Canımız sağ olsun, demesine diyelim de; neylersiniz ki gönlümüz de vicdanımız da bu olup bitene hiç mi hiç rıza göstermiyor.
Tamam; kulüp başkanı Hüseyin Üneş başta olmak üzere, ahlak sahibi herkes itiraz etti, yapılan haksızlığı dile getirdi ve Erzurumspor'un resmen biçildiğini söyledi.
Eyvallah, zaten tam da böyle oldu.
Baksanıza AK Parti Erzurum Milletvekili İbrahim Aydemirde, sonunda dayanamayıp Meclis'te yaptığı basın toplantısında, "Erzurumspor, Bursaspor ve Akhisarspor küme düşmedi, düşürüldü" dedi.
Elhak doğru…
Futboldan az biraz anlayan herkes, başta Futbol Federasyonu olmak üzere, hakemlerin alenen kimi takımları koruyup kolladığını, kimi takımları da bizzat düşürmek için olağanüstü çaba harcadıklarını biliyor.
İşin en rezil yanı ise, söz konusu bu futbol ve emek düşmanı çetenin artık yaptığı haksızlık ve adaletsizliği gizleme ihtiyacı dahi duymamasıdır!
Utanmazlığı ve aymazlığı öylesine yaşam tarzı haline getirmişler ki...
"Ne işi var Erzurum'un Süper Lig'de?" şeklinde sorabiliyorlar...
(Geçmişte de benzer herze yemişlerdi)
Nitekim başından beri bir türlü kabullenemedikleri Erzurumspor'u, küme düşürerek muratlarına ermiş oldular!
Artık münasip yerlerine kına yakıp dolaşırlar...
Haa diyeceksiniz ki, Erzurumspor'un bu küme düşmede hiç mi hiç kusuru yoktu?
Olmaz mı azizim, hem de ton'la...
Lâkin Erzurumspor'un beceriksizliği, sezon boyunca uğrayıp durduğumuz haksızlıkları meşru ve makul kılmıyor.
Eğer federasyon ve hakemler eliyle bu zulme duçar kalmamış olsaydık; hoş Erzurumspor lig şampiyonu olur ya da tüm kupaları toplardı filan demiyoruz, ama böyle ligin dibine de çakılıp kalmazdık.
Kulüp başkanı Hüseyin Üneş haklı olarak sitem ediyor, uğradığımız haksızlığa karşı yüksek sesle tepki gösteriyor.
Ne yapsın şu aşamada elinden başka bir şey de gelmez ki...
Fakat bağırıp çağırmak da hatta öfkelenip sövmek de artık nafile... Çünkü bu saatten sonra ne kadar bağırırsanız bağırın, sesiniz Aşkale'den öteye geçmez.
Kapı duvar, vicdanlar zifiri karanlık...
Çünkü, adamlar öylesine rezil ve ahlaksızlar ki, analarına avratlarına da sövseniz, "biri bir şey mi dedi" diyecek kadar kaşarlaşmışlar.
Futbolun F'sinden dahi anlamayan bendeniz, Erzurumspor'un izlediğim kimi maçlarında, gördüm ki hakemler öylesine adalet ve insaf fukarası kimseler ki, dünyanın en iyi futbolunu oynamış olsaydık dahi sonuç değişmeyecekti.
Tamam; herkesin şapka çıkaracağı bir top oynadık demiyorum birader, ama oynamış olsaydık da o betondan bariyerleri aşmamız çok kolay olmayacaktı yani...
Yine de sabırlı olup serinkanlı hareket etmeliyiz...
Şu aziz mübarek günlerde ağzımızı daha da bozarak günaha girmeyelim bari...
Celaleddin-i Rumi ne güzel söylemiş:
....
Dünle beraber gitti cancağzım,
Ne kadar söz varsa düne ait
Şimdi yeni şeyler söylemek lazım...
…
Giden gitti, mecburen yarına bakmak zorundayız...
Yiğit düştüğü yerden kalkar misali, hepimizi yürekten inciten bu haksız şoku atlatıp, yeni sezonda bu çetecilere inat tekrar şampiyonluğa oynamalıyız.
Erzurumspor’u amatör kümeden alıp, süper lige çıkaran Başkan Mehmet Sekmen ve bu hedefe inanan Erzurum halkı olduğu sürece yeni şampiyonluk asla ütopya değil.
Erzurum'da da Erzurumspor'da da bu irade, bu inanç ve o istidat var.