Ülke gündeminin suni bir şekilde sürdürülürken, geleceğimizin teminatı olan hâzinemiz; gençliğin de söndürülmeye devam ettiğini dile getiren Saadet Partisi Gençlik Kolları Genel Başkan Yardımcısı Ekrem Kutlu,” Kronikleşen sorunlarımız çözülüyormuş gibi gösterilse de aslında yerimizde saymaktan öteye bir adım atamıyoruz. Gençliğimizin sorunlarını ele alanların, gençliğin bakış açısını anlamaya çalışmadan teşhis koymaları ve bu ham teşhislere tedavi üretme çabaları boşa kürek çekmekten ibarettir. Şuurlu ve duyarlı bir gençliğin varlığı, o toplumun ne kadar kaliteli olduğunun ve sağlıklı yapılandığının göstergesidir. Maalesef gençliğimizi şekillendirmeye çalışan otoriteler gençliği, maddiyatçı bir takım kalıplarda şekillendirmeye çalışmak suretiyle onları ve dolayısıyla geleceğimizi heba etmektedirler. Bugün gelinen noktada suni gündemlerle halkımızın kafası doldurulmakta ve asıl gündemler gözden kaçırılmaktadır. Gündemi tayin edenler, maalesef genellikle mevcut sonuçları tartışarak o sonucun sebeplerini ıskalamaktadırlar. Eğitim sistemimizin sıkıntılarını gidermek için her gelen iktidar ve hatta her değişen bakan kendince farklı bir teşhis ve tedavi yöntemi benimsemekte, sürekli “sil baştan” yapmak suretiyle yersiz ezberleri bozmaktadırlar. Ancak bu ezber bozmalar tabiri caizse “körlerin fil tarifine” benzemektedir. Her gelen iktidar ve her değişen Milli Eğitim Bakanı, eğitimin sorunlarını kendi yetersiz programlarıyla ele almakta ve sorunun bütününü görememektedirler” diye konuştu.
“Önce ahlak ve maneviyat sloganıyla yola çıkan Milli Görüş Gençliği ise şimdiye kadar olduğu gibi şimdi de doğru teşhisleri koyup onların tedavi yöntemlerini dillendirmektedir” diyen Kutlu daha sonra şunları kaydetti; “Maalesef eğitim sistemimizin temel sorunu eğitimsizliktir. Evet, mevcut eğitim sistemimiz bilgi öğretimine dayalı ve at yarışı mantığıyla uygulanan sınav sistemleriyle de bu bilgi öğretimin sonuçlarını tahlil eden bir kısır döngüden ibarettir. Ahlak ve maneviyatın bilgiyle eşgüdümlü olarak gençliğin bünyesinde hazmedilmesini öngörmek dururken; aileleri ve o ailelerin hedefsel ekseni konumundaki gençleri anlamsız ve beyhude yarışlara kilitlemek doğru bir tutum değildir. Ahlaktan yoksun bilgi, ruhsuz bir beden gibidir. Sistemi sorgulamayan, gençliğinin baharını kıyasıya bir rekabet silsilesinde harcayan bir nesil, ideal bir nesil olamaz. Öğretimden ibaret bu sistem, gerçek bir eğitimle, yani ahlak ve maneviyat donatımıyla harmanlanmazsa sistem mühendislerinin arzu ettiği kuru kalabalıklar gelecekte vücut bulacaktır.
Bugün gençliğimiz, kumar illetinin içine terk edilmişken ve hatta devlet eliyle resmileştirilen ve meşrulaştırılan piyango, loto, iddia, at yarışı ve benzeri tuzaklarla kumara esir edilmiş bir haldeyken suni gündemler üzerinden gençliğin sorunlarını tartışıyor gözükmek maalesef göz boyamaktan ibarettir. Bu yüzden bizler Saadet Partili Gençler olarak; sivil toplum kuruluşları diye bilinen ve farklı adlar altında faaliyetine devam eden dernekler, cemaatler ve organizasyonlara bir çağrıda bulunuyoruz: “Gelin gençliğin gerçek gündemini ve sorunlarını tartışalım.” Sonuç olarak ortada duran gündeminizin, sebeplerini ele alalım. Uyuşturucunun, alkolün ve fuhşun batağına itilmiş gençlerimizi gündemimize alalım. Gençlerimizin nasıl diplomalı işsizler ordusuna dönüştüğünü tartışalım. Yakın gelecekte bunca diplomalı işsize rağmen üretim sektörünün nasıl ara eleman sıkıntısı çekeceğini ele alalım.
İlkokuldan itibaren sırtına kitapları yükleyip, kenardan tezahürat tutmak suretiyle amansız bir yarışın içine sokup neticede üniversite kapısından olanca sorunlarıyla birlikte mezun aldığımız çocuklarımızın yarınlarını konuşalım.”
Editör