Kimse kusura bakmasın!
Şehirde yaşayan herkes, şehirde yaşıyor olmanın bedelini ödeyecek arkadaş!..
Madem altında araban var ve madem ki şehir içi ulaşım ağlarını kullanıyorsun, o zaman bindiğin o arabayı getirip yaya geçidinin önüne bırakmayacaksın!..
Bu nedir ya!
Cahillik deseniz, değil!
Eşşeklik deseniz, hiç değil!
Çünkü bir insan hem bu kadar eşşek ve hem de bu kadar cahil olamaz yani!
Ha!
Biz vatandaşlık gereği söz konusu araçla ilgili olarak şikayetimizi de yaptık, ilgili mercilere fotoğraf da attık…
Varsın bundan sonrasını o eşşek düşünsün ama ne yazık ki ne bitmek, ne de tükenmek biliyor bu eşşekler!..
Hayır da yani…
Otoparkın yanına araç bırakmak da ne oluyor?
Zaten tek sıra varken, ikinci sıra park yapmayı bilmiyoruz da yani nasıl bir mantık öngörüyor?
Biz ne ara bu kadar umursamaz olduk?
Biz ne ara bu kadar kural tanımaz olduk, söyler misiniz?
Adam, aracının içinde zıkkımlandığı sigarasının izmaritlerini bile seyir halindeyken döküyor yola…
İnanın abartmıyoruz!
İçtiği suyun şişesini bile camdan fırlatan nice öküzü gördü bu gözler!.. Ve trafikte bildiğini okuyan; kanun ve kuralları hiçe saymayı marifet zanneden daha nice akılsızı…
Aslında biliyor musunuz?
Bu öküzlerin ve yaptığı öküzlüklerin sayısını artıran biraz da bizleriz…
Susuyoruz…
Görmüyoruz…
Duymuyoruz…
Şimdi!
Yaya geçidine aracını bırakan o serseriyi dün biz şikayet etmeseydik; bir başkası şikayet eder miydi acaba?
Sanmıyoruz…
Çünkü biz her şeyi ve her işi başkalarından bekliyoruz…
Ama olmuyor işte!..
Vatandaş olarak bizler vatandaşlık görevimizi yapmadığımız gibi, vatandaşın hakkını koruması gereken kurumlar da, ne yazık ki yapması lazım geleni yapmıyor…
Evet, yapmıyor!
Trafiğin allak-bullak olduğu, çift sıra parklar yüzünden akan trafiğin bir anda arapsaçına döndüğü bir caddede görevli olan trafik polisi, eğer ki cep telefonuyla uğraşmayı çok daha uygun görüyorsa, bu şehirde kimse işini yapmıyor demektir!
Şehirmiş!
Yemişiz böyle şehri be!