Erzurum'un Uzundere ilçesinde 18 yıl önce kurduğu alabalık çiftliğini daha sonra pansiyonla genişleten Ali Koçak, rahatsızlığına rağmen azmiyle takdir topluyor.
Eşi, oğlu, gelini ve torunlarının desteğiyle işlerini yürüten Koçak: "Sakat halimle alnımın terini silip onunla yetinmek istedim. Muvaffak da oldum. Tüm engellilere önce kendi ayaklarının üzerinde durmayı tavsiye ederim"
Erzurum'da 39 yıl önce geçirdiği trafik kazası sonucu yatağa bağımlı hale gelen eski güreşçi Ali Koçak, ailesinin desteğiyle işlettiği alabalık çiftliği ve pansiyonla yaşamını sürdürüyor.
Ali Koçak, 17 yaşında Yolspor'da güreş hayatına başladı. Erzurum'un ardından İstanbul'da spor hayatına devam eden Koçak, yurt dışından teklif gelmesi ve kendini geliştirmek istemesi dolayısıyla Almanya'ya gitti.
Yurt dışında spor hayatını sürdürürken 1982 yılında tatil için geldiği Erzurum'da antrenmanlarını aksatmayan Koçak, idmandan çıkıp evine dönerken kullandığı otomobilin şarampole devrilmesi sonucu yaralandı.
Belden aşağısı tutmadığı için hastanede tedavi gören Koçak, tedavisinden sonra hayatını yatağa mahkum şekilde sürdürdü. Hayata küsmeyen Koçak, kimseye muhtaç olmamak ve ailesinin geçimini sağlamak için babasından kalan arsayı değerlendirmek istedi.
Almanya'da spor yaptığı yıllarda alabalık çiftliklerini gören Koçak, gördüklerinden aldığı ilhamla 18 yıl önce söz konusu arsada alabalık çiftliğini kurdu. Koçak, daha sonra alabalık çiftliğinin yanında pansiyon açtı.
Eşi, oğlu, gelini ve torunları ile kent merkezinde yaşayan 68 yaşındaki Koçak, ilkbahar ve yaz aylarında ise alabalık çiftliği ve pansiyonda vakit geçiriyor.
Tekerlekli yatağında yakınlarının yardımıyla çiftlikte gezdirilen ve bahçedeki işleri kontrol eden Koçak, AA muhabirine, küçük yaşlarda güreşe başladığını, farklı kulüplerde çalıştıktan sonra gelen teklif üzerine Almanya'ya gittiğini anlattı.
Spor hayatında çok büyük başarılarının olmadığını belirten Koçak, "1977'de uluslararası bir turnuvada ve 1978 yılındaki Türkiye şampiyonasında ikinci oldum. Türkiye'den sonra teklif gelince Almanya'ya gidip iki yıl çalıştım ancak bu süre zarfında çok önemli derecelerim olmadı. Güreş hayatım devam ederken Erzurum'a tatile geldim. Antrenman dönüşü kaza geçirince sakat kaldım, güreşemez ve yürüyemez oldum. Yurt dışına da dönemez oldum, babamdan kalan topraklarda hayatımızı sürdürmeye mecbur kaldım." diye konuştu.
Arsayı kendince değerlendirdiğini aktaran Koçak, şunları kaydetti:
"Yurt dışında olduğum zamanlarda balık çiftliklerini görmüştüm. Burada su akıyor, her şey müsait. Ben de burada niye olmasın dedim ve hem zamanımı değerlendirmek hem de geçimimi temin edip kimseye avuç açmayalım diye balık çiftliğini kurduk. Yerli, yabancı misafirlerim çok oluyor. Gelen de memnum şekilde ayrılıyor. Onları memnum edip buradan uğurlamak bizleri de memnun ediyor."
"SAKAT HALİMLE ALNIMIN TERİNİ SİLİP ONUNLA YETİNMEK İSTEDİM"
Başkalarının yardım etmesini kendisine yakıştıramadığını ifade eden Koçak, şöyle devam etti:
"Sakat halimle alnımın terini silip onunla yetinmek istedim. Muvaffak da oldum. Tüm engellilere önce kendi ayaklarının üzerinde durmayı tavsiye ederim. Çok mecbur kalırsak devlet bize elbette yardım eder. Benim ayağım yok yürüyemiyorum hatta yerimde doğrulup oturamıyorum da eşim, oğlum, gelinim hatta 3 torunum var onlar dahi burada çalışıyor. Onlarla bu işleri yürütüyoruz. Başkalarına örnek olduğum için mutluyum. 4 sandalye ile bu işe başladık, zamanla insanlar alıştı ve 4 masa 40 masa oldu, şimdi o da yeterli değil. Buraya gelenler gece kalmak istiyordu, 18 kişilik bir pansiyon açtık."
Editör