Yayının varsa yarının da var!

Atatürk Üniversitesi’nde bir ezber daha bozuluyor, atama ve yükselme kriterlerine düzen geliyor..

Üniversite kuran Üniversite olarak nam salan Atatürk Üniversitesi’nde yönetim sürekli olarak, yayın sayıları konusundaki eleştiriler ile karşılaşır durur.

Bazen kasıtlı bazen de haklı olarak bu yaklaşım konusunda genelde de rektörlük yönetimi sus-pus olur.

Bu, öteden beri hep böyle süregelmiştir. Ancak bugünlerde bu eleştiriyi yapanlar biraz daha özen göstermelidir diye düşünüyorum.

Zira, Atatürk Üniversitesi özellikle ulusal yayı9nlar konusunda çıtayı yükseltmiş görünüyor.

Akademik kadronun yıllara göre yayınına bakıldığında 2021 yılında bayağı bir sayıya ulaştığı görülüyor.

Her ne kadar onca kadroya sahip olmasına rağmen yetersiz gibi görünse dahi önceki yıllara bakıldığında iyi bir sayı olarak duruyor.

Atama ve Yükselme kriterleri de artık buna göre oluyor.

Yayınlar fen, sağlık ve sosyal bilimleri alanlarını kapsıyor.

Son zamanlarda ki değişim proğramları ve en son da YÖK tarafından araştırma üniversitesi konumuna ulaşması sebebiyle uygulanan ve bazen de homurdamalara sebep olan gidilen yolun doğru yol olduğu sonucu ortaya çıkıyor.

TÜBİTAK da son yıllardaki bu verileri ‘itibarlı Üniversitesi’ kapsamında değerlendirmeye başlamış artık.

***

Bu yıl biraz daha yüksek oranda sayıya ulaşmayı hedefleyen Atatürk Üniversitesi, şu an için bu tablodan memnun görünüyor.

Yarınlara artık bu yapılan rastyonel yayınlar ile güvenle bakılır olmuş..

Yıllara göre bakıldığında Atatürk Üniversitesi’nde akademik personelin yayın sayısı şöyle:

2011 yılı 903

2012 yılı 874

2013 yılı 862

2014 yılı 910

2015 yılı 1.057

2016 yılı 1.016

2017 yılı 905

2018 yılı 944

2019 yılı 985

2020 yılı 1.208

2021 yılı 1.308

TUTTUĞUM BABA SÖZLER : Elinde çekiç olan kişi her şeyi çivi olarak görür. (Abraham Harold Maslow)

DUVARIN DİLİ : Bana kalırsa bana kal!