Bir kaç gün önce bir televizyon kanalında girişimcilerin başarıları ve başarısızlıkları üzerine bir program dikkatimi çekti. Girişimciler, önce başarılarını anlattılar. Daha sonra konu başarısızlıklara geldi. Doğu kökenli bir girişimci olan Ethem Sancak, 50 milyon dolarlık yatırımı için şehirde yer bulamadığını anlatınca dikkatimi çekti. Evet yanlış okumadınız, alan olarak Türkiye'nin dördüncü büyük kentinde 50 milyon dolarlık yatırım için yer bulunamamış. İşte o kent ERZURUM...
1- Soğuk iklimde süt hayvancılığı,
2- Meraya dayalı et hayvancılığı çiftliği,
3- Suni döllenme çiftliği,
kurmak için işadamı Ethem Sancak yola çıkar. Yer arayışlarına başlar. Tüm arayışlarına rağmen uygun büyüklükte yer bulamayan Sancak, çaresizce şehirden ayrılmak için uçağa biner. Uçak havalandıktan sonra aşağı bir bakar ki, dümdüz, koskocaman bir arazi var. Yanında oturan Erzurumluya arazinin kime ait olduğunu sorar. Cevap Atatürk Üniversitesidir. Derken tekrar Erzurum'a döner ve soluğu dönemin Rektörü Prof. Dr. Yaşar Sütbeyaz'ın yanında alır. Projeyi anlatır ve projenin gelirlerinin yüzde ellisini üniversiteye vermeyi teklif eder. Rektör Sütbeyaz, üniversitenin çiftliği olduğunu ve yer veremeyeceklerini söyler. Sancak'ın tüm ısrarlarına rağmen Rektör Sütbeyaz, 50 milyon dolarlık yatırıma HAYIR der. Dönemin vekilleri, bölgenin işadamları, bakanlar, DTP Müsteşarının bile desteği alınır ama iki yıllık uğraş sonunda olumlu bir sonuç çıkmaz. Netice de Ethem Sancak'ın sadece Erzurum değil, bölgenin bile hayvancılıkta kaderini değiştirecek olan 50 milyon dolarlık projesi kağıt üzerinde kalır.
Kısacası Erzurum, 50 milyon dolarlık yatırımı elinin tersiyle iter. Bulunduğu şehirle bütünleşmeyi beceremeyen Atatürk Üniversitesi, şehre gelecek yatırımı engelleme konusunda üstüne düşeni layıkıyla yapar. Bulunduğu şehrin sorunlarına çözüm üretmesi gereken bir eğitim kurumu ne yazık ki, şehrin bir nevi kaderiyle oynar.
Sonuç olarak, işadamı Ethem Sancak, bu macerayı bulduğu her fırsatta anlatarak, başarısızlığını deşifre ederken, şehrin yöneticileri, yetkilileri, ilgilileri vs. ise, halen daha şehre yatırımcı gelmediğini, gelmesi halinde ise tüm imkanların seferber edileceğini kamuoyuna lanse ediyorlar.
Yatırımcıya yer bile veremeyen bir kentte, bizler daha çok aş, iş, istihdam ve yatırımcı bekleriz.
İyi seyirler ERZURUM...
yer erzurum olunca şaşıracak bir durum da yok. zaten gelenler bu şekilde kaçırılmasaydı bugün erzurum türkiyenin en çok göç veren şehri olmazdı. hiç şaşırmadım, daha büyük yatırımlar kaçarsa da şaşırmayacağım. erzurumdaki yöneticilerin ufku belli. sadece seçim döneminde ağam paşam diğer zamanlarda da boş işler. bence de iyi syirler erzurum