DOĞUTÜRK ve PUSULA Gazetesini yakından takip eden Erzurumlu futbolseverler illaki bilir. Mehmet Altıparmak ligin 11.haftasında Osman Özköylü’nün yerine getirildiğinde ‘’Tam isabet’’ demiştim. En azından ligi tanıyor ve de bünyesinin bize uygun olduğunu bildiğimden ‘’BB Erzurumspor’a yararı olur’’ diye görüş belirtmiştim.
Altıparmak, ‘an itibariyle’ ligin bitimine 5 hafta kala süper lige çıkamamış ama play-off iddiasını az da olsa sürdüren hoca olarak karşımızda duruyor! Onca ekonomik olarak ‘kallavi’ kulüplerin içerisinde 40 puanlı bir kulübün başında çalışan bir hoca olarak baktığımızda elbette ki herkesin bakışı da farklı olacaktır. Geçen bu süre içerisinde başarılı mı, başarısız mı buna elbette futbol kamuoyu karar verecektir. Kuşkusuz kimileri başarılı bulurken, kimileri de başarısız bulacaktır.
Başarı ve başarısızlık kıstasları herkese göre değişiktir ama illa ki herkesin de bu doğrultuda bir düşüncesi olmalıdır ve bunu ilan etmesi de son derece doğaldır. Ancak, bana göre Altıparmak ilk sezon itibariyle başarılıdır ve eğer önümüzdeki yıl da hedefi olan bir takım oluşturulmak isteniyorsa aynı isimde karar kılınmalı diye düşünüyorum. BU BENİM SON KARARIMDIR! Nokta.
***
Ümraniye yenilgisinden dolayı bugüne kadar taraftarların pek rahatsızlık duymadıkları Mehmet Altıparmak, bir anda şimşekleri üzerine çeken isim oldu. Takımının özellikle 1-0 önde götürdüğü maçı son 10 dakikada yediği gollerle mağlup tamamlaması, tamamen hocaya bağlandı! Bir çok maçın teknik yönetimin ‘beceriksizliği’ ve ‘basiretsizliği’ sebebiyle son dakikalarda kaybedildiğini öne süren taraftarlar, topun ağzına Altıparmak’ı koydular ve bazıları hafta içi hakaretamiz şekilde düşüncelerini dile getirdi. Elbette ki bundan rahatsız oldu Altıparmak ve eleştiri boyutlarının hakarete varmasından dolayı tüm haftası zehir oldu! O Altıparmak ile dün öğlen idmanından sonra MNG MALL’da bulunan BİG METT’de biraraya geldik, orasının eti gibi meşhur ‘havuç dilimi’ni ikram ettim, duygularını öğrenmek istedim. En çok da BB Erzurumspor’un Ümraniye yenilgisinden dolayı küme düşmüş gibi algılanmasına üzüldüğünü gözlemlediğim Altıparmak, ‘’Demba eğer 1-0 iken o golü atmış ve skoru 2-0 yapmış olsaydı bugün bunlar hiç konuşulmayacaktı’’ dedi, eleştirilerin olacağını ama insaf sınırlarını aşmaması gerektiğine dikkati çekti..
***
Görev süresi içerisinde futbolcuları ile çok iyi dialoglar kurduğunu, birliktelik oluşturduklarını söyleyen Mehmet hoca, ‘’Geçmişte futbolcuları ile konuşmayan hocalar varmış. Şükür benim zamanımda öyle bir şey olmadı. Hepsinin kalbine girdim’’ dedi. Geçmişte sonradan oyuna sokulan Erhan Çelenk’in banko oyuncu olmasında, milii takıma önerilmesinde herhalde kendisinin de payı olduğunu düşündüğünü söyleyen Altıparmak, bir çok oyuncunun da yıldızının sayesinde parladığını anlattı. Şu anda bu ligde seyri en güzel 3-4 takımdan birisinin BB Erzurumspor olduğunu belirten Mehmet Altıparmak, ‘ısıran’ bir ekip olduklarını ve bir Balıkesir maçı hariç her maçta son dakikasına kadar ‘çok isteyen taraf’ olduklarına dikkat çekti. Bir Rize ve bir de en son Ümraniye maçlarında son dakikalarda puanlar kaybettiklerini de belirten Altıparmak, ama Altınordu, Adana ve Giresun maçlarında da son dakikalarda buldukları gollerle galip geldiklerini hatırlattı, bu yöndeki eleştirilere gönderme yaptı.
***
Göreve geldiğinde bu takımın 5 mağlubiyeti olduğunu ama geldikten sonra sadece 4 yenilgi gördüklerini de anlatan Mehmet Altıparmak, iç sahada yenilmeyen tek takımın da kendi takımı olduğunu hatırlattı. Ara transferde almaları gereken bazı isimleri ekonomik sebeplerden ötürü alamadıkları için zirve yarışından uzaklaştıklarından yakınan Altıparmak, sonradan alınanların da hem oyuna hem de skora katkılarının olmamasından duyduğu üzüntüyü dile getirdi. ‘’Ben de isterdim ki bugün Rize’nin yerine biz olalım. Ben de isterdim ki bugünden biz süper ligin planlamasını yapalım. Ama olmayınca olmuyor işte. Hiç kimse de biz kadar bugün zirveden uzaklaşmış olmamıza üzülmez. Çünkü bu takım kazanırsa biz de kazanacağız. Ben hiçbir şey yapmadıysam önce öne oynayan bir takım yaptım. Eleştiri olacaktır ama hakaret içermemelidir’’ diye konuşan genç teknik direktör, başarısız oldukları görüşlerine katılmadığı sözlerine ekledi..
***
SON SÖZ. Altıparmak hoca ile konuştuğumda ona da söyledim, elbette ki oynanan oyun itibariyle zirvede olunabilir miydi, evet. Büyük altın bir fırsat kaçtı da diyebiliriz. Bir çok maç var, ilk yarısı diğer yarısından farklı oynanan. Aynı oyun devamlılığı yoktu. Mehmet hoca bunu taktiksel bir anlayışa bağlıyor ama ben katılmıyorum. Ankaragücü maçında oyuna sonradan giren ve ayağına daha top değmemişken penaltı attırılan Hamza Younes’in yanlış tercih olduğunu, aynı oyuncun bu maçın akabinde gönderildiği eleştirisini yaptım kendine. Ayrıca bazı iyi oyuncuların üzerine kurulu bir takım olma özelliğinin dışında bir çok oyuncusunun sıradan olduğu vurgusunu yaptım, bunu da elbette ki yönetimin transferdeki tutarsızlığına bağladım. Ve ayrıca kulübenin yeterince zengin olmadığını, sonradan oyuna girenlerin hem oyuna hem skora katkılarının olmadığı eleştirisini yaptım, dolayısıyla zirveden bu sebeple uzaklaşıldığına işaret ettim. Elbette ki eleştirilerimin bazılarına katıldı, bazılarına katılmadı. Ama ne yalan söyleyeyim, yüzüne de dedim. Ben Gazişehir gibi kritik bir maç öncesinde dahi hocanın aslında başarılı olduğunu söyledim, bir Erzurumlu olarak da şu ana kadar yaptığı hizmetlerden ötürü borçlu olduğum teşekkürümü bildirdim. Sizi bilmem ama başlıkta da dediğim gibi Altıparmak’a vuralım ama öldürmeyelim! Hoş babamın oğlu değil, bir kuruş menfaatim yok. Samimi ve de artık bize de alışan bu hocayı beni dinleyin, bırakmamaya çalışalım!
--