Azerbaycan'ın kahraman askerleri işgal altındaki topraklarını geri almak için kahramanca savaşıyorken ateşkes ilan edildi.

Sahada üstünlük tamamen Türk tarafındaydı... Ermenistan iyice sıkışmışken Rusya sessiz mi Kalacaktı? Kalmadı.

Bu adil bir ateşkes değildi. Dağılan Ermenistan ordusunu kurtarma operasyonuydu. Tercümesi şudur: Azerbaycan, sen dur biz vuralım. Dövüşen iki kişiyi üçüncü bir şahıs ayırıyor, yere düşmüş rakibi yerden kaldırıyor. Galip olanın elini kolunu bağlayıp, mağluba hadi sen yumruklamaya devam et, diyor.

Olacak şey değil, bu karar sürdürülebilir değil. Ermenistan ordusu, ateşkesin üzerinden 24 saat geçmeden, Azerbaycan'ın Gence kentine füzelerle saldırıyor. 7 şehidimiz, 33 yaralımız var.

Tahrip gücü yüksek bir füzeyi de elektrik santraline fırlatmış kalleşler. Allah'tan hava savunma sistemi etkisiz hale getirmiş Rus yapımı bu savaş canavarını. Toprağa gömülmüş bu füzenin fotoğrafına bakarken Ermeni çetecilerin ecdamıza reva gördükleri mezalimi hatırladım. Yanıkdere, Alaca ve daha yüzlerce beldede kalleşçe şehit edilen dedelerimizin ruhuna fatiha okudum.

Ermeni çetecileri dün neyse bugün de o. Yüzyüze vuruşma, nizamî çarpışma, mertçe dövüşme yazmıyor bunların kitaplarında. Karşılarında ordu, asker görünce fare gibi kaçacak delik arıyorlar. Mazlum, savunmasız sivillere, kadınlara, çocuklara karşı arslan kesiliyorlar. Alçaklık ve kalleşlikte, hamile kadınları süngüleyen, ihtiyarları camilere doldurup yakan taşnakçı dedelerinin izinden gidiyorlar. İşte yüz yıl önce Osmanlı coğrafyasında yaptıkları, işte otuz yıl önce Karabağ'daki zulümleri, işte bugün ateşkese rağmen işledikleri savaş suçları...Adeta vahşet fotokopisi...Kalleşlik, zulüm, barbarlık; genetik miras olarak nesilden nesile geçiyor bunlarda.

Sözümüz 21. asırda hortlayan taşnakçı zihniyetin birer terörist haline getirdiği zalimlere. Devletine sadık, bu mezalim makinelerini tasvip etmeyen Ermeni vatandaşlarımız lütfen üzerlerine alınmasınlar.

Sivil hedeflere saldıran terör ordularını Azeri kardeşlerimiz püskürtmeye çalışırken, içimizdeki hainlerin orman yakma eylemiyle milletin ciğeri yandı.

YANGIN

Ne zaman teröristlerce tutuşturulan ormanlarla ilgili haber işitsem, Şevket Süreyya Aydemir'in 'Suyu Arayan Adam' adlı eserinden altını çizdiğim şu satırları tekrar okuyorum.
...

"Hayata onunla gözlerimi açtığım yangın, sonra nice ve nicelerini de gördüğüm yangınlar gibi, bir kaza eseri değildi. Bu yangın da, o zamanlar bütün Avrupa Türkiye’sini saran yüzlerce, binlerce yangınlardan biriydi.

O zamanki Avrupa Türkiye’sinde, yani bütün Rumeli’de olduğu gibi bizim sınır şehrimiz Edirne’nin çevresinde de, çeteciler, komitacılar kaynaşıp duruyorlardı. Yarı haydut, yarı politikacı çeteciler... Rum çeteciler, daha çok Bulgar çeteciler ve Bulgarlar...

Bunlar zaman zaman köyleri, çiftlikleri basarlardı. Harmanları, ağılları ateşe verirlerdi. Dağa adam kaldırırlardı: Baskınlar, çarpışmalar olurdu. Hatta şehre kadar sokulurlardı."

Dünkü Yunanın, Bulgar'ın, Rum'un yerini bugün Ermeni, PKK hainleri ve işbirlikçileri almış. Hıyanet aynı, tarz aynı...Şu cümleye özelllikle dikkatinizi çekeyim: "Yarı haydut, yarı politikacı çeteciler..." Ne yarısı? Günümüzde yarı haydut, yarı çeteci yok; tam politikacı, tam haydut PKK meclis mangası var. Kibriti, çakanların eline bunlar veriyor. "Bazı partiler yangın çıkartanları niye kınamıyor?" şeklinde eleştiriler gördüm paylaşımlarda. Yaktıran yangını kınar mı? Terörist yakar, partisi bakar!

Tarih hakikaten tekerrür ediyor. İçimizdeki hainler bir kurt gibi ulu devlet ağacını içerden kemiriyor. Dış düşmanların elinde balta hiç eksik değil, üstelik sapı bizim ağaçtan.

Evet, biliyoruz ki "küfür tek bir millettir!" Ama hiçbir hain ittifak bizi ürkütmüyor. Allah'ın izniyle küfür ordularını tükrüğümüzle boğacak kudrette büyük bir millet, kutretli bir devletiz. Yeter ki birlik ve dirliğimizi muhafaza edelim.

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.