Vedat REFAYELİ
Evet, evet. Bu tanımı Esnaf Odaları Birliği Başkanı Rasim Fırat için yaptım.
Başlığa da çektiğim bu tanım nedeniyle Fırat’a karşı bir alerji duyduğum, kişiliğini hedef aldığım hissine kapılmayın lütfen.
Aksine 40 yıla yakındır tanıdığım Rasim Fırat ile bugüne kadar ağabey-küçük kardeş ilişkisi içerisinde, sevgiye ve saygıya dayalıbir birlikteliğimiz olmuş, herşeye rağmen birbirimizden kırılmamışızdır.
Zaman zaman gerek gazete sayfalarında ve gerekse Fırfırik’de defalarca uzun süreli görevde kalışını espri konusu ettiysem de o hoşgörülü davranmış, alınganlık göstermemiş, ben de ikili görüşmelerimizde hep saygıda kusur etmemişimdir.
Öyle ya.
20 yılı aşkın süredir hem de önemli bir koltukta oturan biri, bir gazeteci için figürdür ve o sebeple gündemimizde hep yeralan isim olmuştur.
Hele de bu kişi, bir önceki yerinde oturan başkanın, 18 yıl görevde kalan rahmetli Ali Rıza Dikel’in koltuğa yapıştığını söyleyerek, eleştirerek göreve gelmişse, pekala dikkat çeken durumdur bu, yazılası, çizilesi tarafı elbette ki vardır!
***
Geçtiğimiz Cuma günü öğleden sonraydı, ne zamandır biraraya gelemiyordum, Rasim başkanı ziyaret ettim, çayını içtim.
Her zamanki gibi yine koltuk gündemimizdeydi! ‘’Bu nasıl bir tatlı koltuk ki, bir türlü kalkmak istemiyorsun?’’ diye takıldığım başkanın, oturduğu koltuğuna yöneldim.
Esprilerin havada uçuştuğu sohbet esnasında bir şeyi daha net anladım ki, kimse yalandan o yana, bu yana dönmesin, koltuk tatlı ve kim olsa bırakmak istemiyor.
Tatlı işte.
Atalarımızın büyük lokma ye büyük konuşma deyişini terkeylemiş.
Rasim Fırat’ın da bırakmak istemediğini anlıyorum.
Büyük konuşmasının bedelini ödüyor sadece.
Hele de görev süresince yaptığı işlerin taktir gördüğünü düşününce ve bu anlamda çevresinden karşılık da buluyorsa, yaşı yetmiş olmasına rağmen bırakmaması doğal, çok normal.
Açıkçası ben de olsam kolay kolay bırakmam, aksini düşünenlere, empati yapmalarını öneriyorum.
Yarın seçim olsun, yetmişine rağmen Rasim ağabeyi yine aday olursa şaşmam.
Bu benim son kararımdır.
Editör