Arapgirli tabur imamı Hacı Ömer Vasfi Bey'in oğlu olan Abdullah Cevdet, 9 Eylül 1869 günü Arapgir'de dünyaya geldi. Elazığ Askeri Ortaokulu'ndan ve Kuleli Askeri Lisesi'nden mezun oldu, Askeri Tıbbiye'ye girdi. Tıp öğrencileri arasında çok yaygın olan biyolojik materyalizm felsefesini benimsedi. Göz hekimi oldu.1894’te geçici görevle Diyarbakır’a atandı. İttihat ve Terakki’nin Diyarbakır şubesini kurdu. Bu şehirde bulunduğu sırada Mehmet Ziya Bey (Gökalp)’in intihar girişiminde ilk müdahale eden ve onu kurtaran kişi oldu; örgüte girmesini sağladı.
Padişah hakkında ağır yazılar yazması nedeniyle sık sık sürgüne gönderilen Abdullah Cevdet Mısır’dayken 1906’da başlayan ve bazı vergilerin kaldırılması ile birlikte meşrutiyet talebini de dile getiren Erzurum ayaklanmasını destekleyen yazılar yazmıştır.
Abdullah Cevdet Erzurum ayaklanmalarıyla ilgili “Erzurumluların Serdengeçti Türküsü (Vatan Neşidesi) başlıklı coşkulu bir şiir kaleme almıştır. Abdullah Cevdet’in bu şiiriyle ilgili Alaattin Uca, 2001’de kapsamlı bir yazı kaleme almıştır.[1] Şiir 1912’de yazılışından yaklaşık beş sene sonra 1912’de Türk Yurdu’nda ve İçtihad’da yayımlanmıştır. Mısır’da yayın hayatına devam eden İçtihat gazetesinde şiirin başına aşağıdaki not düşülmüştür:
“Bin dokuz yüz beş sene-i milâdiyesinde memalik-i Osmaniyye’den Mısır’a firarda olan II.Abdülhamid idaresi aleyhine ihvan mesaîsi ile İçtihat Gazetesini neşr eden düşünürlerden Harputlu Abdullah Cevdet Bey’in Erzurum İhtilâlı esnasında ahâlîye hitaben yazdığı Vatan Neşidesi’ni hadiseye bir Fatiha olmak üzere derc ediyoruz.”
ERZURUMLULARIN SERDENGEÇTİ TÜRKÜSÜ (Vatan Neşidesi)
Niyetimiz alnımızda gel oku!
Bakışlarımızda bak var mı korku?
Gözümüzde ne rüya var ne uyku,
Hak yolunda serden geçtik dadaşlar.
Mazlumların aldık intikamını,
Yüce ettik dadaşlığın şanını,
Kırdık zalimlerin ihtişamını,
Hak yolunda serden geçtik dadaşlar.
Erzurumlu kahpe değil, erkektir.
Mazlum olmak, zalim olmak demektir…
Her şey yalansa, Hak mutlak gerçektir.
Hak yolunda serden geçtik dadaşlar.
Hep arslandır geçkinimiz balamız,
Akıl verdi bize yeter Mevla’mız,
Yardımcımız, yumruğumuz palamız.
Hak yolunda serden geçtik dadaşlar.
Koca bir millet zindana tıkılmaz
Biz ayaktayken bu vatan yıkılmaz.
Gördük ki hainler Hak'tan sıkılmaz
Hak yolunda serden geçtik dadaşlar.
Hak yerine gelsin adalet gülsün,
Düşkünlerin zincirleri sökülsün,
Vatan için yaş değil kan dökülsün!
Hak yolunda serden geçtik dadaşlar.
Gerek Türk Yurdu'nda ve gerekse İçtihad'da bu manzumeyle ilgili şöyle bir dipnot düşüldü: "Bu bir manzumedir ki; inkılâba tekaddüm eden aylar esnasında Erzurum kîyamiyelerinin lisanından yazılmış ve küçük, ince kâğıtlar üzerinde Anadolu içlerine Mısır'dan sevk ve neşr olunmuştu.“
Bu şiir bizim tespit ettiğimiz kadarıyla yazılı edebiyatımızda “dadaş” kelimesinin kullanıldığı ilk şiirdir. Abdullah Cevdet’in ta Mısır’dan şiir yazma heyecanına kapıldığı Erzurum isyanlarıyla ilgili Selim Yapıcı kardeşimizin “Anadolu’da Bir İsyan ve Mücadelesi” başlıklı makalesi kıymetli bir çalışmadır.
