Aşık Veysel; ‘’Gözünü açıyorsun doğdu, gözünü kapatıyorsun öldü diyorlar’’ şeklinde özetliyor ömrü. Eskilerin, ‘’Üç günlük dünya’’ dediği dünya hayatı için ünlü yazar Franz Kafka da diyor ki; ‘’Ölümün olduğu bir dünyada hiçbir şey çok da ciddi değildir’’. Kâinatın efendisi sevgili peygamberimiz ise; ‘’Ağızların tadını kaçıran ölümü çokça hatırlayın’’ diyerek tüm insanlara ölümün olduğunu hatırlatıyor.
Ne yazık ki dünya hayatının bir sonu olduğunu çoğu zaman unutuyoruz. Dünya meşgalelerine kendimizi o kadar kaptırıyoruz ki, şu kısacık ömrü kendimize zehir ediyoruz. Oysa ki, Candan Erçetin’in şarkısında dediği gibi ‘’Dünyada ölümden başkası yalan’’. Ülke genelinde 2019 yılı sonu itibariyle yüzde 55’i erkek, yüzde 45’i kadın olmak üzere toplam 435 bin 941 kişi öldü. Nüfusunun yüzde 75’i Türk, yüzde 25’i Kürt, Zaza, Hemşinli ve Laz olan Erzurum’da ise aynı dönemde 4 bin 97 kişi dünya hayatını noktalayıp ebedi âleme göçtü. Ölüm istatistiklerine göre Erzurum’da; 2019 yılında 2 bin 180 erkek, bin 917 kadın hayatını kaybetti. (Korona virüs nedeniyle 2020-2021 yılları yaşam süresi verileri henüz açıklanmadı)
Türkiye’de yaşam süresi erkeklerde 73, kadınlarda 79 yıl. Yaşam süresinin en kısa olduğu iller Erzurum (72 yıl) Mardin ve Van. En uzun ömürlü yaşam süresine sahip şehirler ise Giresun (79 yıl) Rize, Yalova ve Batman. Ölüm sebeplerinde ilk sırayı kalp krizi alırken, kanser ikinci sırada dadaşları hayattan koparan hastalıklardan. Şehirde en çok görülen hastalık ise kemik erimesi (50 yaş üstü). Sebepler ise; Yoğun olarak tüketilen kırmızı et, yağlı yemekler ve hamur işi. Bir başka sebep de yüksek rakım.
TÜİK tarafından yapılan araştırmanın sonuçları böyle. Sanat güneşimiz rahmetli Zeki Müren’in dediği gibi; ‘’Nasıl olsa her şeyin zamanla sonu yok mu, ömür dediğimiz şey küsecek kadar çok mu’’. Sözün özü, Ali İmran suresi 185. ayette yaradan buyuruyor ki;
“Her canlı ölümü tadacaktır’’.