Sırada, Hınıs ve Alvar barajları var…
Erzurum beş yıl sonra ülkenin enerji üstlerinden biri olacak.
Oğuzhan Yavuz…
DSİ 8. Bölge Müdürü olarak Erzurum’a altı ay önce atandı.
Ilısu ve Yusufeli gibi ülkemizin gurur kaynağı baraj projeleri dahil yetmiş civarında önemli projede mühendis ve yönetici olarak görev yapmış, sahadan gelen bir isim…
Oğuzhan Yavuz, Erzurum’a atanır atanmaz neredeyse tek bir gün makam koltuğunda oturmadı.
Bölge müdürü olması hasebiyle Doğu’yu karış karış dolaştı; artık yılan hikayesine dönmüş ne kadar baraj ya da gölet projesi varsa hepsiyle tek tek ilgilendi.
En çok da Söylemez Barajı…
Hakikaten artık şehir efsanesine dönmüş bir projeydi.
Kırk yıldır konuşuluyordu ama bir türlü ihale aşamasına gelememişti.
AK Parti milletvekillerinin, AK Parti İl Başkanı’nın, Büyükşehir Belediye Başkanı’nın ve tabii ki Erzurum Valisi’nin de samimi desteği ve ilgisiyle DSİ, Söylemez Barajı ihale aşamasına geldi; hatta başlangıç için de hükümet 50 milyon lira ödenek ayırdı.
Tayyip Bey son noktayı koydu…
Bu yıl yapımına başlanılacak olan Söylemez Barajı bittiğinde, toplam 335 bin dekarlık bir tarım arazisi suya kavuşacak, 220 milyon kilovat saat elektrik üretilecek.
Ülkemize, milletimize ve devletimize yıllık getirisi ise, 800 milyon lira olacak.
Hınıs ve Alvar barajları da keza aynı süreçte…
Geçen hafta sonu Oğuzhan Yavuz bir grup gazeteciyi davet etmişti.
Bu fakir de oradaydı…
Bizlere Erzurum’u, bölgeyi ve elan DSİ’nin yürüttüğü ve yakında inşaatlarına başlayacak olan projelerini tek tek anlattı.
Birçok meslektaşım da sanırım benimle aynı görüştedirler.
Bölge Müdürü Oğuzhan Yavuz, meselesine, işine ve daha altı ay önce atandığı bölge hinterlandına son derece vakıf bir teknokrat…
Ne baraj isimlerini sıralarken ne de hangi barajın getirisini ya da maliyetini anlatırken asla metne bakmadı, rakamları ve isimleri adı gibi ezbere sayıp döktü.
Rusya’nın Ukrayna’yı işgaliyle bir kere daha anladık ki, Türkiye muhakkak suretle enerjide dışarıya bağımlı olmaktan behemehal kurtulmalıdır.
İster nükleer veya termik santraller eliyle…
İsterse hem sulama yapacak hem de elektrik üretecek barajlar eliyle…
Nüfusu her geçen yıl artan ülkemiz, doğalgaza bağımlı enerji üretiminden hızla uzaklaşmak zorunda…
Hakikaten bu anlamda iyi bir noktadayız…
Ülkemizin dört bir yanında devasa barajlar yapıldı ve yapılmaya da hızla devam ediliyor.
Bunların faydasını bir iki yıl sonra çok daha net biçimde göreceğiz.
Siyasi iradenin samimiyeti ve çalışkanlığı kadar bürokrasinin de ülke yönetiminde hatırı sayılır önemi ve katkısı vardır.
Biz vaktiyle bu şehirde öyle müdürler gördük ki devletin verdiği imkanları şehirde kullanmamak için merkeze yalan yanlış raporlar yazdılar.
Oğuzhan Yavuz gibi çalışkan, inançlı ve yarınlara inanan bürokratlar da, makamında oturup gününü gün etmek yerine, ayaklarına çizmeyi giyip dağa taşa çıkarak taş üstüne taş koymak için çırpınıyorlar…
Erzurum bu anlamda, birkaç kurum hariç (misal; müftülük) birbiriyle uyum içerisinde hareket eden bir devlet mekanizmasına sahip…
İktidarı temsil eden siyasetçilerimiz de, ayak oyunları ile birbirlerine çelme takıp durmuyorlar.
Şairin dediği gibi ülkemiz için güneşli günler bizi bekliyor…