Yüksek Seçim Kurulunun takvimine göre seçmen güncellemelerinin devam ettiğini, 7 Nisan'da milletvekili aday listelerinin teslim edileceğini, 14 Nisan'da geçici aday listesinin ilan edileceğini, itiraz sürecinin ardından 24 Nisan'da da kesin aday listesinin Resmi Gazete'de yayımlanacağını anımsatan Şentop, bundan sonra ise propaganda sürecinin hızlanacağını ifade etti.
AK Parti için de aday adaylarıyla ilgili çalışmanın devam ettiğini, temayül yoklaması, mülakatların tamamlandığını, bugün ara komisyon çalışmalarının sona ereceğini, yarın Genel Başkan ve Başbakan Ahmet Davutoğlu başkanlığında üst kurul çalışmalarının başlayacağını bildirdi.
Şentop, temayül yoklamalarında aday adaylarıyla ilgili teşkilat görüşlerinin alındığını, mülakatlarda bütün adaylarla yüz yüze görüşüldüğünü anımsatarak, ara komisyonlarda ise temayül ve mülakat sonuçlarının yanı sıra il ve belediye başkanlarının, kanaat önderlerinin, partide daha önce milletvekilliği yapan, değerlendirmelerine itimat edilen siyasetçilerin, bakan ve genel başkan yardımcılarının görüşlerinin alındığını, eldeki verilerin harmanlanarak gözden geçirildiğini belirtti.
Bu süreç sonunda hazırlanacak raporların Davutoğlu başkanlığında üst kurulda görüşüleceğini, listelerin de 7 Nisan'da YSK'ya teslim edileceğini kaydeden Şentop, "Bunlar bir eleme süreci değil bilinen manada. Yani her aşamada belli miktar aday eleniyor, yukarıya belli miktarda aday çıkıyor gibi bir şey değil. Daha ziyade her aday adayı ile ilgili bir kanaat oluşturuluyor her aşamada. Belki bir sıralama diyebiliriz buna. Bir öncelik sıralaması gibi bir şey oluyor burada. Dolayısıyla kesin adaylarla ilgili bilgi, yani kim elendi, kim listeye girdi bilgisi ancak 7 Nisan itibarıyla netleşebilir" diye konuştu.
"Üst kurulun kimlerden oluşacağı" sorusu üzerine Şentop, bununla ilgili AK Parti'de bir teamül bulunduğunu, buna göre üst kurulun Genel Başkan ve Başbakan Davutoğlu'nun yanı sıra, siyasi ve hukuk işleri, seçim işleri, teşkilat, kadın ve gençlik kolları, seçim koordinasyon merkezi başkanları ile genel sekreter ve muhtemelen 2 grup başkan vekilinden oluşmasının beklendiğini bildirdi.
Başbakan Davutoğlu'nun, aday listelerinin hazırlanması konusunda il başkanlarıyla görüşmeler yaptığını, illeriyle ilgili genel değerlendirmeler aldığını ifade eden Şentop, üst kurul aşamasında benzer çalışmaların devam edebileceğini, adayların netleşmeye başlamasıyla da isimler ya da sıralama konusunda il başkanlarının görüşüne başvurulabileceğini söyledi.
Kampanya süreci
Kampanya sürecinde kamuoyuna yönelik sürprizlerin söz konusu olup olmayacağı sorusu üzerine Şentop, "Sürprizler muhakkak olacaktır ama sürprizleri önceden söylersek bir anlamı olmaz" dedi.
