Konuşmasında hakka ve hukuka dayalı bir siyaset izleyeceklerini ifade eden Karslı, "Hukuk adaletin örgütlenmiş şeklidir. Ben Allah'tan ve kuldan korkmayı öğrendim. Hukukta da bunu öğrendim. Kader beni Erzurum’un bir köyünden aldı Avrupa’nın başka başka şehirlerine götürdü. Türkiye’de iktidara talip olanlar, şahsi menfaatlerini yalan ve riyakarlık üzerine kurup siyaset yapıyorlar. Ben de siyasetten hep uzak durmaya çalıştım. Böyle ortamlarda hiç olmamaya çalıştım. Fakat maalesef ülkemizin ciddi problemlerle karşı karşıya kaldığını görünce, şahsi hayatımı ikinci plana iterek; özellikle de ülkenin bölünmemesi için siyasetin birinci kademesine talip oldum" dedi.
Daha sonra gazetecilerin sorularını yanıtlayan Karslı, “Dindar Cumhuriyetçiyim” sloganını açıkladı.
Karslı, “Ben dindar bir cumhuriyetçiyim. Bu zamanda cumhuriyet bizim için bir nimet. Bu bizim için bir nimet olduğu için hedefimiz bunu geliştirmek, korumak. Biz bu cumhuriyetin samimi çocuklarıyız. Ben o sözü kasten kullanıyorum. Kimse dinimizi alet etmesin diye kullanıyorum. Ben dindar birisi olarak bu topraklarda büyümüş birisi olarak size diyorum ki ben hem dindarım hem cumhuriyetçiyim. Birbirini nakzetmez birbirine kuvvet verir. Ve benim için cumhuriyet bir nimettir.”
Suriye ve Irak sınırındaki gelişmelere de dikkat çeken Karslı, “Suriye’den Türkiye’ye gelen Suriyeliler geri gönderilmelidir. Çünkü biz himmete muhtacız. Bizim insanımız yardıma muhtaç. Şu an 20 milyondan fazla insan Sosyal Yardımlaşmadan yardımlarla yaşıyor. Bizim önce kendi insanımıza yardımcı olmamız lazım. 4 milyar dolara yakın para harcadık bu insanlara. Ve yurtdışından gelen bir şey yok. Onun için Suriyeliler bir program dahilinde geri gönderilmelidir. Bizim kendi sınırlarımızı muhafaza edip kendi güvenliğimizi korumamız lazım” diye konuştu.
Editör