'‘Eğer insanlar sadece alışveriş yapsalardı, dünya üzerinde ekonomi dibe vururdu'' diyor pazarlama uzmanları. Farkında mısınız? Durmadan bir şeyler alıp para harcıyoruz. Sonra da şikayet ediyoruz. Marketler bizleri çekmek için öyle hileler, öyle stratejiler geliştiriyorlar ki.
Mesela Erzurum’da bir markete girdiniz. Alışveriş arabasının büyüklüğüne hiç dikkat ettiniz mi? Satın alma dürtüsü oluşturmak içindir. Giriş kısmındaki sebze meyve reyonları ağız sulandırmak, tahta kasalar dalından sofraya hissi vermek, sürekli su püskürtülmesi de sağlıklı ve taze görünüm içindir. Fırından gelen kokularla tükürük bezlerinin çalıştırılması ve düşünmeden alışveriş yapılması amaçlanır.
Yavaş müzikler içeride daha çok kalmanızı, klasik müzik ise daha fazla harcamanız içindir. Kasaların yanına pisboğaz tarafınızı harekete geçirmek için abur cuburlar konulur. Son kullanma tarihi yaklaşan ürün indirime düşürülür ve orta alandadır. Açık mağaza kapıları davet, pencere ve saatsiz mağazalar zamanı unutturmak, 99’lu fiyatlar da ekonomikliği akıllara kazır.
Bu arada pratik bir bilgi vereyim. Siyonist ürünlerini boykot etmek istiyorsanız eğer, aldığınız ürünün arkasını çevirin ve ‘P&G, Unilever ve Henkel’ yazıp yazmadığına bakın. Yazıyorsa o ürünü bırakın..! Sonra da alışverişe çıkmadan önce bir av olduğunuzu ve gözünüzü dört açmanız gerektiğini sakın unutmayın.
Aksi halde yem olursunuz..!