ÜRETEN ERZURUM İÇİN KÜÇÜK KÜÇÜK BÜYÜK ADIMLAR

Yerel medyadaki iddialı ecek-acak haberlerine fazla iltifat etmediğimi bilirsiniz. Ama ne zaman üretimle ilgili somut bir havadis işitsem çocuklar gibi seviniyorum.

Dün yine böyle bir iç ferahlığı yaşadım. Kıymetli milletvekilimiz İbrahim Bey, Tortum'da ziyaret ettiği bir üreticiye takdirini şöyle dile getiriyor: "Adem kardeşim Tortum'da kurduğu tesisle kaşar peyniri, tereyağı vs. ürün imalatında ciddi merhale katetmiş. Ziyaretimizdeki, anlatımı,
kendinden emin tavrı bize de şevk
verdi."

Maşallah! Üreten, yerel marka oluşturup tedarik zincirine dahil eden, raflarda dadaş rüzgârı estirenlerden Allah razı olsun. Onlardır kent ekonomisine can veren heykeli dikilesice üretim kahramanları.

Benzer bir sevinci Aziziye Belediye Başkanı Muhammed Cevdet Orhan'ın şu açıklamasını okuduğumda da yaşamıştım. "Ilıca'da konuşlandırılan seralar termal sularla ısıtılacak, çok soğuk kış günlerinde ise, biyokütlesel atıklardan elde edilecek enerjiden faydalanacağız."

İşte budur! Az üretim çok dert giderir. Aşsıza aş, işsize iş olur. Varın çoğunu siz düşünün. Dondurucu kışta bile mahsül elde edilecek seraların hayali bile cihan değiyor. Bir de uçsuz bucaksız Erzurum, Pasin, Hınıs ovaları sulu tarım ile yemyeşil olsun, ürünler ülke pazarlarında boy göstersin de görün nasıl tarım, hayvancılık, gıda kenti haline geliyor Dadaşlar diyarı.

Yine son yılarda şehrimizde çok sayıda modern süt ürünleri üretim tesislerinin hizmete girdiğini işitmiştim. Oltu'da son teknoloji et işleme sistemleriyle donatılan cağ kebap ve döner fabrikası inşa edidiğine, burada üretilen ürünlerin ulusal ve uluslararası dağıtımının yapılacağına dair haberler yer almıştı gazetelerde. Okuduğumda 'her ilçeyi böyle üretim tesisleriyle donatacak günler uzak değil inşallah' diye içimden geçirmiştim.

Az kalsın unutuyordum, girişimci Nene hatunlar da boş durmuyor, kooperatifleşip üretim atılımına omuz veriyor. Zenginleşme devrimi kadın eli değmeden olmazdı, değmiş çok şükür.

Çok kez yazdığımız gibi Erzurum'un ülkenin, Avrasya'nın Hollanda'sı olması ham hayal değil asla. Şehrin, İleri teknolojiye dayalı gıda sanayii merkezi olmasının önünde engel yok.

Cumhurbaşkanımız bir açıklamasında "Türkiye'nin kurtuluşunu küresel çıkar odaklarının güdümündeki reçetelerde değil yatırımlarda, istihdamda, üretimde, ihracatta, cari fazlada görüyoruz." demişti. Evet,'gıda konusunda vicdansızlık yapan', milletin sofrasına göz diken bazı market zincirlerinin, karaborsacıların, istifçilerin belini üretimle kırabiliriz ancak. Tarım üreticilerinin desteklenmesine yönelik olarak başlatılan yeni teşviklerden ekonomik genetiği tarım ve hayvancılığa çok yatkın Erzurumlu ziraatçi ve girişimcilerin yeterli payı alacağına inanıyorum.

Erzurumun yaratıcı girişimci sınıfından çok umutluyum. Küçük küçük büyük adımlarla olacak bu iş, Erzurum 21.Asrın ipek yolunun odak şehri, merkez üssü haline gelecek bir gün. Üreten Erzurum'un kulağıma vuran ayak seslerini 'marka şehir marşı' olarak dinliyor, huzur buluyorum.