Geçtiğimiz hafta sonu Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Sekmen Tebrizkapı’daki kültür mekanında basın toplantısı düzenledi.
Toplantıda, 6 Eylül’de Olimpiyat Parkı’nda yapılacak Uluslararası Karakucak güreşlerinden söz etti ve tüm güreş severleri bu etkinliğe davet etti.
Organizasyon güzel, davet nazikçe; İnşallah o gün Olimpiyat Parkı’nda sular kesilmez de belediye de itfaiye ile su taşımak zorunda kalmaz!..
Bir süre önce ziyaret ettiğim, Ahmet Bey’in de küçük atlarını göremediğim Olimpiyat Parkı’ndaki su sorununu Sayın Sekmen’e iletmiştim de o yüzden artı parantez kullandım…
Toplantıda bir iki gazeteci arkadaşın kendince sual ettiği “Eee başkan, bu güney ilçelerine yatırımlarınız nasıl gidiyor?” sorusunu Sekmen yuvarlama cevaplarla geçiştirdi…
Toplantı sona erdi, sorunun asıl cevabı toplantı mekânının dışında karşılaştığımız sürprizin içindeydi belki de…
Dışarıya çıktık, 8-15 yaş grubunda EBB armalı yaz şapkalarını takmış bir grup çocuk kaynaşıyordu.
Başlarında Erzurum Gençlik Hizmetleri ve Spor İl Müdürü Fuat Taşkesenligil’in olduğu pırıl pırıl yüzlü bu çocukların şehrin kültürel sosyolojik yapısıyla kaynaşmalarına Büyükşehir Belediyesi ev sahipliği yapıyordu.
Çifte Minareli Medrese kümbetinin fonunda fotoğraf karesi oluşturuldu, Sekmen’in de rütbeli yancıları her zamanki gibi kadrajda yerlerini aldılar.
Aranızda sesi güzel olan varsa bir türkü dinleyelim talebine, bir çocuk yanık sesiyle “Sarı Gelin” i seslendirdi.
Alkış ve ardından ikinci bir istek…
Bu kez, söyleyen çocuk kıvırcık saçlı değildi, elinde de kırık sazı yoktu ama Halit Bilgiç’in eseri Ahmet Kaya’nın seslendirdiği “Tek suçu halkını sevmekmiş…” türküsünü okudu…
Ahmet Kaya ölmez ağlama bacım
Milyon milyon doğar Ahmet Kayalar…
Dedi..
Bu türküyü dinlerken, geçen yıl yaşadığım bir olayı tebessümle hatırladım…
Gez Mahallesi’nde aracımı yıkatıyordum. Sabah saatleri. Küçük iskemlede oturdum, işçiler arabayı yıkıyorlar.
İşçilerden biri, yüzlerce müzik dosyasının olduğu MP3’e çalara dokundu sesi de hayli açtı…
Sıradaki müzikte, Ahmet Kaya, sevgiliye “Beddua etmem üzülme, kafama sıkar giderim” diyordu ki, benim gibi arabasını yıkatmaya getirmiş, iskemlesinde oturan mavi takım elbiseli, beyaz gömlekli, sivri burun ayakkabılı, zümrüt bıyıklı 40 yaşlarındaki arkadaş, müzik süresince “la havle vela…” larla salladığı elindeki teşbihi aniden cebine koydu, arabasının yanına gitti, işçinin elinden havluyu aldı ve sertçe arabasını silerken, yüksek sesle “ Kardaş bennem, rehmetli de öldi amma ki…” diyerek bana gönderme yapıyordu. Gülmemek için kendimi zor tutmuştum. Doğrusu çok hoşuma gitmişti…
Eveet sevgili okuyucularım…
Sekmen’in halisane çabasında, Tekman’ın çocuklarında, bu şehrin Ahmet Kaya’ya bakışında aslında ince mesajlar var…
Geçtiğimiz Haziran’ın ikinci haftasında “Erken Seçim” iddiasını ilk yazanlardan biriydim. Öyle de oldu…
Ancak güzel ülkemde durum hiç iyi değil…
Terör belası her gün can yakıyor, ekonomi gizli bir sıkıntı içerisinde…
Eşkıya dağa çıkmış, bu vatanın ezelden beri düşman güçleri ha bire her türlü besliyor bu şerefsizleri…
Bubi tuzakları artık profesyonelce yapılıyor…
Öyle ki, mayınlar yollara yerleştirilmiş, üzeri asfaltla kapatılmış, koordinatlar belli, güzergahlardaki geçişlere göre parmaklar kahpece dokunuyor uzaktan kumandalara… Bazı belediyelerin iş makineleri bile aslında suç aleti düşünebiliyor musunuz…
Ve yardıma giden asker, polis, sağlıkçı kim varsa tuzak alanına girenler yaylım ateşine alınıyor….
Tek hedefleri var bunların; Bu ülkede Türklerle Kürtleri sivil anlamda karşı karşıya getirmek…
Bunda asla başarılı olamayacaklar…
Yeter ki, bu ülkede iktidar olan aklıselim insanlar kararlı bir şekilde yapılması gerekenleri uygulasınlar.
Hariciyede gereken adımlar atılmalı, yine hariciye ve dahilde para kaynakları kurutulmalı, istihbarat çok ama çok iyi çalışmalı, operasyonlar için ne gerekiyorsa yapılmalı…
Ve seçim öncesi…
Aday adayları yine liderlerin iki dudakları arasından çıkan duruma göre aday olacaklar…
Özellikle iktidara yakın partiler için Erzurum’da güney ilçelerinden gösterilecek adaylar çok önemli…
Köyünden bile oy alamayan değil, yörenin gerçek sorunlarını sırtlayacak adam akıllı adaylara ihtiyaç var…
Sözde yöreyi temsilen birilerinin referansı ile kırmızı koltuğa oturup da seçim öncesi günlerce İspir’de, Pazaryolu’nda mitil atanlar değil, Tortum’u Uzundere’yi su yolu edenler değil, bir iki tane çapulcu gazetecinin (!..) koluna girerek poz verenler değil, o yörede delikanlıca çalışanlar aday gösterilmeli…
Gün ola harman ola, yazılacak o kadar şey var ki…
Şehitlerimize Allah’tan rahmet, iktidar rehavetiyle şımaranlara da yine Rabbimden feraset diliyorum…
