Gazetecilik; kimsenin, huyuna, suyuna ve siyasi görüşüne göre yazmak, yalamak değildir. Mektepte ve ustalardan öğrendiğimiz bu ilke ile Erzurum genelinde birkaç söz eylemez isek olmaz!
Ülke genelinde yapılan siyasette, siyasiler tarafından karşılıklı olarak öyle cümleler kuruluyor ki; hani çocukken biz söylesek ağzımıza biber sürülürdü.
Ne yazık ki, günümüzde seviyesiz, ahlaksız, daha ötesi hakaret dolu sözcükler havada uçuşmakta ve ne yazık ki bu sözcükleri alkışlayan geri zekalı bir canlı türü de var!
Oysa böyle mi olmalıydı!
İnsana ve fikre (hangi ideolojiden ve hangi görüşten olursa olsun,) saygı göstermek bizim insan olduğumuzun göstergesi olmalıdır!
Bu öz düşünceyle giriş yaptıktan sonra, gelelim Erzurum'daki siyaset sokağına.
Biz, gazeteciliği masa başında öğrenmedik.
Yani, kim ne demiş; kim, ne ahkâm kesmiş üzerinden övgüler dizdirmedik.
Bizim gazeteciliğimiz, halkın içinde olarak, halkın düşündüklerini olumlu ya da olumsuz olarak yansıtmaktır.
Hal böyleyken, Erzurum'u anlatayım!
İster caddeye çıkın, ister geçtiğiniz sokaktan evinize giderken ya da uğradığınız bir kahvehanede sıcak bir çay içmek için mola verin, gördüğünüz yüzlerde gülen bir göz göremezsiniz.
Oysa, çoğu Erzurumlunun biraz da karakterinden olsa gerek, donuk bakışlarla karşılaşmanız çok zordur. Her zaman gözlerinin içi güler bu coğrafyanın insanının. Bu kışta da ayazda da her zaman böyle olmuştur.
Peki, neden gülen göz göremezsiniz!?
Tarihinde birçok acılar yaşamış, bu kentin insanlarının genlerinde zor günlerde diş sıkmak, sabırla bakmak vardır da ondan.
Sosyolojik olarak hal ve gidiş böyle iken, siyasette de elbet bunun yansıması olacaktır.
Bugüne göre değerlendirecek olur isek; beslenmeyi şöyle koyun doğalgaza ve elektriğe gelen devasa zamlar kara kışın kara kara yaşandığı bu kentin insanlarının gözlerini ışıldatacak, vidaları gevşemiş robotlar gibi oynatacak değil ya!
Siyaset mi?
Bunun yankısı iktidarı fena vuracak düşüncesindeyim.
Bunu nereden anladım!
İlçe belediyelerinin bile kendi içine çekilerek, "ne olacaksa olsun," tavrı ve eylem ve de hizmetleri için birkaç kelam bile eyleme zahmetine girmemeleri önemli bir göstergedir.
Halkın olduğu her yerde bulunmaya çalışarak, sözlerinden olmasa da gözlerinden okuduğumu anlatmaya çalışırken, geçtiğimiz genel seçimlerde İYİ Parti'nin Erzurum'dan milletvekili göndereceğini söylemiştim.
Ve yanılmadım!
Şimdi de söylüyorum, bu koşullar değişmez ise yapılacak ilk seçimlerde AK Parti'nin kalesi olan Erzurum'da Ak Parti, en fazla üç vekil gönderir.
CHP mi?
Geçiniz!
Bu yönetimle bir şey olmaz!
Memleket Partisi'nin acar İl Başkanı Serhat Can da kendi kabuğuna çekilmek üzere.
Saadet Partisi mi?
Durun ve düşünün, derim!
MHP ise, kendini AK Parti ile bütünleştirdiği için, çok zora girecektir.
Geriye kalan, acaba hangi parti sizce!
Yıllardır siyaseti izleyen ve siyaset psikolojisinden birkaç satır okuyan biri olarak ben böyle derim.
Siz de bir düşünün bakalım!