Erdoğan, millet kıraathaneleri projesiyle kütüphaneleri ülkenin her yerine yaydıklarını ve günlük hayatın içine soktuklarını kaydetti.
Başkan Erdoğan, turizmde çok büyük atılım yaptıklarını söyledi.
Turist sayısını 13 milyondan yıl sonu itibarıyla 40 milyona çıkarmayı hedeflediklerini belirten Erdoğan, işletme belgeli 4 ve 5 yıldızlı tesis sayısını 419'dan bin 795'e, Bakanlık belgeli otel sayısını ise 4 bin 882'ye, yatak kapasitesini 1 milyon 200 bine yükselttiklerini aktardı.
Erdoğan, "Şu anda sayısı 459'a ulaşan mavi bayraklı plajlarımızla bu alanda dünyada üçüncü sıradayız. İnşallah bu yıl turizmde rekorlar kıracağımız bir sezon olacak." diye konuştu.
Dış politikada atılan adımlarla yeni bir sürecin içine girildiğini vurgulayan Erdoğan, şöyle konuştu:
"Ülkemizin büyüklüğüne yakışan adımları atıyoruz. Kurulan oyunlara figüranlık yapan değil, oyun kuran bir Türk dış politikası inşa ettik. Avrupa Birliği'nden NATO'ya, G20'den Birleşmiş Milletler'e kadar her yerde ülkemizin başının dik durmasını sağladık. Aktif dış politika anlayışımızın gereği olarak büyükelçilik, başkonsolosluk ve daimi temsilcilik statüsündeki dış temsilciliklerimizin sayısını 163'ten 240'a çıkardık. Afrika ve Güney Amerika'da, daha önce ihmal edilmiş bölgelere yönelik açılım politikaları geliştirip hayata geçirdik. Ekonomi tüm bu çalışmalarımızın hasılasını topladığımız bir alan oldu."
“KİŞİ BAŞI MİLLİ GELİR ARTTI”
Kişi başı milli gelirin 3 bin 500 dolardan 11 bin dolara yükseldiğini aktaran Erdoğan, Türkiye'nin ekonomik büyüklük olarak 17'nci, satın alma paritesine göre de 13'üncü sıraya çıktığını ifade etti.
Erdoğan, Türkiye'nin, dünyada kamu-özel ortak yatırımlarını en iyi uygulayan ve bu şekilde büyümesini sürekli yüksek oranlara ulaştıran bir ülke olduğunu belirtti.
Geçen 16 yılda, 50 milyar doların üzerinde proje bedeli olan 159 kamu-özel ortaklığını hayata geçirdiklerini anımsatan Erdoğan, "Enflasyonda ve faiz oranlarında her ne kadar hedeflerimize ulaşamamış olsak da geçmişle mukayese edildiğinde çok ileri bir durumdayız. Son günlerde yaşanan sıkıntıların bize yeni ve daha büyük atılımların kapısını açacağına yürekten inanıyorum." değerlendirmesini yaptı.
Erdoğan, Hazreti Muhammed'in Uhud'da yaptığı duadan ilhamla şu duayı yaptı:
"Allah'ım hamd sana mahsustur. Allah'ım senin ihsanına kimse karşı çıkamaz. Senin tuttuğunu da kimse alamaz. Biz sadece sana tabiyiz. Allah'ım lütfundan, rahmetinden, bereketinden ve rızkından bizlere bolca ihsan eyle. Ülkemizi ve milletimizi muhannete muhtaç etme. İstiklalimize ve istikbalimize göz dikenlere fırsat verme. Ey kalpleri çekip çeviren Rabbim, benim ve arkadaşlarımın kalbini yolun üzere sabit kıl. Bizlere sıratı müstakimden ayırma. Fitnelere karşı kalplerimizi koru. Allah'ım öne geçiren de geride bırakan da şahsımı ve dava arkadaşlarımızı milletimize hizmet yolcuğundan geri bırakma.
Tüm mazlumların umudu olan bu cennet vatanı ilelebet payidar eyle. Minarelerimizden ezanlarımızı susturma. Camilerimizden Kur'an-ı Kerim nidalarını eksik etme. Semalarımızdan bayrakları mahrum bırakma Allah'ım. Verdiğini kimse engelleyemez. Engellediğini kimse veremez. Uzaklaştırdığını kimse yaklaştıramaz. Vatanımızın bekası, milletimizin huzuru için mücadele eden kahramanları sen koru. Sen alemlerin Rabbisin, senin her şeye gücün yeter. Amin. Rabbim dualarımızı dergahı izzetinde kabul buyursun. Rabbim yolumuzu, bahtımızı açık etsin."
Kongrenin, Türkiye, millet ve parti için hayırlara vesile olmasını da dileyen Erdoğan, bugün Merkez Karar Yönetim Kurulunun oylamadan sonra belirleneceğini, hemen akabinde Merkez Yürütme Kurulunun da açıklanacağını bildirdi.
Kadın kolları üyelerinin iki gün önce kongreye gelirken bir trafik kazası geçirdiğini ve bu trafik kazasında beş kişinin vefat ettiğini anımsatan Erdoğan, hayatını kaybedenlere Allah'tan rahmet, yaralılara acil şifa diledi.
AK Parti 6. Olağan Büyük Kongresi'nde, Başkan Erdoğan'ın siyasi hayatının anlatıldığı 17 dakikalık kısa film izlendi.
Erdoğan'ın sesinden şair Necip Fazıl Kısakürek'in "Canım İstanbul" şiiriyle başlayan filmde, Recep Tayyip Erdoğan'ın İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı ile başlayan siyasi hayatından kesitlere yer verildi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın konuşmasını tamamlamasının ardından Türkiye'de eğitim gören 25 ülkeden 50 uluslar arası öğrenci platforma davet edildi. Erdoğan, platforma çıkan öğrencilerle tek tek tokalaştı.
Çad'dan gelen ve Kayseri Erciyes Üniversitesinde bilgisayar mühendisliği bölümünde okuyan Timan Ahmet, Cumhurbaşkanı Erdoğan'a, "Dünyanın huzur barış ve adaleti özlediği bir dönemde bu kongre sadece AK Parti'nin kongresi değildir. Çünkü sizin gibi adaletsizliklere karşı elif gibi dimdik duran bir lider var. Tüm dünya mazlumları, gençler ve tüm liderler adına size bir dünya lideri olarak teşekkür ederim." dedi.
Öğrenciler, Erdoğan'a, zalimler karşısında dik duruşunu simgeleyen Arapça elif harfinin yer aldığı bir tabloyu hediye etti.
Hediye takdiminin ardından tekrar söz alan Ahmet, "Siz Türk halkına ve dünya gençlerine örnek bir lidersiniz. Türk halkı, böyle bir Cumhurbaşkanınız olduğu için övünün, gurur duyun." ifadesini kullandı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, öğrencilerle hatıra fotoğrafı çektirdi.
Editör