ŞOKTAN UYANIŞ…

Ya da diriliş…
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan: “Bu uzun vadeli bir iş…. Devleti sıfırdan kuracağız…
Evet, 15 Temmuz gecesi “darbe girişimi” mi?, “fiile işgale teşebbüs” mü?; Travmanın etkilerini yeni yeni analiz ediyoruz…
15 Temmuz gecesi yaşananların farklı detay ve yeni görüntüleri medyadan yansırken, Gölbaşı’ndaki katliama içim kan ağlıyor…
Aylardır Güneydoğu’da canları pahasına mücadele eden ve hain tuzak ve istihbarata rağmen çok büyük başarılar elde eden kardeşlerimiz koğuşlarında soluklanırken, katillerin bombalarıyla şehadet şerbetini içtiler…
Diğer şehitlerimizle beraber, Allah gani gani rahmet eylesin! Haklarını nasıl ödeyeceğiz; bilemiyorum…
***
15 Temmuz öncesine kadar, “bir kısım medya”, “havuz medyası” olarak ayrıştırılan medya hemfikir oldu, olayları aynadan milli birlik ruhu ile aksettirmeye çalıştı.
Ancaaak, yalaka takım ya da uslanmayan karaktersiz bazı yandaşlar hariç, onlar hala ayakkabı yalamaya el etek öpmeye devam ediyorlar. Bukalemun bu tipler yüzünden zaten yukarıdaki ayrışma ortaya çıkmıştı.
Bu uyanıklar meydanlarda da, olayların gelişimine göre yerlerini aldılar, sahnede mikrofon alarak kıvırttılar, platformun önünde habire özçekim ve paylaşımlarla kendilerini gücün gözüne sokmaya gayret ettiler, etmeye de devam ediyorlar.
Onlar iş başındalar, doğruyu söyleyenler kapı önünde onuncu köydeler…
Daha düne kadar malum medyanın çalışanları ile el altından kol kola hareket edenler, çıkar ilişkileri bulunanlar, bölgede en küçük tırışkadan bir yol kesme vb. gibi olayları bile aptalca sayfalarına manşet olarak taşıyıp terörün ekmeğine aptalca yağ sürenler, sonra da “oh ne âlâ..” kinayesiyle tepedekileri ti’ye alanlar, usta bir manevra ile kıvırıp mağdur tiplerini şimdilik garibim şeflere yutturdular…
Eee ne diyelim, asrın lideri, “Bunların hepsi karaktersiz…” demiyor mu?
Şoktan uyanışın ardından bu karaktersizlere de bir şekilde yol görünecek…