Tren geldi, gol geldi!

İlk Erzurumspor maçına gittiğimde çok ufaktım. Babam elimden tutup götürmüştü.

O gün maç kaç kaç bitmişti hatırlamıyorum ama aklımda kalan tek bir tezahürat vardı:

“ Tren geldi gol geldi! ”

Kafama öyle kaydetmiştim ki bu sözleri, dilimden aylarca düşürmedim.

“ Tren geldi, gol geldi! ”

Çocukluk işte, düz mantık kuruyoruz. Evimiz Terminal Mahallesi'nde...

Erzurumlu deyimiyle; “ Tren hettine yahın ”
Ha bire tren geçer mahalleden ve ben her geçişinde, Erzurumspor gol attı diye havalara sıçrardım.

Dünyanın en güzel renkleriydi mavi- beyaz, şu anlama bak ya; Mavi beyaz …

Gök mavi, yerler beyaz...

İşte benim var olduğum gezegen.

***

Bir gün geldi hayaller gerçek oldu.

Takımımız şampiyon oldu. Birinci lige nail olduk.

Allahım o nasıl bir bir sevinçti,

Hele İstanbul’da yaptığımız Zeytinburnu maçı...

Sanki maçtan değil de bayram namazından çıkıyorduk.

Kimi arasan oradaydı.

Birbirimize sarılıp gururla, sanki hançer barı oynar gibi göğsümüz kabararak araçlarımıza yürüyorduk.

Allahım bu nasıl bir mutluluktur!

İnsan kaç kere yaşar böyle bir mutluluğu?

“Anlatması zor yaşamak lazım ” derler ya, aynen öyle... Sonra düştük, ama öyle ama böyle sonuçta düştük. Hatta öyle düştük ki; dibine vurduk.

Ve gün geldi, Erzurumspor kapandı. İçimiz yandı.

Çocukluğumuz ağladı, mavi soldu, beyaz morardı.

Tren bile geçmedi utancından.

Ve hiç birimiz bunu kabullenemedi.

Biz destan yazmaya alışkın bir halkız.
Şiirimiz destan,

Duruşumuz destan,

Kongremiz destan,

Kurtuluş Savaşı'nda rölümüz destan,

Barımız destan,

Vatan sevgimiz destan,

Vatan hayinlerine vuruşumuz destan ...

Adımıza tümenler, birlikler kurulmuş.

Dadaş diyince mertlik, cömertlik, dürüstlük saygı duruşuna geçmiş.

Senetsiz mal almış, adamlığımız nam salmış...

***

Değerler zamanla yitip gidiyor, bzi bir bütün haline ne getirecek derken, yine bir mavi beyaz ruha bürünüyoruz.

Fenerin stadında, Beşiktaşın stadında, Galatasarayın stadadında parmakla gösteriliyoruz.

Bütün mirasları tükettik!

Bir beyazın en temizi,

Bir de mavinin en gök rengi kaldı elimizde...

Yeniden sarılıyoruz çocukluğumuza, gençliğimize!

Kim ne derse dersin.

Hakkını vermek lazım emeği geçene.

Sayın Sekmen'e... Gerisi fasa fiso!

Tren gelecek, gol gelecek,

Rize anasının örekesini görecek!