Acı var, her yerde acı var! Çok acı var! İnsanlığın, vicdanların taşıyamayacağından çok acı var!
İsrail öldürüyor, onunla mücadele edenler, kınayanlar vatanımızda bebekler, kadınlar, çocuklar, insanlar şiddetten öldürülüyor, duyuyor musunuz? Ölümün renkleri farklı mıdır; ölen can değil midir, en tabii hakkı yaşamak olan insanın ölmesi niçin gerekiyor?
Hangi gerekçe bir insanın öldürülmesini haklı kılabilir?
Hangi gerekçe 26 suçla bir insan müsveddesini sokaklara salabilir ki?
Yanlış anlaşılmasın; ben burada katillere niye öldürüyorsunuz sormuyorum, hangi sistem insanlara cinayet işlemesini kolaylaştırıyor, cezalandırmıyor; onu sorguluyorum! Bu kadar mülteciyle, hayata kazandırılmak için affedilen terör örgütü elemanının yeniden doktorluğa dönmesiyle bebeklerimizi, insanımızı katleden sistemi kuranları sorguluyor ve şikayetimi sizlere sunuyorum!
“Her insanın ölümü de işte böyle azaltır beni; çünkü ben insanlığın bir parçasıyım”. John Donne.
Ben de insanlığın bir parçası olarak düşüncelerim, adaletsizlikle ve gelecek nesillerimiz için endişelerimle ve kederlerimle bir cehennemde yaşıyorum! Yöneticiler de empati yapmaz, başkasının derdini dert etmezlerse; hiçbir çözüm gelmeyecektir. Hiç kimsenin hatta ölümle tehdit edilerek öldürülen kadınlarımızın, bebeklerimizin ve vatandaşlarımızın bir veya yüzlerce koruması yok! Kimse bizi korumuyor ve biz çok savunmasız kalıyoruz!
“Kim haksız yere bir cana kıyarsa bütün insanlığı öldürmüş gibi olur”. Maide suresi 32. Ayet.
Cinayetler işleyenler; kimlikleri dini, ırkı, davası, ideali ne olursa olsun; bütün insanlığı öldürüyor! Ve dünyayı, vatanımı ve beni kederlere boğuyor!