Soğuk Havaların Sıcak Rüzgarı WinterFest

 Erzurum kış şehridir vesselam!
Son söylenecek sözü en başta söyleyip, ardından geçen hafta olup biteni konuşmak daha yerinde olur.
Bu şehre ömrünü vermiş olanlar her sene kışın geldiğini takvime bakarak bilirler, zemheriden, soğuktan, yağan pamuk gibi kardan anlarlardı.
Biz anlardık da, memleketin diğer köşelerinin, dünyanın başka diyarlarının bundan haberi olmazdı.
Olurdu belki, soğuklar dondurduğunda ya da kayan araçların, trafik kazalarının, ölen insanların haberleri Erzurum başlığı altında televizyonlarda, radyolarda, gazetelerde yer bulduğunda.
Erzurum’da kış demek sefaletle eşdeğer bir çile gibi algılanırdı anlayacağınız.
Peki, bu doğru muydu?
Elbette hayır!
Ancak algıyı iyi yönetemeyen şehrin beyin takımının basiretsizliği, dünyanın her yerinde bulunmaz fırsat sayılacak bu güzelliği adeta şehrin gulyabanisi gibi algılamamıza neden olurdu.
Bütün bunları neden anlattığımı tahmin etmişsinizdir sanırım…
Zira cümle memleketin duyduğunu işitmemiş olduğunuza ihtimal vermem.
Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Sekmen’in öncülüğünde başlatılan, sadece bu şehirde insanların birbirlerini ağırlamasından ibaret kalmayan bir kış sezonu açılığına şahitlik ediyoruz.
Daha lafın başında Başkan Sekmen’e bu şehrin değerlerini ortaya çıkarmak üzere oluşturduğu heyecan için teşekkür edelim.
Bu önemliydi çünkü şehrin nicedir üzerine yapışmış vaziyette bulunan ataletten sıyrılmasının başka bir yolu olmadığı anlaşılıyor.
Yine Erzurum’un ekonomisinin canlanması için bundan daha pratik ve ivedi bir başka projenin hayata geçirilemeyeceği açıkça ortada.
Biz yıllarca bu şehre devletin devasa fabrikalar kurmasını bekledik. Her köşe başında, her kahve muhabbetinde bunun dedikodusunu yaptık durduk.
Şimdi bana, olsaydı fena mı olur diye söylenip durmayın…
Olmuyor, olmadığını anlamak için boşa geçirdiğimiz yıllar bunun delili.
Devletin küçülmeyi kendisine hedef koyduğu bu zamanlarda, liberal ekonominin, hür teşebbüsün güç kazandığı günümüzde oturup devletin şehri kalkındıracak, işsizliği azaltacak fabrikaları her köşeye kurmasını beklemek anlamsız olmanın ötesine geçmiş bir hayal halini aldı.
Üstelik bunu artık sokaktaki çocuk bile yutmuyor.
O halde imkanlarımızın farkına varmalı ve hedeflerimizi bu gerçekçi doğrular üzerine oturtmalıyız.
İşte Başkan Mehmet Sekmen’in alkışlanacak başarısı da tam burada taçlanıyor.
Doğru hedef ve şehrin gerçeklerinin farkına varabilmek feraseti…
Bunun azımsanacak birşey olmadığını yıllardır seyrettiğimiz acı tablo bize ispatlıyor.
Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Sekmen, Erzurum’un kış potansiyelini dünyaya tanıtmak hususunda diğerleri gibi nutuk iradetmeye ve Erzurumluyu kandıracak süslü cümleler kurmaya devam etseydi üzerinde konuşulmaya değer bir husus bu senede olmayacaktı.
Ama etraftaki hareketliliğe, şehirdeki heyecana bakılınca yaşananların sıradan olmadığı anlaşılıyor.
İstanbul’da, Ankara’da, Bursa’da büyük meydanlara kurulan kar kürelerinin Erzurum adına verdiği önemli mesajları gözlerini kapatanların, kulaklarını tıkayanların dahi duymaması imkanlı görülmüyor.
Dünya kendisine ait bir güzelliği aynı zamanda ekonomik bir değere nasıl dönüştürüyorsa aynı yolu izlemek başarıyı kolaylıkla elde etmenin en gerçekçi yolu.
Bu kadar sözü işte bunun için söylüyoruz, bu kez Erzurum kendini anlatmak için doğru yöntemi tercih etti.
Turizm potansiyelini, güzelliklerini muhtemel meraklılarına duyurmak hususunda ciddi bir mesafe aldı.
Rusya ile yaşanan kriz, İran’la gerginleşen ilişkiler, Polonyalı turistlerin iptal ettiği rezervasyonların telafisi oturup ağlamakla değil iyi organize edilmiş ortak aklın devreye girmesiyle çözülebilecek meselelerdir.
Bu yıl ağlamak yerine bunu yapmayı başardı Erzurum.
Üstelik elimizdeki imkan ve güzellikleri tanıtırken bu toprakların çocuklarının da sadece seyretmesini değil eğlenmesini, yararlanmasını, benimsemesini de sağlayarak.
Winter Fest diye adlandırılan organizasyonun başarısının altında yatan gerçek iyi organizasyon ve Erzurum’a inanmış bir kadronun gece gündüz yorgunluk bilmeyen emeğidir.
Bu gerçeği kabul edip teşekkürü ihmal etmemeliyiz ki, emek verenlerin gayreti yılgınlığı takılmadan sürüp hakiki başarıları büyüterek devam ettirebilsin.
Baş Bar’ın binlerce Erzurumlu tarafından tutularak dünya rekoru kırılmasının, bu kadar soğuk havalar yaşanırken özellikle gençlerin konserler için açık alanları doldurmasının, kavgasız gürültüsüz bir arada olabilmenin önemli birşey olmadığını düşünenler varsa söylenebilecek tek cümle kalıyor…
Allah akıl versin.
Bu şehri sevmek ve bu şehre yararlı olanı taktir etmek için illa bir siyasi görüşten olmak gerekmez, kalbi Erzurum için atan Erzurumlu olmak yeter!