Gözüne muhakkak bir gözlük verilmesi ve kendisine yüzde yüz oranında da, “iyi niyet yüklemesi” yapılması gereken Arda Kardeşler’in, Erzurumspor-Galatasaray maçına orta hakem olarak atandığını öğrendiğimiz an “eyvah!” demiştik zaten…
Hem sadece Arda da değil!
VAR odasında da Suat Arslanboğa’nın görev yapacağı açıklanınca; bu maçın kesinlikle ve kesinlikle bir operasyona kurban gideceğinden hiçbir şüphemiz kalmamıştı artık…
Bu, şu demekti:
“Eyy Erzurumspor!.. Sen bu maça zaten 1-0 mağlup başlayacaksın!”
Her neyse…
Biz buna rağmen bile bardağa dolu tarafından bakalım dedik…
Son 14 yılın en kötü sezonunu geçiren Galatasaray’a karşı “adam gibi” oynarsak; “Arda’yı da, Suat’ı da üst üste koyar ve bu maçtan öyle ya da böyle muhakkak puan çıkartırız” dedik…
Peki, sonuçta ne oldu?
Mavi beyazlı ekip ortaya öyle kötü bir performans koydu ki; Arda Kardeşler’in işlediği “futbol cinayeti” de gölgede kaldı, bu cinayete yardım ve yataklık eden Suat Arslanboğa da…
Şimdi!
Kim ne derse desin; bu maç bardağı taşıran son damladır…
Ve yönetimin bu saatten sonra atını-itini nallayarak Erzurumspor’la kimin ne derdi varsa alayına birden karşı durması artık şart olmuştur…
*
Şu işe bakar mısınız!
Gemisini kim yürütmek istiyorsa, operasyonunu Erzurumspor üzerinden yapıyor…
Dileyen dilediği gibi itiyor, kakıyor, düşürüyor, hırpalıyor, pençeliyor, örseliyor, öteliyor, erteliyor…
Yeter be, yeter artık!
Kurmuşlar haram bir düzen, heybelerini günahladır ki dolduruyor ve üstelik bunda hiçbir sakınca bile görmüyorlar…
Öyle ya!
Erzurumlu sessizdir…
Erzurumlu sakindir…
İtiraz kültürünün yeterince gelişmediği şehirlerden birisidir ya bu memleket; hakkını hukukunu tarumar edip duruyorlar!
İnsaf artık!
El insaf!
Yani olayı bir boyuta taşıdılar ki; bırakın Türk futbolunun geldiği noktayı, kendi onurlarını, haysiyetlerini ve şereflerini bile beş paralık ettiler…
*
Ve sen Erzurumspor!..
Ne olurdu sanki kaliteni yansıtsaydın şu maça!..
Ne olurdu sanki rakibinin karşısında yokları oynamasaydın!..
Haksızsak söyle!
90 dakika boyunca sahada resmen gezindin, durdun!
Kolunu kaldırmaya mecalin de yoktu, kanatlarını çırpmak için gücün de…
Ayakta durmayı bir türlü başaramadığın bu maçta, -yazık ki- belini bile yerinden bir kez doğrultamadın!
Gelene yol verdin, gidene yol verdin…
Geçeni selamladın, gideni selamladın…
Hülasa Dadaş!
Rahatlıkla yapabilecekken, yapman gerekeni yapmayarak taraftarını büyük bir hayal kırıklığına uğrattın sen!
Haaa!
Şunu da unutma sakın Dadaş!
Sana ne küsmüşlüğümüz var, ne de kızmışlığımız…
Ama sen de ne kansızlara oyuncak et kendini, ne de Arda ve Suat gibilerin ekmeğine yağ sür bundan böyle!
Sen koş yeter ki!
Gör bak ondan sonra bu şehir arkandan nasıl da geliyor…
