Vedat REFAYELİ
Yrd.Doç. Dr. Muhammet Arslan, Erzurumlu bir sanat tarihçisidir. Uzun bir süreden beridir Kars Kafkas Üniversitesi’nde görev yapmaktadır. Kafası çalışan, sohbetinden her daim zevk aldığım adamlardan biridir. Hiç sakladığını da görmedim. Akademisyenliğinin yanısıra siyaset ile de çok içli dışlıdır. Seviyor politikayı. Siyasete bu kadar ilgisi ise kuruluşunda AK Parti’nin Gençlik Kolları’nda çalışmışlığından kaynaklı bir şey olsa gerek. Muhammet hoca 31 Mart’ta yapılacak seçimler için Yakutiye Belediyesi’nden aday adayı oldu. Ancak, adaylar açılandığında o da hayal kırıklığı yaşayıp, aday edilmeyenlerden biriydi artık. Aslında hiç de keyfim yoktu o aralar. Facebook’tan da arkadaşım olan o Muhammet Arslan dün facebook’da bir paylaşımda bulundu, vallahi neşem yerine geldi. Şöyle diyordu Muhammet Arslan: ‘’Aday adayı iken, belki aday olur diye tüm paylaşımlarımı beğenen; ancak aday olamayınca ‘nasılsa aday olamadı’ diyerek elini eteğini çeken bir kitle var. Gülüyorum!’’
***
Gerçekten sayfasına girdim baktım, aday adayı iken 200’lere vuran beğenenler sayısı, adaylar ilan edildikten, yani kendisi aday edilmemesinden sonra bu sayı 30’a kadar düşmüş. Zaten o da paylaşımında ona vurgu yapmış. Gerçekçi, çok ilginç bir paylaşımdı bu bana göre. Kendisini aradım, başka söyleyecek sözü olup olmadığını sordum. Dedikleri kısaca şunlardı: Özellikle beni tanıyanlar sayın Cumhurbaşkanımıza yakın olduğumu biliyorlardı. Birlikte fotoğraflarımıza da zaman zaman yer veriyordum. O açıdan çoğu kişi aday olabileceğimi düşündü. Facebook’da ki sayfamda bizim köyün tezeklerini de paylaşsam beğeniler alıyordum. Akıllarınca, herhalde diyorlar ki; "es-kaza aday olursa, aklında yer etsin". Ama aday olmayınca, "yav nasıl olsa aday yapmadılar, biz aday olanların peşine düşelim" diyorlar herhalde. İşte o zaman müşterim azalıyor . Bu durum sadece benim için geçerli değil, inanın tüm aday adayları için geçerli!
Editör