Yemen’de olsan bile yanımdasın!

Türbesi İstanbul Üsküdar’da bulunan Aziz Mahmut Hüdayi Hazretleri bir şiirinde der. Eğer gönlün benimle olursa/ Yemen'de olsan bile yanımdasın/ Eğer gönlün benimle değilse/ Yanımda olsan bile uzaktasın.

***

Avukat Tuncer Aktaş, uzakta da olsa her daim yanımızda olan bir ağabeydi. Avukat Sadullah Kaya ilk haberi verdiğinde nasıl üzüldüm, anlatamam. En yakınımı kaybetmiş gibi oldum. Allah rahmet eylesin, bu şehrin değerlerinden, ‘’az olan’’ adamlarından biriydi.. 30 yıl desem herhalde abartmamış olurum. Hatta ne 30 yılı, bir 35 yıl vardır herhalde Tuncer ağabeyle tanışıklığımız. İlk gün nasıl tanıdıysam son gün de öyle bildim. Hep kentli, hep aydın, hep dost, hep adamdı. Tanımaktan, tanışmaktan, konuşmaktan büyük onur duyduğum, sadece sevmekle kalmadığım, aynı zamanda saygı da duyduğum , ilkeli bir adamdı Tuncer ağabey.

***

Erzurum beyefendisiydi o. Sosyal demokrat kimliği ile tanıdık onu hep. Ama tam bir demokrattı. Paylaşmayı bilen, gücün yanında olmayan, naif, nazik bir varlıktı. CHP’den gerek Büyükşehir Belediye Başkanlığına gerekse Milletvekilliğine aday olduğunda onun onca çok sevenine karşılık hep hayal kırıklığı yaşatmasına rağmen bir gün dahi ne şehrine ne de insanına küsmedi. Bir çoğu gibi alıp başını gitmedi. Özel, özgün bir adamdı o. Her kesimden eşi, dostu vardı. Siyasi düşüncesine bakmaksızın her kesimin vekaletini aldı, mahkemelerde dava gördü, savunma yaptı.

***

Onunla her karşılaşmamızda illa ki konu siyasete gelirdi. Severdi siyaset yapmayı ama üst düzey siyaset yapma fırsatını ona hiç vermedik. Konuşurken illa ki bir şey öğrenirdin ondan. Aynı zamanda eşi Çiğdem hanım gibi o da bir eğitimciydi. Bir süre öğretmenlik de yapmıştı. Öğretici yönü de oradan geliyordu. Her şeye rağmen duruşunu bozmazdı, aynı seviyesini muhalefet ederken de sürdürdü. Kırıcı olmazdı, kırmazdı kimseyi. Onun gibi binlerce ceza davası alan avukatların illa ki olmuştur ama sanmam ki Tuncer ağabeyinin düşmanı olsun. O herkese dosttu çünkü. Gönlü Yemen’de de olsa yanımızda olan adamlardandı.

***

Arşivimi karıştırırken eşi ile birlikte çıktığı bir Tiflis gezisinin fotoğrafı elime geçti. Aynı karede o gezide olanlardan Erdal Güzel, Sadrettin Haşıloğlu, Ömer Özden, Zafer Ergüney, rahmetli Zinnur Tiryaki, Uğur Güzel, Abdurrahman Zeynel, Fahrettin Aksakal ve Şahin Öner de var, eşleri ile birlikte. ERVAK’ın başkanlığını yapan Erdal Güzel ağabeyle dün Tuncer Aktaş’ı konuşurken, birlikte Bosna’ya da gittiklerini bildiğimi söyledim, onunla ilgili ilginç bir anısının olup olmadığını sordum. ‘’Olmaz mı?’’ dedi ve şimdi aşağıda yer verdiğim Erdal ağabeyin anlattığı anı, sanırım Tuncer abiyi anlatmaya yetiyor da artıyor bile..

***

‘’Ailecek yine bir dış gezide, Bosna Hersek’teyiz. Kafilemizde Erzurumluların dışında başka illerden de gelenler var. Otobüsümüz bir yerde mola verdi. Yemek yemek için araçtan indik. Onlar yan masadaydı. Biraz sonra Tuncer ağabeyinin birine fena halde sinirlendiğini gördüm. O sakin adam inanılmaz kızgındı ve bağırdığı adamla neredeyse yumruk yumruğa gelmek üzereydi. Araya girdik, ne olduğunu sorduk. Tuncer ağabey, tartıştığı İstanbul’dan gelen kafiledeki o adamla Cumhuriyete aykırı sözler söylüyor diye kavga ettiğini söyledi. O esnada da Sen benim ülkeme ve Cumhuriyetime söz söyleyemezsin’ diye habire çıkışıyordu. Tuncer ağabey vatanına, milletine, bayrağına ve Cumhuriyetine bağlı, bu konuda refleksleri olan bir adamdı. O kesinlikle kalbimizde yaşayacak önemli bir adamdı. Allah Rahmet eylesin’’.

***

Yarın ikindi namazında Narmanlı camiinde sevenlerinin son yolculuğuna uğurlayacağı merhum Avukat Tuncer Aktaş için yine Erdal Güzel’in bir söz de var ki söylemeden geçemeyeceğim.

‘’Erzurum’da onun şanssızlığı sosyal demokrat olmasıydı!’’.