Önceki seçim süreçlerinde diğer partilerden farklı usul ve esaslar belirlediklerini anımsatan Şentop, şu bilgileri aktardı:
"Hiçbir siyasi parti seçim öncesinde bizim gibi teferruatlı, ayrıntılı beyanname yayınlamıyor, kamouyuna deklare etmiyor. Birkaç sayfalık seçim beyannameleri var. Bunlar konuyu geçiştirmek üzere ortaya atılan şeyler. Bizim seçim beyannamelerimiz ise hükümet programı oldu daha sonra. Bu bakımdan çok ciddi bir çalışma yapılıyor. Bunun içerisinde partimizin genel başkan yardımcılarından, genel başkan danışmanlarından çok sayıda ismin katıldığı ciddi, titiz bir çalışma. Yaklaşık 100 sayfa civarında oluyor. Bu seçimler için de yaklaşık aynı genişlikte olur. Türkiye'nin her meselesiyle ilgili hem mevcut durumu ilgilendiren hem de önümüzdeki seçimlerden sonraki projeksiyonlarımızı, düşündüklerimizi içeren bir çalışma. Bu biraz 2015-2019 arasına hitap eden ama belki onunla beraber 2023 perspektiflerimizi de içeren bir beyanname metni olur. İçerisinde somut şeyler de hedefler, değerlendirmeler, analizler de var."
"Seçim kampanyasının ana teması ne üzerine olacak?" sorusuna Şentop, "Bir ana konsepti olacak tabii. Bunun içerisinde muhtemelen seçim takvimine göre bir takım ara konseptlerimiz de olur, olacak. Bunları net olarak beyannameyle açıklarız. Muhtemelen 10 ile 15'i arasında hem adayları, hem de beyannameyi, kampanyayı tanıtacağımız bir toplantıyla Başbakanımız açıklayacak kamuoyuna" diye konuştu.
"Geçmişteki gibi öne çıkacak seçim müzikleri de olacak mı?" sorusu üzerine Şentop, "Muhtemelen. Her seferinde bir tane oluyor. En azından öne çıkan bir tane oluyor. Ama bununla beraber bir kaç tane seçim şarkısı olacak inşallah" dedi.
"Sürpriz adaylar olabilir"
"AK Parti listelerinde sürpriz adaylar görecek miyiz?" sorusu üzerine Şentop, "Olabilir. Sürprizlere hazırlıklı olmak lazım. Sürprizler olabilir" dedi.
Bir başka soru üzerine, AK Parti'li kadın milletvekili sayısının artması kararlılığı da bulunduğunu bildiren Şentop, "Şu anki mevcut kadın milletvekili sayısından daha fazla kadın milletvekili olması gerektiğini düşünüyoruz. Bu konuda kararlılığımız var. Onun için de çalışacağız" diye konuştu.
"Siyaset 7 Haziran seçimlerinden sonra yeniden şekillenecek"
Şentop, 7 Haziran seçimlerinin, Türkiye tarihinin en önemli seçimlerinden birisi olacağını, bu seçimlerin sadece kapsayacağı dönemle sınırlı bir öneme sahip olmadığını, 2023 hedefleri vizyonu doğrultusunda önem taşıdığını dile getirerek, Türkiye'nin eski Türkiye ile yeni Türkiye arasında bir yol ayrımında olduğunu, 7 Haziran seçilerinde milletin bu mücadeleyle ilgili nihai kararını vereceğini söyledi.
30 Mart öncesi seçimlerde AK Parti'ye karşı farklı stratejiler geliştirildiğini, AK Parti karşısında rakip partilerin tek tek mücadele edemeyeceği düşüncesiyle bunları birleştirme yönünde stratejiler kurulduğunu, mahalli ittifaklar oluşturulduğunu kaydeden Şentop, paralel yapının da en önemli sloganlarından birinin bu olduğunu ifade etti.
AK Parti karşısındaki ittifak arayışlarının daha sonra cumhurbaşkanı seçiminde resmileştiğini, 20 civarındaki partinin tek aday etrafında birleştiğini ancak bunların yine mağlup olduğunu dile getiren Şentop, şöyle devam etti:
"Bu seçim de yine muhtemelen bu tür ittifakların, arayışların olduğu bir seçim olarak karşımıza çıkıyor. Ama Türkiye'de siyaset de 7 Haziran seçimlerinden sonra yeniden şekillenecek. Özellikle muhalefet eski Türkiye'nin siyasetini, siyaset anlayışını sürdürmeye çalışıyor. Bu siyaset anlayışı sadece reaksiyon, itiraz üzerine kurulu bir siyaset anlayışı. Muhalefet partileri, AK Parti'nin yaptıklarını, söylediklerini eleştirmekle, karşı çıkmakla siyaset yaptığını zannediyor. Kendi tezleri, önerileri, politikaları yok. Sadece AK Parti karşıtlığı üzerinden bir politika kurmaya çalışıyorlar. Bu tarz siyaset anlayışı da 7 Haziran'da iflas edecek, iflası tescil edilecek. Bundan sonra Türkiye'de gerçek manada siyaset yapacak muhalefet partilerini de inşallah göreceğiz."
