Demokraside Birlik Vakfının ödülüne layık görülen TBMM Darbeleri ve Muhtıraları Araştırma Komisyonu’nun, Türk Milleti adına büyük bir görevi başarıyla yerine getirdiğini ifade eden Yavilioğlu, Türkiye’de ilk defa darbeler ve muhtıraların bu derece kapsamlı ve dirayetli bir şekilde araştırıldığını dile getirdi.
Komisyonun hazırladığı raporun önemli bir demokrasi belgesi olarak tarihe geçtiğine işaret eden Yavilioğlu şöyle konuştu: “Önemli bir sivil toplum kuruluşu olan Demokraside Birlik vakfı, kadirşinaslık örneği göstererek TBMM Darbeleri ve Muhtıraları Araştırma Komisyonu’na 2012 yılı Demokrasi ve Birlik Ödülüne layık gördü. Komisyon başkanımız ve diğer üyelerle birlikte bu ödüle layık görülmekten gurur duydum. Komisyon çalışmaları boyunca arkadaşlarım büyük bir titizlik ve ciddiyetle mesai sarf ederek siyasi tarihimize ışık tuttular. Bir ilke imza attılar. Demokrasi emek ister. Fedakârlık ister. Şeffaflık ister. Demokrasi, her koşulda milli iradenin hâkimiyetini gerektirir. Ne yazık ki Türkiye’de bu konuda ciddi sorunlar yaşandı. On yıllardır vesayetçi bir anlayış sürekli iktidarda oldu. Darbeci akıl, oluşturduğu anayasa, yasalarla, devlet içerisinde oluşturulan MGK, Cumhuriyet Senatosu, Anayasa Mahkemesi gibi yapılarla vesayetçi iktidarlar sürekli iktidarda kaldı ve biz, bu zaman içerisinde, geniş halk kitleleri olarak gerçek manada özgürleşemedik.
27 Mayıs’ın, 12 Mart’ın, 12 Eylül’ün bu millete çok büyük maddi manevi maliyeti oldu. 28 Şubatın maliyeti yaklaşık 290 milyar dolar, terörün maliyeti de bir o kadar. Fakat bunun da ötesinde toplumsal ve demokratik kayıplar daha da büyük… İnşallah siyasi iradenin kararlılığı ve halkımızın demokrasiye sahip çıkma kararlığı sayesinde bir daha karanlık darbe günleri yaşanmayacak, ülkemiz demokrasinin sağladığı hürriyet ikliminde gelişip büyüyecek.”
Komisyonun hazırladığı raporun önemli bir demokrasi belgesi olarak tarihe geçtiğine işaret eden Yavilioğlu şöyle konuştu: “Önemli bir sivil toplum kuruluşu olan Demokraside Birlik vakfı, kadirşinaslık örneği göstererek TBMM Darbeleri ve Muhtıraları Araştırma Komisyonu’na 2012 yılı Demokrasi ve Birlik Ödülüne layık gördü. Komisyon başkanımız ve diğer üyelerle birlikte bu ödüle layık görülmekten gurur duydum. Komisyon çalışmaları boyunca arkadaşlarım büyük bir titizlik ve ciddiyetle mesai sarf ederek siyasi tarihimize ışık tuttular. Bir ilke imza attılar. Demokrasi emek ister. Fedakârlık ister. Şeffaflık ister. Demokrasi, her koşulda milli iradenin hâkimiyetini gerektirir. Ne yazık ki Türkiye’de bu konuda ciddi sorunlar yaşandı. On yıllardır vesayetçi bir anlayış sürekli iktidarda oldu. Darbeci akıl, oluşturduğu anayasa, yasalarla, devlet içerisinde oluşturulan MGK, Cumhuriyet Senatosu, Anayasa Mahkemesi gibi yapılarla vesayetçi iktidarlar sürekli iktidarda kaldı ve biz, bu zaman içerisinde, geniş halk kitleleri olarak gerçek manada özgürleşemedik.
27 Mayıs’ın, 12 Mart’ın, 12 Eylül’ün bu millete çok büyük maddi manevi maliyeti oldu. 28 Şubatın maliyeti yaklaşık 290 milyar dolar, terörün maliyeti de bir o kadar. Fakat bunun da ötesinde toplumsal ve demokratik kayıplar daha da büyük… İnşallah siyasi iradenin kararlılığı ve halkımızın demokrasiye sahip çıkma kararlığı sayesinde bir daha karanlık darbe günleri yaşanmayacak, ülkemiz demokrasinin sağladığı hürriyet ikliminde gelişip büyüyecek.”
Editör
Son Güncelleme: 17.04.2013 18:15
