Vedat REFAYELİ
Son yıllarda en sevindiğim işlerden biri oldu Atakan Alaftargil’in Erzurum Kayak Kulübü’ne başkan olması! Nasıl sevindim anlatamam. Herşeyden önce yıllarını o spora emek vermiş ve de damga vurmuş birisinin öyle bir göreve gelmesi, 10 numara iş olmuştur. Hak eden bir adam hak ettiği bir yere gelmiştir. Sadece hem çok dilli, hem de milli Atakan Alaftargil’in gelmesine mi sevindim? Elbette ki hayır. En çok da Kayak Kulübü’ne Atakan’ın başkan olmasına bayıldım. Kayak Kulübü için bundan daha iyi, daha güzel bir isim olamazdı. BESYO’da akademik kariyeri de olan Atakan ne kadar değerli bir spor adamıysa Kayak Kulübü çok daha değerlidir. 1960 yılında kurulan Kayak Kulübü kayağın Atatürk’üdür! O denli yani! Öylesine bir kulübün, onca vefakar ve gayretli başkanlarına rağmen bir türlü bulunduğu yerden daha yukarılara çıkamadı. Hatta bırak yukarılara çıkmasını, sıradanlaşmıştı da. Beni Atakan hocadan çok o yönü ilgilendiriyor daha çok.
***
Yılların kayak kulübü hiç de hak etmiyordu bulunduğu yeri ve bir şekilde silkinip, ayağa kalkması gerekiyordu. İşte yanında kendisi ile aynı düşünen, heyecanlı arkadaşları ile Bülent Ülker’den nöbeti devralan Atakan ile Erzurum Kayak Kulübü’nün önünün açılacağını düşünüyorum. Ve, aslında kayak ile hiç de arası çok iyi olmayan biri olarak inanılmaz heyecanlanıyorum. Zira Erzurum demek aynı zamanda Erzurum Kayak Kulübü demektir! 150 bin lira yıllık masrafı olan ama tek kuruş geliri olmayan bir yer için her şeyi göze alan o başkan ve yönetimine hepimizin sahip çıkması lazım. Bu arada, uzun süredir Federasyon ile de araları limoni olan ve bunun bedelini de bayağı kötü ödeyen kulübün bu konuda da bir değime uğraması kaçınılmaz diye düşünüyorum. Nokta. (NOT: Yeni yönetimden talebimdir. Ne olur, önce şu kulüp logosunu bir değişin! Şöyle kalıcı, modern bir logosu olsun o koca kulübün! Mevcut logosu çok amatör!)
Editör