"HDP barajın altında"
"Anketlere göre AK Parti'nin oy oranı nedir?" sorusu üzerine Şentop, farklı anket şirketlerinin farklı sonuçları olduğunu belirterek, "Ama biz 50 bandında diyoruz. 48,50, 50 üzeri, 51 gibi bir takım sonuçlar geliyor anket çalışmalarından. Bu biraz da seçim sathı mailine girilmesiyle ilgili bir durum. Seçime yaklaştıkça kararsızlar azalıyor, AK Parti'ye kaymalar oluyor. AK Parti ile diğer partiler arasında geçişler yok, kararsızlarla AK Parti arasında geçişler vardır. O bakımdan ciddiyet kazandıkça seçim ve sandık, kararsızlarda düşme, AK Parti'nin oyunda artış oluyor. Bizim beklentimiz, önceki seçimlerde gördüğümüz tablo da bu" diye konuştu.
"Anketlere göre HDP'nin barajı aşmasının mümkün olup olmadığı?" da sorulan Şentop, "Bizdeki verilere göre de onların kendi yaptırdığı çalışmalara göre de, onlardan da haberdar oluyoruz, HDP yüzde 10 barajını aşamıyor bu tabloda. Daha çok anket çalışmalarında yüzde 8,5 civarında çıkıyor" dedi.
Şentop, bunun normal olduğunu, Türkiye'de seçim öncesi strateji oluşturmaya çalışanların bir hesabı bulunduğunu ifade ederek, "CHP ve MHP'yi desteklemek, onların oylarının artması Meclis'teki milletvekili kompozisyonuna çok etki etmiyor. AK Parti'yi zayıflatmak için CHP ve MHP'ye destek verdiğinizde belki oylarını artırabilirsiniz ama milletvekili kompozisyonunu çok değiştiremiyorsunuz. Ama HDP'nin barajı aşması halinde milletvekili kompozisyonunun daha etkili bir şekilde değişeceğini düşünüyorlar. Bu bakımdan daha önceki seçimlerde CHP'ye, MHP'ye yatırım yapanlar, bunları organize eden bu paralel cunta çevreleri de dahil olmak üzere bu sefer daha çok HDP'nin barajı aşması üzerine strateji izliyor" görüşünü dile getirdi.
HDP'nin 30 Mart seçimlerinde yüzde 6,5, cumhurbaşkanlığı seçiminde ise yüzde 9 civarında oy aldığını anımsatan Şentop, cumhurbaşkanlığı seçiminin çok özel şartları olduğunu, Demirtaş'ın oyunun HDP'nin oyu gibi yorumlanmaması gerektiğini söyledi.
Mustafa Şentop, "Saha araştırmalarında biraz da bunu görüyorum. Bazıları bunu kasten yapıyor bazıları da bu genel havayı esas alıyorlar. Ben 30 Mart seçimlerinde yüzde 6,5 civarında oy alan bir partinin aradan bir sene geçtikten sonra yüzde 10'lara ulaşmasının mümkün olmadığını düşünüyorum. Bu bakımdan, bu yüksek oranlar kamuoyunda HDP desteğini artırmaya yönelik bir stratejinin başka yüzü olarak karşımıza çıkıyor" dedi.
HDP'nin Türkiye genelinde oyunu yükseltebilmesi için Türkiye partisi olması, başka bölgelerden de oy alması gerektiğini ifade eden Şentop, burada bir handikap bulunduğunu, söz konusu partinin buna yönelik söylemler geliştirmesi halinde Güneydoğu'daki desteğinin azaldığını, aksi olduğunda da Türkiye partisi olma yolunda taviz vermesi gerektiğini söyledi.
Editör
Son Güncelleme: 24.03.2015 22:22
