15 Temmuz gecesi yaşanan darbe girişimi bilmediğimiz ya da unutmaya yüz tutmuş birçok şeyi millet olarak bizlere hatırlattı. Mesela; tüm renklerimizle tek bir millet olduğumuzu ve al bayrağın altında yediden yetmişe toplanabileceğimizi. Yine bir sala ile ellerimizi yüce Mevlaya açabileceğimizi. Türk insanının yüreğinin tanktan toptan çok daha kuvvetli ve etkili olduğunu. 40 yıldır hazırlık yapılan bir darbe girişiminin bir kaç saatte bertaraf edilebileceğini öğrendik.
Bu darbe girişimi neticesinde, halkın neden Recep Tayyip Erdoğan’ı bu kadar çok sevdiğini ve girdiği her seçimde çuvalla oy verdiğini tüm dünya anladı. Darbe gecesi canına kastedildiği halde, elinde imkanı varken, kaçıp gitmek yerine hem kendi canını hem de ailesinin canını düşünmeden milletinin yanında yer alan Reis-i Cumhur Recep Tayyip Erdoğan’ın vatan sevdasını da bu gecede bir kez daha teyit ettik.
Bu karanlık gecenin aydınlanmasını beklemeden ‘Hükümetin yanındayız’ diyerek, aylardır istifası beklenen ama inadına istifa etmeyip, partisini bırakmayan yaşlı Kurt. Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin de vatandan başka düşüncesi olmadığını bir kez daha anladık. Yine geçtiğimiz hafta sonunda Cumhurbaşkanın himayesinde İstanbul’da yapılan dünyanın en büyük mitinginde yaptığı konuşmayla mitinge damgasını vuran Devlet Bahçeli’yi de bu millet yüreğine yazdı.
Bu sisli gecenin ardından kimlerin dost kimlerin düşman olduğunu da çok aşikar bir şekilde bir kez daha gördük. Yine Türkiye’nin başka hiçbir ülkeye, Türklerin de başka milletlere benzemediğini tüm cihan görmüş oldu. Bir de cahilliklerini makyajla saklayıp, ‘Benim oyumla dağdaki çobanın oyu bir mi’ diyenlerin olduğu tayfanın çok haklı olduğunu, oylarının bir olmadığını da 15 Temmuz gecesinde ve sonraki günlerde görmüş olduk.
Yazımı, cennet vatanımıza hainlik eden, kirli hesaplarla ele geçireceğini sanan insan müsveddelerine; bizim ellerin, Anadolu’nun sigortası, dadaşların diyarı olarak bilinen Fetoş efendinin de sadece doğum yeri olan Erzurum’un bir sözüyle noktalıyorum. ‘’Toprağ başıza’’.
Bu darbe girişimi neticesinde, halkın neden Recep Tayyip Erdoğan’ı bu kadar çok sevdiğini ve girdiği her seçimde çuvalla oy verdiğini tüm dünya anladı. Darbe gecesi canına kastedildiği halde, elinde imkanı varken, kaçıp gitmek yerine hem kendi canını hem de ailesinin canını düşünmeden milletinin yanında yer alan Reis-i Cumhur Recep Tayyip Erdoğan’ın vatan sevdasını da bu gecede bir kez daha teyit ettik.
Bu karanlık gecenin aydınlanmasını beklemeden ‘Hükümetin yanındayız’ diyerek, aylardır istifası beklenen ama inadına istifa etmeyip, partisini bırakmayan yaşlı Kurt. Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin de vatandan başka düşüncesi olmadığını bir kez daha anladık. Yine geçtiğimiz hafta sonunda Cumhurbaşkanın himayesinde İstanbul’da yapılan dünyanın en büyük mitinginde yaptığı konuşmayla mitinge damgasını vuran Devlet Bahçeli’yi de bu millet yüreğine yazdı.
Bu sisli gecenin ardından kimlerin dost kimlerin düşman olduğunu da çok aşikar bir şekilde bir kez daha gördük. Yine Türkiye’nin başka hiçbir ülkeye, Türklerin de başka milletlere benzemediğini tüm cihan görmüş oldu. Bir de cahilliklerini makyajla saklayıp, ‘Benim oyumla dağdaki çobanın oyu bir mi’ diyenlerin olduğu tayfanın çok haklı olduğunu, oylarının bir olmadığını da 15 Temmuz gecesinde ve sonraki günlerde görmüş olduk.
Yazımı, cennet vatanımıza hainlik eden, kirli hesaplarla ele geçireceğini sanan insan müsveddelerine; bizim ellerin, Anadolu’nun sigortası, dadaşların diyarı olarak bilinen Fetoş efendinin de sadece doğum yeri olan Erzurum’un bir sözüyle noktalıyorum. ‘’Toprağ başıza’’.
erzurumdaki feddoş sempatizanlarının alayi kurt postu giyinmiş çakal olmuşlar..tarpak başlarına!