Vedat REFAYELİ
Son yıllarda en güzel icraatlardan biri olmuştur şehir arşivi.
ETÜ’de rektör yardımcılığı görevini yapan, şehir tarihçisi olarak bildiğimiz ve daha çok Erzurum tarihi ile ilgili kitapları ile daha da yakından tanıma imkanı bulduğumuz, çalışkanlığı ile el bebek, gül bebek baktığımız, pamuklara sardığımız Prof.Dr.Murat Küçükuğurlu’nun öncülüğünde kuruldu bu şehir arşivi.
1600’lü yıllardan başlayan ve günümüze uzanan süreçte Erzurum ile ilgili yüzlerce belge, orijinal fotoğraf ve de yayın, bugün Şehir Arşivi’nde yeralıyor ve gelecek nesillerin de istifasına sunulmuş durumda.
Her biri büyük bir emekle hazırlanan bu belge ve bilgiler, Erzurum Büyükşehir Belediyesi tarafından da tahsis edilen ve ERSES konağı olarak isimlendirilen konakta müzelenen hazineler gibidir.
Paha biçilemez hazineler hem de. ETÜ’nün rektörü sevgili Bülent Çakmak hocamızın da bilgi ve gözetiminde oluşturulan şehir arşivi, elbette ki öyle bir tek Murat Küçükuğurlu tarafından oluşturulan bir şey de değil.
Bölüm Başkanı Doç.Dr. Naim Ürkmez hoca elbette ki tek sorumlu değil.
O işin mutfağında aynı üniversitenin Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümünün hocaları da var.
15 kişiden oluşan bir mutfak ordusu bu.
Geçtiğimiz günler işte ERSES konağında şehir arşivi ile ilgili bilgilendirme toplantısı yapılırken biraraya geldi bu tarih emekçileri.
Her birini alnından öpüyor ve kutluyorum.
İyi ki varsınız hocalarım. ‘’Boşver’ demedeniz, iyi ki ‘Aman sende’ diye düşünmediniz. Erzurum’a çok güzel bir hazine kazandırdınız ve biliyorum ki bunu yaparken iğne ile adeta kuyu kazdınız.
Ama inanın ki emekleriniz karşılıksız kalmayacak.
Tarih sizi hep saygı ve sevgi ile anacaktır.
Erzurum kimliğini, kişiliğini tarih sayfalarına nakış nakış işlediniz.
Ellerinize, beyninize sağlık.
Güzel birr yemek oldu, hepimize afiyet şeker olsun.
Bu benim son kararımdır.
Editör