Vedat REFAYELİ
Uzun süre Polisamca İlkokulu’nda da müdürlük yapan, izcilik, çocuk oyunları gibi sosyalliğiyle ve farklı aktiviteleri ile yakından tanıdığım ve de sevdiğim Ertuğrul Gazi İlkokulu Müdürü Çetin Şengül hocam, önceki gün telefonla aradı, oğlu ve damadına ait bir kafenin açılışına davet etti.
İl Jandarma Alay Komutanı Albay İlker Şimşek’in de yaptığı kafenin açılışına katılamadığım için üzüldüm.
Orada olmalıydım ama işler, güçler yüzünden olamadım.
Özel kahve sunumlarının gerçekleşeceği Yakutiye Medresesi arkasındaki kafenin sahiplerinin oğlu Burak Şengül ve damadının kardeşi Sadullah Tatar olduğunu söyleyen Çetin hocam, her iki işletmecinin de Beden Eğitimi öğretmeni olduğunu belirtince , ‘’Demek Bedenciler ha..’’ dedim sessizce.
Çetin hocam, ‘’Aman kardeş, Bedenci demeyelim, Beden Eğitimci diyelim’’ diye ikazda bulununca geçmişte yaptığım bir haberde attığım Bedenci başlığını ve sonrasında aldığım tepkileri hatırladım.
***
Erzurum merkezde 3 önemli okulun başında idareci olarak Beden Eğitimci, hem de yakından tanıdığım ve sevdiğim hocalarımın haberini yaptığımda nasıl tepkiler aldığımı ben biliyorum.
Niye haberde Bedenci demişim, Beden Eğitimci dememişim diye bayağı bana kızmışlar, hatta gönül koymuşlardı.
O yüzden Çetin hocanın Bedenci oğullarının haberini yazarken bu defa Beden Eğitimci demek gerektiğini biliyordum.
Zira artık bir başka Bedenci, pardon Beden Eğitimcileri küstürme lüksümüz yok, olamaz.
Bu sayede geç de olsa Beden Eğitim hocalarının kendilerine Bedenci denmesinden son derece rahatsız olduklarını öğrenmiş oldum.
Bu arada, keman resitalinin de yeraldığı ‘Kahveniz Bizden’ adlı kafeye hayırlı, bol kazanç, genç Beden Eğitimcilere de hayırlım olsun dileklerimi iletiyorum.
Editör