Ülke Sevme Rantı

Bu ülke bizim diye nutuk atanların…
Bu şehirde söz sahibi benim diye bağırıp duranların samimiyetine inanmamız için görmemiz gerekenler var!
Kimse kusura bakmasın…
Gözümüzü kapayıp inandıklarımız bizi hep arkamızdan vurdu!
Diyarbakır’ı çok mu seviyorsun…
Benim ata yurdum, baba ocağım deyip kalbinin baş köşesinde mi ağırlıyorsun…
O halde ona minnet borcunu mazlumları ezerek, kendini efendi gibi onların üzerinde görerek, Sur’da hendekler kazarak/kazanlara sükut ederek göstermeyeceksin.
Toprağını seveceksin memleketinin, babam, anam, dedem burda uyuyor deyip incitmeyeceksin.
Ağrı senin sevdan mı?
Ağrı’nın bir taşına halel gelse kalbin orta yerinden kırıla mı yazıyor?
O halde kimin elinde mazlumlara çevrilmiş bir silah varsa önene geçeceksin…
Ben diyeceksin bu toprakların gönlüyüm, anaları, çocukları ne olduğu belli olmayan bir maceranın içine atmam.
Bu ülkenin bayrağı da, bereketi de hepimize yeter…
Ağrı dediklerinde yine Nuh’un Gemisini aramak için gelsinler diye dünyanın dört bucağından sulh isterim, selamet isterim, gözyaşı değil alınteriyle helal kazanç isterim deyip canını vereceksin bu uğurda vereceksin.
Iğdır’ı seviyorsan toprağında kan değil al almaların kızarmasına gönül vereceksin.
Boşa konuşarak, kendine çekiştirip durarak, çocukları yetim, eşleri dul bırakarak toprağını sevemezsin.
Erzurum’u seviyorsan lafla değil emek vererek seveceksin!
Hangi siyasi görüşten olduğuna bakmadan iyi bir iş yapanın karşısında değil yanında duracaksın.
Dedikodu üreterek, mazeretleri birbiri ardına dizip durarak bir yere varamazsın.
Nerden biliyorsun diyeceksen teşebbüs etme, yüzyılların verdiği tecrübeyle sabit…
Ağlayıp, inleyerek bir yere varamazsın.
Kalkınmada benim şehrim geri kaldı diyorsan; konuşmanın ötesine geçip benim ya da destek verdiklerimin burada hatası nedir diye önce kendine soracaksın.
Eğitimde olmamız gereken yerin çok gerisindeyiz diyorsan; ailenden başlayacaksın, çocuklarından, yeğenlerinden, torunlarından, akrabalarında…
Kaçının eğitimi senin ellerinden aktı…
Kaç tanesini başarsın diye gönülden destekledin.
Öyle aferin demekle olmaz… kaçıyla en kritik sınavının öncesinde sabahladın!
Şehrimin ekonomisi çökmüş diye atıp tutmak memleket sevmeye girmiyor…
Sen ne yaptın onu söyle bize…
Palandöken’in tanıtımı için son yıllarda gerçekleşen ciddi çalışmaların hangisinin bir ucundan tuttun.
Şimdi hepsini bir kenara bırak…
Diyarbakırlı, Ağrılı, Iğdırlı, Erzurumlu ya da bu vefalı toprakların neresindensen kardeşim, sen sevdiğini söylediğin bu toprakları gerçekten sevdin mi onu söyle!
Kalbine bak…
Bu insanların kardeşi olabildin mi?
Yoksa, ırkı, anasının dili, mezhebi, bana yakınlığı deyip böldükçe böldün mü?
İşine gelmeyenleri, senin partiyi tutmayanları, senin cümlelerinle konuşmayanları ayırdıkça ayırdın mı yoksa!
Sen gerçekten sevdim dediğin neyi olduğu gibi sevdin…
Onu önce bir kendine söyle sonra memleketi kurtarmaya devam edersin.