Vedat REFAYELİ
Ata sporu güreşin olmazsa olmazlarından biri de cazgırdır.
Güreş terminolojisinde cazgır; güreşten iyi anlayan, oyunların sonuçlarını önceden tahmin edebilen, pehlivanların özelliklerini, yaptıkları oyunları, daha önce aldıkları başarıları bilen ve dua okuma kabiliyetine sahip görgülü kimseye denir.
Özellikle yağlı ve karakucak güreşlerinde pehlivanlar kadar o organizasyonun başaktörlerindendir.
Cazgır, sesi her ne kadar gür ise de pehlivanları tanıması, bütün güreş oyunlarını bilmesi gibi özelliği olan yaşlı kişilerden seçilir.
Hatta cazgırlar, şairlik özelliği taşıyorsa, sözleriyle seyredenlere heyecan salarlar.
Sırf cazgır izlemek için güreşlere gidenler vardır.
Bir nevi sunuculardır da onlar.
300’e yakın tanınmış cazgırın olduğu Türkiye’de bu cazgırlardan biri de Erzurumludur.
Fuat Özbay, bu işin hakkını veren usta bir cazgırdır.
Bölgede nerede bir yarış olsa, davetli olarak çağrılanlardan biri de illa ki o’dur.
En son geçtiğimiz günlerde Tortum’da yapılan tarihi karakucak güreşlerinde sahne aldı.
Yine başarılı bir sunuma imza attı ve çekişmeli geçen güreşlerde iz bırakanlardan oldu.
Sempatikliğiyle de özel izleyicileri de olan Fuat Özbay’ın bir eksiği var, o da sahasında tek olması.
Yedeğinin olmaması, herhangi birini yetiştirmiyor olması.
Eğer güreşe yıllarını veren ve bu uğurda büyük fedakarlıklar eden Özbay yerine yenilerini yetiştirmezse sadece adı kalır.
Namı yürümez ama!
Editör