“Erzurum isyanlarının en temel nedeni, hükümetin toplamaya karar verdiği iki yeni verginin zaten zor durumda olan yöre halkını daha da güç duruma düşürmesiydi. Bu vergilerden birincisi kişiler üzerinden alınan "Şahsi Vergi", diğeri de evcil hayvanlar üzerinden alınan "Hayvanat-ı Ehliye Rüsûmu" idi. Şahsi Vergi, serveti dikkate alınmaksızın kişilerden alınan bir vergiydi. Yirmi yaşından yetmiş beş yaşına kadar olan kişiler üç sınıfa ayrılarak üç derece üzerinden vergilendiriliyordu. Ödenecek vergi miktarı da dört yüz, iki yüz ve otuz beş kuruş olarak belirlenmişti. Bu nedenle Şahsi Vergi’nin âdil olmadığı iddia ediliyordu. Hayvanat-ı Ehliye Rüsumu ise devletin acil ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla çıkarılmış evcil hayvanlardan alınan bir vergiydi.
…………….
…………….
Erzurum’daki Fransız konsolosu A.Peraldi’nin 17 Mart 1907’de Dışişleri Bakanı Pichon’a verdiği bilgiye göre sarayın ihtilâlcilere önerisi şöyleydi:
1- 1906 yılı Mart ayında ki isyana katılanlar affedilmiştir.
2- 1906 yılı Ekim ayındaki isyanda iki polis komiseri ile bir polisi öldürenler ve ayrıca vali Ata Bey’i yaralayanlar affedilmiştir.
3- Yeni iki verginin 1321–1322(1903–1904) yıllarına ait kısmı halktan istenmeyecektir.
15 Mart 1907’de yapılan bu önerileri, Erzurum halkı, 16 Mart’ta kesinlikle reddeder. Abülhamid’in ihtilâlcilerle pazarlığı devam eder ve saray yeni ödünler verir. Bu defa padişah şunları önerir.
1- Eşekler hariç bütün evcil hayvanlardan alınacak olan vergi 10 kuruştan 3 kuruşa indirilmiştir.
2- Eşek başına verilecek vergi de 5 kuruştan 2 kuruşa indirilmiştir.
Fransız konsolosu 23 Mart 1907’de yolladığı telgrafta halkın bu ödünleri de reddettiğini bildirir ve şunları yazar: ‘Halk vergi ödemek istemiyor; çünkü verdiği paranın ne şekilde harcandığı bilmek istiyor. Garnizon asker ve subayları da halkla birlikte!’
Erzurum halkının Abdülhamid’in koyduğu iki yeni vergiye karşı 1906 Mart’ında başlattığı direniş hareketi, 1907 Mart’ında kesin başarıya ulaştı ve her iki vergi tamamen kaldırıldı.”[3]
1- 1906 yılı Mart ayında ki isyana katılanlar affedilmiştir.
2- 1906 yılı Ekim ayındaki isyanda iki polis komiseri ile bir polisi öldürenler ve ayrıca vali Ata Bey’i yaralayanlar affedilmiştir.
3- Yeni iki verginin 1321–1322(1903–1904) yıllarına ait kısmı halktan istenmeyecektir.
15 Mart 1907’de yapılan bu önerileri, Erzurum halkı, 16 Mart’ta kesinlikle reddeder. Abülhamid’in ihtilâlcilerle pazarlığı devam eder ve saray yeni ödünler verir. Bu defa padişah şunları önerir.
1- Eşekler hariç bütün evcil hayvanlardan alınacak olan vergi 10 kuruştan 3 kuruşa indirilmiştir.
2- Eşek başına verilecek vergi de 5 kuruştan 2 kuruşa indirilmiştir.
Fransız konsolosu 23 Mart 1907’de yolladığı telgrafta halkın bu ödünleri de reddettiğini bildirir ve şunları yazar: ‘Halk vergi ödemek istemiyor; çünkü verdiği paranın ne şekilde harcandığı bilmek istiyor. Garnizon asker ve subayları da halkla birlikte!’
Erzurum halkının Abdülhamid’in koyduğu iki yeni vergiye karşı 1906 Mart’ında başlattığı direniş hareketi, 1907 Mart’ında kesin başarıya ulaştı ve her iki vergi tamamen kaldırıldı.”[3]
[1] Alaattin Uca, Erzurumluların Serdengeçti Türküsü, A.Ü. Türkiyat Araştırmaları Enstitüsü Dergisi, Sayı 18, Erzurum 2001, s.267-274
[2] Selim Yapıcı, Anadolu’da Bir İsyan ve Mücadelesi (1906–1907 Erzurum İsyanı), Akrep Yelkovan dergisi, yıl 1, sayı 3, İstanbul, Kasım-Aralık 20112, s.52–55
[3] Selim Yapıcı, Anadolu’da Bir İsyan Ve Mücadelesi, s.54